Hoş geldin Rusya, hoş bulduk Rusya

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

Çok değil, sadece 9 ay kadar önce, “Yeni Rusya” isimli bir yazı kaleme alarak, bombalanan uçağın ardından yaşanılan kriz ile ortaya çıkan yeni tabloya değinmiş idim. O gün pek çok gazeteci, turizmci, yahut iş adamı böylesine büyük bir problemin uzun süre çözümlenemeyeceğini ve bu krizin çok büyük yaralar açacağına dair endişelerini dile getirirken, aslında olan bitene kimse tam olarak bir anlam verememekte idi. Kısa bir süre önce Antalya’da G20 tamamlanmış, Sayın Cumhurbaşkanımız ile Rusya Devlet Başkanı Putin objektifl ere samimi pozlar vermiş ve bizleri de mutlu etmiş idi. Ancak bu güzel tablo Suriye sınırında bulunan bir Rus uçağını hava sahamızı ihlalden ötürü düşürüşümüz ile bir anda son buldu. Putin, sert bir dille, bir yandan bir daha tekrarlanırsa biz de gerekeni yaparız derken, neredeyse aynı anda Türkiye aleyhine olan pek çok uygulamayı da devreye aldırdı. Başta turizm, inşaat, yaş sebze ve nakliye olmak üzere pek çok sektör de daha o günden alacakları yaranın farkına vardılar bile. 

Türkiye ile Rusya arasındaki toplam iş hacmi, 30 milyar dolarlar seviyesinde olup, mevcutta iki ülke arasında yürümekte olan pek çok enerji projesinin var olduğunu da bilmekteyiz. Özellikle Türkiye’nin doğalgaza alternatif olarak oluşturmaya çalıştığı nükleer enerji yatırımları Rusya ile birlikte inşa edilmekte. Yanı sıra ülkemiz petrolünün yüzde 35 gibi önemli bir oranı da Rusya’dan temin edilmekte. Turizm tarafındaki resimden bahsetmeye belki de hiç gerek yok; hepimiz bugün Türkiye’ye en yüksek oranda gelen turistin Rusya’dan olduğunu çok iyi bilmekte. Ancak bu 9 aylık süreçte, ortalama her yıl gelen 3,5 milyon civarındaki Rus turist sayısı bir anda bıçak gibi kesildi. Rusya’nın Türkiye aleyhine başlattığı kampanya ve söylemler etkisini çok kısa sürede gösterdi. Turizmciler için, son 1 ayda normalleşme süreci ile biraz kıpırdanma olmaya başladı ise de 2016’yı kaybettiğimizi söylemek mümkün. Doğalgaz kullanımımızın yüzde 55’inin Rusya’dan temin edildiğini düşündüğümüzde kaybın her iki tarafı da olumsuz etkilediğini görmek de pek zor olmasa gerek. Müteahhitlerimiz ise Rusya’da son 30 yılda 60 milyar doların üzerinde proje tamamlayarak teslim etmişler. Gerek ürün ihracatı gerekse hizmet ihracatı açısından Rusya’nın hayatımızdaki yeri her zaman çok büyük olmuştur. 

Bu durumun farkında olan her iki iş devlet adamı, yani Cumhurbaşkanımız Sn. Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Sn.Putin tüm bu yaşananlara rağmen birbirlerine barış çubuğunu uzatarak, iki ülke arasında normalleşme sürecini yeniden başlattılar. Cumhurbaşkanımızın önceki gün Putin’e gerçekleştirdiği ziyaret ile ilgili yaklaşımı ve gösterdiği barışçıl turum son derece önemli ve takdire şayan bir davranış idi. Böylesine zor bir dönemden geçtiğimizi düşündüğümüzde de anlamı çok büyük idi. Başarılı bir görüşme gerçekleşti ve normalleşme sürecinin yanı sıra, geleceğe dair çok daha fazla iş birliği yapılacağının sinyalleri de o toplantının sonunda verilmiş oldu. Akkuyu Nükleer Santrali’nin stratejik yatırım kapsamına alınarak yatırımın devam ettirilmesi, Türk Akımı projesi, savunma sanayiinde işbirliği, oluşturulacak olan ortak yatırım fonu, Charter uçuşlara hız verilecek olması, tarımdaki işbirliğinin geliştirilmesi, taşımacılıkta günlük kotanın kalkacak olması, Türk işçilerinin çalışma izni sorununun çözümü, kültürel işbirliği ve Türkiye-Rusya-Azerbaycan üçlüsünün oluşturularak işbirliğinin arttırılması gibi konuların tamamında yol alınır iken, Suriye konusunda da çözüm adına işbirliği yapılması yönünde de karar alındı. Bu gelişmelerin tümünü olması gerektiği gibi, hatta daha da gelişecek ilişkilerin başlangıcı olarak yorumlamak şu anda son derece mümkün, umuyorum ki ortaya çıkacak sonuçları da o yönde olur. Hoş geldin Rusya, hoş bulduk Rusya.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar