Hububat fiyatları hem yanıyor, hem de yakıyor...
Kuraklığa bağlı olarak hububat fiyatlarında yaşanan yükseliş eğilimi küresel ölçekte belirsizlik ve kırılganlığı artırıyor. Gerek stok düzeyinin gerilemesi, gerekse en iyimser hasat tahminleriin bile dönemsel ihtiyacı karşılayamayacak düzeyde olması olumlu düşünmeyi imkânsızlaştırıyor. Mısır, soya ve buğdayda son iki ayda yaşanan ve yüzde 50'yi aşan fiyat artışları başta gıda maddeleri olmak üzere emtia fiyatlarını yükselterek, enflasyon baskısının yeniden yükselmesine sebep olabilir. Aynı zamanda küresel ekonominin daralmasına, başta kamu ve mali kesim olmak üzere tüm alanlardaki sorunların ağırlaşmasına sebep olabilir.
Hububat fiyatlarındaki olumsuzluğun kısa vadede normale dönmemesi durumunda diğer gıda fiyatlarını da aynı yönde etkileyecek. Örneğin besicilik maliyetleri çok arttığı için önce hayvan stoğu azalacak, devamında et ve süt ürün fiyatlarında anormal fiyat hareketleri gündeme gelebilecek. Zorunlu ihtiyaç maddesi fiyatlarındaki bu artış hizmet sektörü ve sanayi ürünlerine olan talebi daraltarak durgunluğu derinleştirebilecek…
Sınai ürün ve hizmet sektörüne olan talebin hızla daralması kamu cephesinde vergi gelirlerini azaltarak bütçe açıklarını büyütüp, borç sorununu artıracak, mali kesimde ise sorunlu krediler hızla artarken menkul ve gayrimenkul şeklindeki varlık değerlerinin gerilemesi gündeme gelecek, bilançolar yıpranacak. Zorunlu ihtiyaç kapsamı dışındaki ürünlere yönelik talep daralması borç-alacak zincirini aksatacak ve merkez bankalarının bu olumsuzluğu gidermek adına parasal genişlemeye gitmesi durumun ciddiyetini iyice artıracak, hem enflasyon baskısı artacak, hem de ekonomik daralmaya sebep olan sorunlar ağırlaşacak. Küreselleşme sayesinde bu zincirleme olumsuzluktan etkilenmeyen bir ekonomiye rastlamak pek mümkün olamayacak…
Kısa vadeli spekülatif eğilimlerin rüzgarına kendilerini kaptıranlar veya geniş kitleleri sakinleştirmek adına masal üretmeyi ve kendi anlattıklarını gerçek sanmayı alışkanlık haline getirenlerden sağduyulu olmasını beklemiyoruz. Fakat diğer kesimleri uyarmaya çalışıyoruz. Örneğin orta vadede gıda fiyatlarındaki ortalam artış yüzde 25'i bulur ise küresel büyüme ne olur? Mali sektör verdikleri kredilerin geri dönüş oranı sabit kalır mı? Finansal istikrarı korumak adına merkez bankalarının para musluklarını sonuna kadar açması istikrarsızlık ve güvensizliğin büyümesini önler mi? Küresel ticaret hacmi ve sermaye hareketlerinde yaşanacak daralma kredi krizi örneğinde olduğu gibi yıkıcı olur mu?
Küresel ekonomi açısından başta gıda olmak üzere zorunlu ihtiyaç maddesi fiyatlarının yükselmesi, gayrimenkul piyasasındaki fiyat gerilemesinden daha ciddi bir durumdur, temel felaket senaryoları arasındadır. Mali sistemdeki kısa vadeli borçların ulaştığı düzeyi ve merkez bankalarının enflasyon baskısındaki artışı katkı yapmamak adına parasal genişlemeden kaçınma tercihlerini dikkate alır iseniz durumun ciddiyetini daha iyi anlayabilirsiniz!.. Finansal piyasaların günü kurtarmak adına parasal genişleme lehine baskılarını artırdığı bir dönemde hububat fiyatlarında yaşanan kuraklığa bağlı artış çok ciddi bir belirsizlik durumudur. Merkez bankaları açısından bu baskıya boyun eğilmesi de kayıtsız kalınması da daha önce yaşanmamış türden bir itibar kaybı anlamındadır. İspanya ve Suriye'deki gelişmeleri ön plana çıkararak kısmen gerçeği görmezden gelmek ve kısmen tahıllardaki tehlikeli tırmanışı durdurmaya çalışmak giriimi anlamlıdır ama kesinlikle yeterli değildir. Küreselleşme yönündeki eğilimlerde uzatmaların uzatması da tükenmek aşamasına gelmiş olabilir… Çok konuşanlara veya yangından mal kaçırmaya çalışanlara itibar etmemek daha tutarlı bir yaklaşım olabilir!..