Hoş geldin (Hoşça kal) Murat Başkan…
Türkiye piyasaları haftaya Merkez Bankası Başkan Murat Çetinkaya’nın görevden alındığı ve Murat Uysal’ın atandığı haberi ile başlıyor. Cumartesi günü yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ile modern Türkiye tarihinde ilk kez bir hükümet Merkez Bankası başkanını görevden aldı.
Türkiye büyüklüğünde bir gelişmekte olan ekonomide Merkez Bankası başkanının görevden alınması nadir bir durum. İşin doğası gereği Merkez Bankası başkanları ile hükümetler iyi geçinemezler. Tarih Merkez Bankası başkanlarına sert eleştiriler yönelten (genelde kapılı kapılar ardında) başbakanlar (başkanlar) ile dolu. Ama iş görevden almaya varmaz.
Merkez Bankası Hükümet tarafından belirlenen (veya mutabık olunan) enflasyon hedefine ulaşmak konusunda araç bağımsızlığına sahiptir. Ekonomi teorisi ve pratiği araç bağımsızlığının doğruluğunu ispatladığı için gelişmiş ülkelerde Merkez Bankası başkanları, Para Politikası Kurulu üyeler adeta pamuklara sarılarak korunur.
Bunun en iyi örneği hali hazırda Amerika’da yaşanmaktadır. Başkan Trump 25 yıllık bir geleneği bozarak Fed’i açık bir şekilde eleştirmektedir. Başkanın eleştirileri Fed’in ABD ekonomisine verdiği zararın Çin’in verdiği zarardan daha yıkıcı olduğuna kadar varmaktadır. Fed başkanı bu eleştirilere rağmen işini doğru bildiği şekilde yapmaktadır.
ABD Başkanı dünyanın en güçlü politikacılarından biridir. Başka ülkelerde askeri operasyon yapmak için orduya emir verebilir, kanunlara aykırı olmamak kaydıyla uygulama emirleri yayınlar, suçluları affedebilir. Ancak Merkez Bankası başkanlarını keyfi bir şekilde, “görevini ihmal etme, kötüye kullanma, verimsizlik gibi bir neden olmadan”, görevden alamaz.
Gelişmekte olan ülkelerde hükümet müdahalesi konusunda son örnek Aralık 2018’de Hindistan’da yaşandı. Başbakan Modi, bilançosu zayıf kamu bankalarının kredi vermesini zorlaştırdığı ve Merkez Bankası’nın kontrolünde olan fonları bütçe açığının kapatılmasında kullanılmasını engellediği için Merkez Bankası Başkanı Patel ile çatıştı. Merkez Bankası’nı yıpratmak istemeyen Başkan Patel görev süresinin bitimine 9 ay kala görevi bıraktı. Küçük bir sarsıntı sonrası Hindistan piyasaları normale döndü.
Türkiye örneğinde Başkan Çetinkaya’nın görevden alınmasının gerekçesi ile ilgili somut bir açıklama yapılmadı. Başkan Çetinkaya’nın 2.5 yıllık kısa görev süresinde başarı bir dönem geçirdiğini söyleyemeyiz. Göreve geldiğinde %6,5 olan enflasyonu %16’ya yakın bir seviyede bırakıyor.
Seçim sarmalına girmiş bir ekonomide büyüme ve enflasyon arasına sıkışan ve faiz indirmediği için sık sık eleştirilen bir Merkez Bankası başkanı olarak daha iyi bir performans gösterebilir miydi? Emin değiliz. Tek bildiğimiz bu süreçte Merkez Bankası’nın çok itibar kaybettiği ve yeni başkan Murat Uysal’ın işinin çok zor olduğu.
Küresel risk iştahındaki toparlanma, Türk lirasının güçlenmeye başlaması ve beklentilerden daha iyi gelen Mayıs, Haziran enflasyon rakamları Merkez Bankası’nın faiz indirimi için kapıyı aralamış durumda.
Bu yüzden geçen hafta yayınladığımız raporda ekonomi politikaların normalleştiği ve ABD ile ilişkilerin düzeldiği bir konjonktürde Temmuz ayında 100bp ile başlayarak önümüzdeki 12 aylık dönemde 700bp düzeyine ulaşan bir faiz indirim döngüsü öngördük.
Merkez Bankası başkanının görevden alınmasının bu süreci hızlandırmasını beklemiyoruz. Başkan Murat Uysal’ın Temmuz ayında piyasaların üzerinde uzlaşabileceği 100bp civarında makul bir faiz indirimi ile başlayarak düzgün bir iletişim ile Merkez Bankası’nın yaralanan itibarını onarmaya çalışacağını öngörüyoruz. Vaktinden önce yapılacak daha sert bir faiz indiriminin istenenin tam tersi yönde sonuç vereceğine inanıyoruz.
Hoş geldin Murat Başkan, hoşça kal Murat Başkan.