Hububatta stoklar eridi, umut yeni sezonda
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2017-2018 hububat sezonuna tarihinin en düşük stokları ile giriyor. Çukurova'da buğday hasadı başlarken, bu yıl ülke genelinde hububat rekoltesinde geçen seneye göre artması bekleniyor. Bu artışın bölgelere göre yüzde 5 ile yüzde 10 olacağı tahmin ediliyor. Yeni sezona hazırlanan tedarikçiler, dünya buğday üretiminde ve Türkiye'nin ithalatında önemli bir konuma sahip olan Rusya ile yaşanan buğday krizinin 1 Haziran'da başlayacak sezon öncesinde tamamen çözülmesini istiyor.
Hububat Tedarikçileri Derneği'nin (HUBUDER) Ankara'da düzenlediği "2017-2018 Hasatına Doğru Türkiye ve Dünyada Tahıl" toplantısında önümüzdeki sezon tahıl sektöründe üretim ve dış ticaret konusunda yaşanması muhtemel gelişmeler ele alındı.
Sadece DÜNYA'nın izlediği toplantıda, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, bu sezon 4.5 milyon ton hububat alımı karşılığında üreticiye 3.8 milyar lira ödeme yaptıklarını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:" Biz 4.5 milyon ton alım yapmayı öngörmemiştik. Fakat 2016-2017 sezonu normal bir sezon olmadı. Hain darbe girişimi sonrasında, tutuklamalar, iflaslar oldu. Biz de ürün almak durumunda kaldık. Ayrıca, Rusya'da yaşanan gelişmeler nedeniyle 6.5 milyon ton ürün sattık. Toplamda yaklaşık 11 milyon ton ürün hareketi oldu. Son 6-7 yıllık stoku tasfiye ettik. Yeni sezona 740 bin tonu buğday olmak üzere 900 bin ton stokla giriyoruz. 2017 hasadına TMO olarak tarihimizin en düşük stoku ile giriyoruz" dedi.
TMO, tarımın "Merkez Bankası" olacak
Geçen yıla göre daha iyi bir rekolte beklediklerini anlatan İsmail Kemaloğlu: "Toprak Mahsulleri Ofisi olarak Merkez Bankası'nın para piyasalarında yaptığını biz tarımda yapıyoruz. Bizim için de hareketli bir yıl olacak. Ofis için 2018 dönüşüm yılı olacak. Çünkü 2018'de depoculuk işlerini özel sektöre devrederek biz bu alandan çekileceğiz" bilgisini verdi.
Tarım ürünlerinde kısa dönemli arz ve 12 ay talep olan bir piyasa olduğunu hatırlatan Kemaloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarımda ürün arzı çok kısa süreli. Yani bir iki ay. Fakat talep 12 ay. Bu arzı kim öteleyecek? Bir mekanizma bu arzı 12 aya yaymak zorunda. Bunu devlet mi yapacak? Özel sektör mü yapacak? Bu sorunun bir tek yanıtı var. Bunu yapacak olan üreticidir. Bunu da ancak kooperatifler, birlikler aracılığıyla yapabilir. Bunu 2018 itibariyle başaracağız. Ofis olarak bütün yoğunluğumuzu piyasayı yönetmek olacak. Zamanımızı, gücümüzü buna harcayacağız. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında yapılacak ithalat ve diğer çalışmalarda artık bir kaç yıl sonra TMO'yu görmeyeceksiniz. Bundan sıyrılmaya çalışıyoruz."
Sanayici Rusya krizinin çözülmesini istiyor
Hububat Tedarikçileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gülfem Eren, Rusya'dan yapılan ithalatın geçen sezona damgasını vurduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: "Bana göre geçtiğimiz sezona damgasını vuran en önemli olaylardan biri Rusya’dan yapılan tahıl ithalatının kısıtlanmasıydı. Elbette ülkemizin menfaatlerini korumak için zaman zaman diğer devletlere yönelik bazı ticari önlemler alınması gündeme gelebilir. Ancak son getirilen kısıtlamaların, ekmeklik buğday ve mısır ithal eden firmalar açısından ciddi maliyetler doğurduğu dikkate alınarak, önceden sektöre bilgi verilmesi ve daha evvel yapılmış kontratların yerine getirilmesi için makul bir süre tanınmasının, ülke menfaatleri açısından çok daha faydalı olacağı kanaatindeyiz."
Dünyada fiyat artışı beklenmiyor
Tahıl ticaretiyle uğraşanların seneye sezon bazında baktıklarını hatırlatan Eren: "Bizim için de 1 Haziran 2017'den itibaren, 2017/18 hasat dönemi başlayacaktır. Yeni sezon, ortaya çıkacak arz talep dengelerine göre yeni piyasa fiyatlarının oluşması anlamına gelir ki bazı senelerde dramatik fiyat artışları olmuştur. Son üç sezondur buğday fiyatları, dünyada artan üretim sebebiyle çok düşük düzeyde seyretmiştir ve şu anda Temmuz/Ağustos yüklemeli Rus buğdayı fiyatları da oldukça cazip seviyelerdedir. Tüccar ve sanayicinin yeni sezonda hangi yöne doğru hareket edeceği belli olmayan- bana kalırsa aşağı yönlü hareket alanı epey daralmış buğdayın, mevcut fiyat seviyesinden istifade edebilmesi için Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) belgeleriyle ilgili kafasında bir soru işareti olmaması gerekir. Bu, yeni sezon ihracat bağlantılarını yapacak uncular açısından daha da büyük bir önem arz etmektedir. O yüzden ani kısıtlamaların gündeme gelip gelmeyeceği konusuna açıklık getirilmesi ve gelirse ihracatçı ülkeden ziyade Türkiye'deki alıcılara maliyet yükleyen bu tip uygulamalardan sektörün zarar görmemesi için mevcut sözleşmelere hakkaniyetli bir çözüm sunulması gerekir" dedi.
