Hong Kong ve Çin: Protestodan ötesi
Hong Kong protestoları başladığında bunun asıl etkisinin Çin’in Hong Kong’un sistem içindeki yerine bakışında olacağını yatırımcılarla paylaşmıştım. Bu konuyu ve önemli bir diğer noktayı derinleştirmek istiyorum.
Hong Kong finansal önemi açısından tam bir global merkez. Londra Metal Borsasından tutun yeni halka arzlarda popülaritesine kadar ciddi bir merkez. Sadece “piyasa” finansı açısından değil dış ticaret işlemlerinden tutun bu işlemlerin çarpıtılması (Çin’in rekor ticaret fazlaları) veya gölge bankacılıktan (off shore yuan) bakır finansmanının seküritize edilmesine kadar Hong Kong’u ne Asya’dan ne de dünya finans sisteminde çıkartmak olmaz. Ancak Çin hükümeti de başta Şanghay olmak üzere diğer bazı merkezlerde de liberalizasyona gidiyor. Serbest bölgeleri destekliyor. Son gelişmeler, yani protestolarla, “Anglo- Saxon” Çinlilerin Hong Kong finans merkezini kilitleyebilmesi, Çin’in alternatif oluşturma çabasını hızlandıracaktır. Çin liderleri açısından Hong Kong’da yaşananların bir Tiananmen Meydan’ı olduğunu düşünmüyorum. Sistemin bütününe yönelik bir tehdit hissetmekten ziyade sisteme uyumsuz bir bölge görüyorlar.
Yuan, dikkatlerden kaçıyor
Tartışmamız gereken bir nokta daha var. Hong Kong dolarında, bildiğiniz gibi ABD dolarına çıpalıdır, daha temmuz ayında Para Kurulu 1.2 milyar dolar alım yaparak kuru desteklemek zorunda kalmıştı. Şimdi durum değişiyor ama sadece Hong Kong Doları için değil. Japon Yeni 110’a (Çin Yuanı/ Japon Yeni 17.6 ile 1993ten bu yana en yüksek) Euro 1.26’ya (Euro/ Çin Yuanı 2002 seviyesine yükseldi) gelmişken Yuan konusunun bu kadar az tartışılması ilginç.
Gelecekte ‘sistemi’ tartışıcağız.
Yuan bilindiği üzere daha önce tamamen dolara bağlı hareket ederken değişikliğe gidilerek bir “sepete” bağlandı. Peki bu sepetin hangi para birimlerinden oluştuğunu ve ağırlıklarını biliyor musunuz?
Hayır bilmiyorsunuz :)
Ocak 2014 Yuming Cui ve Nisan 2008 Michael Funke’nin çalışmaları ve PBOC’nin üstü kapalı açıklamalarından aldığım notlara göre sepet Dolar- Euro-Japon Yeni-Won ağırlıklı olmakla beraber Avustralya Doları-Kanada Doları-İngiliz Sterlini-Rus Rublesi-Singapur Doları ve Tayland Baht’ı da içeriyor. Ticaret ağırlıkları sepette ağırlık değişimlerine neden oluyor. Söz konusu yazarlar ağırlıkları dönemler içinde tespit etmeye çalışıyor. Dolayısı ile yüzde 90 (kriz zamanı) ile yüzde 72 arası bir dolar ağırlığından bahsedebiliriz. Yüzde 80 ortalamayı baz alırsak doların son zamanlardaki performansı (diğerlerinin değer kaybı göz önünde tutulduğunda) ve ekonomik yavaşlamayı da göz önüne getirirsek Partinin üst katlarında Yuan’a yönelik nasıl bir hava esiyor olabilir?
ECB manşetleri domine ededursun (ki Rubicon Avrupa için çoktan geçildi) geri planda büyük kırılmalar yaşanıyor. Dolar üzerinde dönen bir dünya ve buna nizam veren ABD’ye bağlı bir Merkez Bankası. Önümüzdeki dönemde İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan sistem çok daha yoğun olarak tartışılacak ve yenisi talep edilecek. FED’in ECB’nin kısa vadede neler yaptığı ise uzun vadeli trendler açısından deyim yerinde ise ‘çerezlik’.
Tüm DÜNYA okuyucularına mutlu bir Bayram dilerim.