Hızlı gidenlere ne olurdu?

Özgür HATİPOĞLU
Özgür HATİPOĞLU DERİN BAKIŞ [email protected]

Çin’de hayata geçen ekonomi destek prog­ramları 1 haftalık Çin tatilinin öncesinde hem yerli piyasaya hem de küresel piyasalara ciddi bir jet yakıtı verdi. Özellikle Çin’de, his­se rallisi tatilden 1 gün önce de etkisini sürdür­dü.

Ancak ABD piyasası, üzerindeki stresin yü­künden dolayı hızlı gitmeye çalışırken yakıtını çabuk tüketti. Bu yazıyı Salı akşamı hazırlı­yorum ve ABD endeks vadelileri dikkate değer, gün içi satışlara konu oluyor. Bu konuyla ilgili olarak düşüncelerimi ve portföylerin koruma­ya alınması konusunda uyarımı geçen hafta ve hatta öncesinde de yapmıştım, o nedenle yeni­den değinmiyorum.

Ancak düşüncemi desteklemek adına ve ta­til dönüşü Çin’de olabileceklerin ihtimalini de gözler önüne sermek için bir başka fiyatlamaya değinmek istiyorum. Bu hafta ABD’den istih­dam verisini izleyeceğiz ve mutlaka faiz, altın, parite ve endeksler üzerinde etkili olacaktır.

Ama daha önemlisi Çin dopinginin etkisinin sürüp sürmediğini görmek için başta bakır fi­yatları olmak üzere, LME de işlem gören sana­yi metallerinin fiyatlarını izlemek istiyorum. Çünkü özellikle bakırda bugün gözlerden kaç­mayacak bir kar satışı var ve bu satış günlük grafiklerde teknikçilerin hemen dikkatini çe­kecek bir mum oluşturuyor.

LME metalleri ise nispeten daha umut verici ancak eğer bakırın arkasından giderlerse işin rengi hemen değişe­bilir ve yeniden küresel bir ekonomik yavaşla­mayı fiyatlamaya başlarız. Avrupa zaten herke­si aşağı çeken bir faktör. Bir de bunun üzerine Çin tatil dönüşü Batı’da gerçekleşmiş olabile­cek bir satışla arayı kapatayım derse vay bu pi­yasaların haline…

Şunu da düşünmek lazım; son 1 haftada, kü­çük, sığ olanları bir kenara bırakalım, büyük Çin şirketlerinin hisseleri bile %25’ten fazla değer kazandı. Tabi ki tahmin edeceğiniz üze­re bu sürdürülebilir değil ve teknik olarak aşırı alıma işaret ediyor. Neyse ki Hong Kong piya­sası Çarşamba günü açılacak. İşte o gün bu his­selerin performanslarını çok iyi yorumlamak gerekiyor. Nitekim hisse senedi piyasalarının ilerleyen haftalardaki hareketlerinin mini bir portresini verebilir.

Bu bahsi bu kadar karamsar bitirmeyelim diyeceğim ama şimdi bahsedeceğim konu da çok parlak bir ilkbahar sahnesi çizmiyor. Ge­çen hafta ABD’de Conference Board tarafından hazırlanan tüketici güven anketinin sonuçla­rı açıklandı.

Aylık olarak yapılan bu ankete gö­re ne yazık ki bireyler de huzursuzluk içinde ve özellikle cari durumdan mutsuzlar. Ancak he­nüz “daha duuuur, bunlar iyi günleriniz” diye­ceğimiz günlerdeyiz gibime geliyor. İşsizlik bi­raz daha arttığında, taksitleri ödenemeyen kre­di kartlarının miktarı arttığında ne olacak?

Topraktan toprağa

Eh tabi bir de petrol piyasasında olan bitenler var. OPEC+’ın bir noktada arz kısıntısından vaz geçeceğini bilmek için müneccim olmaya gerek yoktu. Ancak itiraf edeyim şimdi beklemiyor­dum.

Demek ki gerçekten rekabetin çok sıkış­tığı bir noktadayız ve Suudi’lerin petrol fiyatla­rını son zamanlarda sıklıkla destekledikleri $65 bölgesinin biraz üzerindeyken bu kararı açıkla­dılar. Doğal olarak fiyatlar bundan sonrasında düşmeye devam edecek. Muhtemelen yükse­lişler piyasa oyuncuları tarafından açığa satış pozisyonu eklemek için fırsat olarak görülecek – bunu aylara yayılacak şekilde söylüyorum.

Ni­tekim hali hazırda Brent petrolde pozisyon ta­şıyan hedge fonlar neredeyse bütün long pozis­yonlarını sıfırlamış durumdalar. WTI petrol­de ise azalan miktarda long pozisyonlar devam ediyor. Ortadoğu’daki savaş durumundan Lib­ya’nın arzına kadar çeşitli nedenlerle yukarı gi­derse kalan pozisyonları da eritme ihtimalleri çok yüksek. Bakalım Çin hikayesi bu durumun önünde ne kadar durabilecek?

Geriye kalanlar

Altın ve gümüş konusunda geçen haftaki hatırlatmalarımın ardından her ikisinde de bir satış dalgasının başındaymışız görünümü kuv­vetleniyor. Eğer aşağı yönlü bir salınıma dönü­şürse ki böyle bir potansiyeli yüksek görüyo­rum; gümüş için tekrar $30/$29 arası, altın için ise $2500/$2550 arasına kadar gerileme makul görünüyor. Bu hareket ana trendi hiçbir şekilde bozmayacak, bilakis sağlıklı bir düzeltme ola­caktır. Gözler açık, eller mouse da bekliyoruz.

Son olarak bir de Yen’e dokunalım. Biliyorsu­nuz Japonya yeni bir başbakan seçti. Yeni gelen Ishiba daha çok BoJ’un devam eden faiz politi­kalarının devamını destekleyen ve bir değişik­lik yapması öngörülmeyen bir başbakan olacak gibi görünüyor. Bu nedenle Yen’deki güçlenme biraz daha devam edebilir ama sanıyorum ki enflasyon daha önce beklendiği kadar hızlı yük­selmiyor Japonya’da ve BoJ beklenenden daha ağır hareket edebilir. Bu nedenle Yen değerlen­mesi de sınırlı kalacağa benziyor. Oradaki oyun da eski heyecanını barındırmayacak gibi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Riskler rafa kalktı 27 Kasım 2024
Risk, risk, risk 20 Kasım 2024
Ne hafta ama!! 05 Kasım 2024
Yine yeniden ralli? 17 Eylül 2024