Hızlı tren

Murat YÜLEK
Murat YÜLEK KÜRESEL BAKIŞ [email protected]

Geçen cuma günü Türkiye'nin ilk hızlı tren seferi Ankara-Eskişehir arasında yapıldı. Bunu önemli buluyor ve tüm yetkilileri tebrik ediyorum.

Önceki bir yazımda da ele aldığım gibi Türkiye'de demiryolu ulaştırması sektörünün hazin bir tarihçesi var.

Demiryollarının dünyadaki ilk teknolojik ve ticari gelişimi Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş dönemine rastlar. Birçok iktisat tarihçisi Batı'da ekonomik gelişme ve sanayileşmenin temel itici güçlerinden birisi olarak görür demiryollarını. Dünyadaki ilk başarılı demiryolu hattı olarak İngiltere'deki Stockton-Darlington gösterilir. 41 km uzunluğundaki bu hat 1825 yılında faaliyete açılmışken Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ilk hat bundan sadece 31 yıl sonra, Aydın ile İzmir arasında açıldı. Stockton-Darlington hattı bir kömür taşıma hattıyken Aydın-İzmir hattı tarım ürünlerini İzmir limanına taşıyordu.

Ekonomik olarak zayıflama dönemine girmiş olan Osmanlı İmparatorluğu'nun bu önemli gelişmeye bu kadar hızla ayak uydurması takdir edilmesi gereken bir gelişmeydi. İç ve dış ayaklanma ve savaşlarla uğraşırken Osmanlı İmparatorluğu 4.600 km uzunluğunda demiryolu ana hattı döşemeyi başardı. Bunun 3.800 km'si Türkiye Cumhuriyeti'ne miras kaldı. Genç Cumhuriyet de demiryollarına önem verdi. 1930'ların sonuna kadar 3.600 km ana hat döşendi.

Ancak 1940'lardan yüzyılın sonuna kadar ancak 1.300 km'lik ana hat döşenebildi. Bu da Türkiye'yi bir demiryolu fakiri (ve şehirlerarası otobüs ve araba zengini) bir ülke yaptı. Vurucu bir karşılaştırma: Yüzölçümü 41,290 km2 olan İsviçre'de 3,011 km demiryolu hattı var iken, bunun 19 katı büyük alana sahip Türkiye'nin toplam hat uzunluğu (ikincil hatlarla) 11.000 km'nin altında. İşin hazin tarafı burada. Türkiye'de altyapı açığının en şiddetli hissedildiği sahalardan birisi demiryolları ve yıllarca bu konunun üzerine gidilmedi. Bu da şehirlerimizi metro yerine önce dolmuş sonra minibüs, şehirlerarası yollarımızı da otobüs cenneti haline getirdi.

Bu hazin arka planı düşününce, Türkiye'nin hızlı tren uygulaması başlatan Avrupa'da 10. ülke olmasını önemli bir atılım olarak görüyorum: Hızlı tren Türkiye açısından tarihi ve sembolik önem taşıyor.

Ekonomik gelişmeyle seyahat yoğunluğu birbirine paralel giden ve birbirini besleyen süreçler. 2003 yılında havayolu sektörünün 'libere edilmesiyle' iç hat yolcu sayısı 8,7 milyondan 2008 yılında 33,5 milyona çıktı. Benzer bir trendin, diğer hatların tamamlanarak hedeflenen 2.400 km'ye ulaşılmasıyla hızlı trende de görülmesi sürpriz olmasın. Genel müdüründen işçisine TCDD'ye teşekkürler.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Chief Sustainability Officer 06 Ağustos 2018