Hukukta sosyal harmoniye yeni bir adım: Arabuluculuk

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Ertuğrul BUL - FU Gayrimenkul Yatırım Danışmanlık AŞ Genel Müdürü

Hepimizin bildiği gibi ülkemizde yargının iş yükü özellikle son dönemlerde çok daha arttı. Örneğin sadece iş ve işveren arasındaki uyuşmazlıklarda yılda 400 binin üzerinde dava görülüyor. Bu yükün hafifletilebilmesinin yollarından biri de ‘Arabuluculuk’ yöntemiyle uyuşmazlıkların çözümlenmesi olarak ön plana çıkıyor. Bu konudaki en önemli gelişmelerden biri, iş ve işveren arasındaki uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvurunun bir dava şartı olması konusunda yapılması planlanan yasal değişiklikler. Bu değişliklerin 2017 yılı içerisinde hayata geçmesi bekleniyor. Bu sayede bir taraftan Türkiye’de arabuluculuk yaygınlaşacak ve yargının yükü bir miktar hafiflemiş olacak, öte taraftan ise taraflar çok daha hızlı ve az maliyetli olacak biçimde çözüme ulaşabilecek.

Arabuluculuk sisteminin kullanılabileceği bir diğer alan da bankacılık ve sigortacılık sektörü. Karşılıkları ve rezervleri gereksiz büyüten çok sayıda dosya, dava aşaması öncesi veya dava aşamasındayken dahi Arabuluculuk mekanizması aracılığı ile hızla giderilebilir. Arabuluculuk yönteminde tarafların mahkemelerde olduğu gibi belirli bir usule uyma zorunlulukları bulunmuyor. Süreç tarafların aktif katılımı ile tamamen gizli olacak biçimde ve ticari ilişkileri bozmayacak şekilde yürütülüyor. Arabuluculuk gönüllü bir süreç olduğu için ve her iki taraf da uzlaşı masasına oturmadıkları sürece yöntem ilerleyemediği için, tarafların rızası mutlaka gerekiyor ve sonuçta iki taraf da kazanmış oluyor.

Türkiye’de 8 binin üzerindeki uyuşmazlık arabuluculuk yöntemiyle çözülmüş durumda

Arabuluculuk yönteminde arabulucunun hüküm verme yetkisi bulunmuyor. Aslına bakarsanız taraflar kendi çözümlerini kendileri getiriyorlar. Arabulucu, kişiler arasında iletişimi sağlıyor, sistematik yöntemler kullanarak çözüme ulaşmalarını kolaylaştırıyor. Türkiye’de arabulucu olmanın ön şartlarından birisi Hukuk Fakültesi mezunu ve 5 yıllık deneyime sahip olmak olduğu için, arabulucu, tarafsız ve bağımsız bir hukukçu olarak adil bir biçimde müzakereleri yönetiyor. Ancak arabulucu haklı ve haksızı belirlemiyor. Aksine aradaki uyuşmazlığı iki tarafın da eşit menfaatine olacak biçimde mümkün olan en hızlı ve az maliyetli şekilde çözümlemeye çalışıyor.

Adalet Bakanlığı’ndan alınan verilere göre, bugüne kadar Türkiye’de 8 binden fazla uyuşmazlık arabuluculuk yöntemiyle çözülmüş durumda. Bu sayının 3 binden fazlası ise 2017 yılının ilk aylarında tamamlanmış. Arabuluculuğa gelen uyuşmazlıkların %90’ı çözüme ulaşıyor ve uyuşmazlıkların yüzde 87’si yalnızca 1 günde çözümleniyor. Bu verilere baktığımızda Türkiye’de arabuluculuğun ne kadar hızlı bir biçimde geliştiğini ve ne kadar etkin bir çözüm yöntemi olduğunu rahatlıkla anlayabiliyoruz.

Türkiye’de yeni olmasına rağmen giderek yaygınlaşıyor

Ülkemizde de arabuluculuk daha fazla yaygınlaştığında, konusunda uzmanlaşmış merkezler veya sadece destek hizmetleri veren merkezler de beklenen bir ihtiyaç haline gelecek. Çünkü ülkemizde genel olarak avukatlık büroları arabuluculuk faaliyetlerinin rahat bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için fiziksel olarak uygun şartları sağlayamıyor. Sürecin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için Uluslararası standartlara sahip toplantı odaları, etkin koordinasyon sağlayabilmek için sekretarya hizmetleri gerekebiliyor. Arabuluculuk faaliyetlerinin bağımsız işletilen toplantı odalarında yapılması, aynı zamanda tarafsızlık anlamında bir güven oluşturulmasına neden oluyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar