Hizmet sektörünün ihracatçıları
2016 yılına ilişkin hizmet ihracatında ilk 500, değerlendirmeyi yapan kuruluş, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından geçtiğimiz günlerde açıklandı. İhracatı destekleyen ve ihracatta rol alan kuruluşların değerlendirildiği ve pozitif motivasyon yaratma amaçlı bu girişimden ötürü öncelikle TİM’i tebrik ediyorum. Ancak eleştirilerim de olacak tabi, eleştirmezsek daha iyiyi bulamayız.
2023 yılı hizmet ihracatı hedefine ulaşma yolunda önemli destekler verildiğini ve önemsendiklerini görmek elbette sevindirici. Türkiye’nin 1995 yılında yaklaşık 15 milyar dolar olan hizmet ihracatı, 2015 yılında 46 milyar dolara yükseldi. 2016 yılında ise bu rakam bir parça gerileyerek, 38 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin 2023 yılına dair belirlenen hizmet ihracatı hedefi ise 150 milyar dolar. Ulaşabilir miyiz bilemem, ancak bu amaçla hizmet ihracatçılarına önemli teşvikler verildiğini söylemek mümkün. Hizmet sektörüne küresel markalar kazandırmak adına Turquality ve marka destekleri sunulması, hizmet ihracatçılarına hususi pasaport verilmesi bu yolda önemli katma değerler sağlıyor. TİM’den yapılan açıklamaya göre, büyümenin lokomotifi hizmet ihracatı HSBC Grubu’nun Oxford Economics ile birlikte hazırladığı Dış Ticaret Tahmin Raporu, Türkiye’nin de dâhil olduğu 24 ülke arasındaki ikili ticareti mercek altına aldı. HSBC Dış Ticaret Tahmin Raporu’na göre küresel mal ticaretinin yıllık yaklaşık yüzde 6 büyüme ile 2030 yılında 37 trilyon dolara ulaşması öngörülürken, küresel hizmet ticaretinin ise yıllık ortalama yüzde 7’lik bir büyüme ile 2030 yılında 12,4 trilyon dolar olması bekleniyor. Uluslararası mal ve hizmet ticareti verilerinin analiz edildiği raporda, işletmeler arası ve bilişim teknolojileri hizmet ihracatlarının, küresel hizmet ticaretinde büyümenin lokomotifi olacağı tahmin edilirken, Türkiye’nin jeopolitik konumunun sağladığı avantajla hizmet ihracatı gelirlerinde aslan payının turizm ve ulaşım sektörlerinden gelmeye devam etmesi bekleniyor. Türkiye’nin toplam ihracatında hizmet ihracatı payının 2030 yılında yüzde 27’ye yükselmesi öngörülüyor. 2015 yılında 47 milyar dolar olarak gerçekleşen hizmet ihracatının 2030’da yıllık ortalama yüzde 7,5 büyüme ile 139 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Dünya geneline baktığımızda hizmetlerin payı toplam gayri safi hasıla içerisinde %67, gelişmiş ülkelerde ise, %75 oranlarında iken, Türkiye’de bu oran %65,5 düzeyinde. Ülkemiz hizmet sektöründe cirosal büyüklüğü sırası ile bankacılık, inşaat ve yolcu taşımacılığı sektörleri oluşturmakta. Onları mimarlık-mühendislik ve yük taşımacılığı-lojistik sektörleri takip etmekte. Bu sıralamada yer alsın almasın, hizmet ihracatında yer alan tüm firmaları gönülden tebrik ediyorum.
İşte tam bu esnada öncelikle hizmet ihracatı nedir diyerek, eleştiri bölümüne bağlayayım konuyu. Mevzuata göre bir işlemin hizmet ihracı olarak değerlendirilebilmesi için; hizmetlerin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması veya hizmetten yurtdışında faydalanılması gerekmekte. Aslında bu tanıma uymasa da hizmet ihracatında önemli ölçüde katkısı olan firmalar yok mu? Öylesine çok ki başta gümrük müşavirleri olmak üzere, liman işletmecileri, iç nakliye yapan firmalar ve belki aklımıza gelmeyen başka meslek grupları. TİM’in bu konuyu bir kez daha incelemesini ve gelişmiş ülkelerdeki değerlendirme kriterlerini gözden geçirmesini öneririm, aksi halde rakamlarımızın doğruluğu da tartışılır hale gelir. Ve bir öneri daha, sadece beyanı esas alarak değerlendirme yapmamaları yönünde. Bu yönde kırgın olan firmalar var, benden söylemesi.
Yine eleştirdim, yine eleştirileceğim. Olsun, önemli olan Türkiye kazansın, ihracata katkı sağlansın, dış ticaretimize olumlu etki yaratsın. Umarım ve eminim de yaratacaktır, mükemmeli hedefleyen TİM’in de konuyu böyle alacağına eminim.