Lisanslı depo desteği yaygınlaştırılsın
Tahıl piyasasının sağlıklı bir altyapıya kavuşması için lisanlı depoculuk uygulamasının yaygınlaşmasının çok büyük önem taşıdığına değinen Eren, devletin bu konudaki girişimlerini gönülden desteklediklerini anlattı. Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında faaliyet gösteren depo işletmelerinde, elektronik ürün senetleri karşılığında kullanılacak kredi faizlerine,belirtilen üst limitler dahilinde yüzde 50 indirim uygulanacağına dair yeni bir karar yayınlandığını vurgulayan Eren şöyle devam etti: "Bu karar sadece üreticileri kapsıyor. Bizim talebimiz, yeni sezonda sanayici ve tüccara da aynı indirimin uygulanmasıdır. Zira, yıllık yüzde 15-16'ları bulan faiz oranları, yatırımcının aldığı malı makul bir süre elinde tutmasına imkan vermiyor. Bir örnek vermek gerekirse bin liraya aldığımız bir ürünü 6 ay elimizde tuttuğumuzda yaklaşık 80 lira faiz ödüyoruz.
Ancak, bunun üzerinde bir fiyat artışı olmalı ki malı alan kâr edebilsin. Hükümetin fiyat artışlarına ne kadar hassas olduğunu ve tüketiciyi korumak için piyasalara hemen müdahale ettiğini de biliyoruz. Faiz desteğinin yalnızca üreticiyle sınırlı kalmaması, tüccar ve sanayicilerin hasat sırasında daha fazla mal stoklamasını teşvik ederek TMO'nun alım yükünü de azaltacaktır.
Lisanslı depoculukla ilgili vurgulamak istediğim bir diğer husus da şudur: Verilen desteğe rağmen üretici, ödemek zorunda olduğu nakliye, laboratuvar, manipulasyon ücretleri nedeniyle lisanslı depolara mal koymaktan imtina ediyor. Lisanslı depolarda stoklamanın özendirilmesi için en azından bir kaç sene devletin bu masraflarla ilgili üreticiye destek vermesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz."
Fındık rekoltesi 670 bin ton olacak
Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi(INC)'nin Hindistan'ın Chennai kentinde yapılan 36.Kongresi'nde Türkiye'nin 2017 yılı kabuklu fındık rekoltesi 670 bin ton olarak açıklandı. Bu sezondan devredecek 50 bin ton ile birlikte fındık arzı 720 bin ton olacak.
Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi'nin tahminlerine göre, 2017-2018 sezonunda dünya fındık arzı 1 milyon tonun üzerine çıkacak. Üretimin 992 bin 500 ton olarak tahmin edildiği 2017-2018 sezonunda 81 bin ton stokla birlikte toplam arz 1 milyon 65 bin 500 ton olması bekleniyor.
Hindistan'ın Chennai kentindeki INC Kongresi'nde herkesin merak ettiği 2017-2018 sezonu fındık üretim tahminleri açıklandı. Yapılan açıklamaya göre Türkiye'nin 2016-2017 sezonundaki kabuklu fındık üretimi 500 bin ton oldu. Sezona 135 bin ton stokla girilmesi ile toplamda 635 bin ton fındık arzı gerçekleşti. Sezon sonunda 50 bin ton fındığın stokta kalması öngörülüyor. 2017-2018 üretim yılında ise Türkiye'nin 670 bin ton kabuklu fındık üreteceği ve 50 bin ton stokla birlikte fındık arzının 720 bin ton olacağı açıklandı.
İtalya'da üretim düşecek
Türkiye'den sonra en çok fındık üreten ülke olarak İtalya'nın 2017-2018 sezonunda fındık üretimi düşecek. INC'nin değerlendirmesine göre 2016-2017 sezonunda 130 bin ton olan İtalya'nın kabuklu fındık üretimi 2017-2018 sezonunda 100 bin tona düşecek.
İtalya'da üretimde düşüş beklenirken diğer önemli iki üretici ülkede Gürcistan'da üretim aynı kalırken Azerbaycan'da 5 bin ton düşüş bekleniyor. INC'nin tahminine göre, Gürcistan'da fındık üretimi geçen sezon olduğu gibi bu sezonda da 60 bin ton olacak. Azerbaycan'da ise geçen sezon 50 bin ton olan kabuklu fındık üretimi 2017-2018 sezonunda 5 bin ton düşüşle 45 bin ton olacak. Bu sezon Amerika Birleşik Devletleri'nde 34 bin ton,Şili'de 20 bin ,İspanya'da 19 bin,İran'da 12 bin ,Çin'de 8 bin,Fransa'da 4 bin 500 ton kabuklu fındık olacağı tahmin ediliyor.