Hukukun bağımsızlığı, ABD dahil, heryerde risk altında

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

ABD Federal Yargıcı D. Brooks Smith, "Hukukun üstünlüğü, davaların bağımsız bir yargı organı tarafından yönetilmesini öngörür. Yasalar, toplumsal konum veya zenginliklerine bakılmaksızın, tüm bireylere eşit ve sürekli bir şekilde uygulanmalıdır" diyor. 

Yeditepe Üniversitesi tarafından 2 Temmuz-29 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek Amerikan Hukuku'na giriş başlıklı Yaz Programına danışmanlık için İstanbul'a gelen Brooks Smith'e ABD demokrasinin temel ilkelerini; "hukukun üstünlüğünü tanımlayan temelleri; hukuk sisteminde öne çıkan trendleri sorduk.

Brooks Smith'e göre ABD anayasasının en güçlü yanı hükümetin gücünü sınırlarken, vatandaşların haklarını koruması. Anayasanın, hükümet ve vatandaşlar, ulusal hükümetler ve farklı ABD eyaletleri arasında bir tür sosyal sözleşme" olduğunu ifade eden Smith, Amerikan demokrasisinin temel ilkelerini tanımlaman için de tek bir cümle kullanıyor: "Tüm iktidar halktan gelir".

Brooks Smith'in vurguladığı en önemli konu ise, hukukun bağımsızlığının her yerde risk altında olması. "Bu durum, ABD'de dahil olmak üzere, incelediğim her hukuk sistemi için geçerli diyen Smith, "Hukukun bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü korumak için, mahkemelerin açık, tutarlı ve edepli hareket etmesi gerekiyor. Özgür bir basın bağımsız bir yargıya ihtiyaç duyulduğunu anlamalı; yargıçlar da özgürlükleri sınırlanan gazetecilerin, kendilerini özgür bir şekilde ifade etme özgürlüklerini korumalı" yorumunda bulunuyor.

Brooks Smith'in DÜNYA'ya yaptığı açıklamalar şöyle:

ABD anayasası hükümetin gücünü sınırlar, vatandaşın haklarını korur

"ABD'de hukuk dört temel üzerine kuruluyor: Anayasa, yazılı hukuk; idari mevzuat ve medeni hukuk. Bu dört temelin her biri önemli olsa da, en yüce makam ABD Anayasası'dır. Tüm ABD yasaları, anayasanın gereklerine uymak zorundadır. ABD Anayasası sadece yol gösterici yasal ilkelerden oluşmaz. Hükümet ve vatandaşlar, ulusal hükümetler ve farklı ABD eyaletleri arasında bir tür sosyal sözleşmedir. Anayasamızın en önemli özelliği, hükümetin gücüne bazı sınırlamalar getirmesi olduğu kadar, ABD vatandaşlarına da haklar sağlamasına dayanır. Anayasamız ve anayasamızın uygulanma yöntemi, bizim insan olarak kim olduğumuzu ortaya koymak açısından da çok büyük önem taşır."  

Demokrasinin temelinde her bireyin korkmadan yaşaması yatar

"Amerikan demokrasisinin temel ilkeleri tek bir cümleye indirgenebilir: Tüm iktidar halktan gelir. Bağımsızlığımızı elde ettikten sonra, anayasamızı oluşturanlar, halkın her zaman egemen olmasını hedeflediler. Kongrenin tüm üyelerinin seçimi (Temsilciler Meclisi üyeleri için iki yılda bir; Senato üyeleri için altı yılda bir) ve dört yılda bir Başkan seçimi yoluyla, çoğunluğun iradesini garanti altına alıyoruz. Fakat, anayasal demokrasimiz, bazı durumlarda çoğunlukların, azınlıkların haklarını ihlal edebildiğini kabul ediyor. Bu noktada ABD mahkemeleri çok güçlü bir role sahip. Mahkemelerimiz çoğunlukçu kurumlar değiller. Federal yargıçlar, ömür boyu seçilirler ve çoğunluğun iradesinden etkilenmezler. Demokrasinin temelinde, her bireyin etnik, dini veya siyasi azınlığa mensub olduğu için misillemelere maruz kalmaktan korkmadan yaşayabilmesi yatar. Mahkemelerimiz, çoğunluğun gücü karşısında kendini tehlikede hissedenler için 'güvenli bir ortam' sağlayarak demokratik değerleri korur."

Hukukun üstünlüğü, yargıçların bağımsız olduğu bir sistemde işler

"'Hukukun üstünlüğü, kurallar hukukudur.' Demokratik bir hükümet sistemi, bu kuralların açık ve şeffaf bir süreçte uygulanmasını garanti eder. Anayasal sistemde, bu kuralların -yasaların - anayasanın kapsadığı demokratik ilkelerle uyumlu olması gerekir. Hukukun üstünlüğü, davaların bağımsız bir yargı organı tarafından yönetilmesini öngörür. Hukukun üstünlüğü aynı zamanda,  yasaların uygulanmasın öngörülebililir olması anlamına gelir; yani, yasal ilke, toplumsal konum veya zenginliklerine bakılmaksızın, tüm bireylere eşit ve sürekli bir şekilde uygulanır. Son olarak, hukuk kurallarının uygulanması açık ve şeffaf bir süreç içinde gerçekleşmelidir. Mahkemeler, ilgili taraflara ve suçlanan taraflara bildirimde bulunmalı ve kendilerini temsil etme hakkı sunmalıdır. Hukukun üstünlüğü, sadece yargıçların bağımsız olduğu ve çoğunluğun desteklemediği kararlar almaktan korkmadıkları bir sistemde işleyebilir."

Yasal trendleri ekonomik şartlar belirliyor

"Yasal trendleri çoğu zaman ekonomik şartlar belirliyor. Zorlu ekonomik zamanlarda, suç oranları artıyor. Düzenleyici uygulamalar, siyasi gücün kimde olduğuna bağlı olarak artabiliyor veya azalabiliyor. Fakat değişmeyen tek bir konu var ki o da, hukukun bağımsızlığının her zaman risk altında olması. Bu, ABD'de dahil olmak üzere, incelediğim her hukuk sistemi için geçerli. Hukukun bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü korumak için, mahkemelerin açık, tutarlı ve edepli hareket etmesi gerekiyor. Yargıçların resmi tutumu her türlü yorum, yönlendirme ve iftiradan uzak kalmalı. Özgür bir basın bağımsız bir yargıya ihtiyaç duyulduğunu anlamalı; yargıçlar da özgürlükleri sınırlanan gazetecilerin, kendilerini özgür bir şekilde ifade etme özgürlüklerini korumalı." 

ABD'de halk haklarını bilmiyor

"Her ne kadar ABD'de çok fazla sayıda yargıç olduğu söylense de, vatandaşların anayasa ve yasal sisteme yönelik ne derece sınırlı bilgiye sahip olduklarını görmek oldukça şaşırtıcı. ABD vatandaşlarının çok büyük bir bölümü, siyasi baskıdan bağımsız bir hukuk sistemi sağlayan anayasanın kendilerine sunduğu faydaların farkında bile değiller. ABD hukuk eğitiminde eksik olan, genç insanların yeterince "yurttaşlık bilgisi"ne sahip olmamaları.  Hükümetin nasıl oluşturulduğunu; hukuk sisteminin nasıl işlediğini yeterince bilmiyorlar."

Yeditepe Üniversitesi Amerikan Hukuku Yaz Programı

Yeditepe Üniversitesi tarafından 2 Temmuz-29 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek olab Amerikan Hukukuna Giriş Yaz Programı, uluslararası ticaret ve küresel iş ortamında yoğun şekilde kullanılan Amerikan hukukuna yönelik oldukça yoğu bir program sunuyor. Amerikan Federal Yargıcı D. Brooks Smith'in danışmanlığını yaptığı program kapsamında rekabet hukuku; yasal ingilizce; fikri haklar hukuku; ticaret hukuku; iş hukuku; iflas hukuku; borçlar hukuku; uluslararası ihtilaflar ve tahkimler; uluslararası mülkiyet hukuku gibi ders başlıkları yer alıyor. Illinois Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Philip J. McConnaughay, ABD'nin önde gelen antitröst uzmanlarından John E. Lopatka, Amerikan Hukuk Enstitüsü üyesi ve iflas hukuku - tüketici kredisi alanında otorite olarak görülen Marie T. Reilly, Penn State Law Misafir Profesörü ve 35 yıllık hukuk profesörü William Fox, programı gerçekleştirecek isimlerden bazıları.  

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar