Hızlı büyümüşüz ama yavaşlamışız

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

 

Hafta başı veri akışı açısından verimli geçti. Önce 2011 yılının son çeyrek ve bütünü için büyüme verileri açıklandı. Merakla bekleniyordu. Uzun lafın kısasını hemen söyleyeyim; beklentileri şaşırtan bir bulgu yok. Salı günü ise Mart ayının enflasyon verileri açıklandı. Buradaki uzun lafın kısası ise şöyle; fiyatlar beklendiği kadar hızlı artmıyor zira Mart ayının  tüketici fiyatları artış hızı genel beklentinin altında kaldı.

2011 yılının son çeyreğinde ekonomi yüzde 5.2 hızında büyümüş. Büyüme çöktü, sert iniş yapacağız vs gibi değerlendirmelerin ortalıkta dolaştığı günlerde yüzde 5.2 büyümüş olmak  koltuklarınızı kabartmış olabilir. Aman dikkat.  Bu büyüme işi biraz karışık iş. Açıklanan veriler geçen yılın son üç ayına ait. Yani, bugün itibariyle kabaca üç ay öncenin sayılarına bakıyoruz. Hatta dönemin başlangıcına dönersek,  altı ay önce başlamış bir dinamiğin istatistik verilerini görüyoruz. Tamam, sonuç pek fena değil.  Ama,  bugünkü koşullar da "geçmişe mazi denir" dedirtecek kadar farklı. Onun için yüzde 5.2 büyümeyi duyunca başınızı tavan vurmayın. O mazide kalmış bir durum.
                                               *                    *                     *
Bu söylediklerim geçen yılın büyüme ivmesi bu yılı hiç ilgilendirmez anlamına da gelmiyor tabii. Tersine, kendi adıma, biten yılın son aylarındaki büyüme hızının gelen yılın başlangıç ivmesini etkilemesi açısından önemli olduğunu düşünürüm. Bu nedenle 2011 yılının bitiş ivmesinin yüzde 5 in üzerinde  olmasını, bu yıl genel-küresel bir yavaşlama konjonktürü yaşayacağımız  da düşünülünce,  önemli bir ivme olarak kabul etmek doğru olur.


2011 yılının bütününde ekonominin yüzde 8.5 büyüdüğü anlaşılıyor. Bu da dikkate alınması gereken bir oran. Aynı yıl içinde Çin ve Arjantin'in arkasında üçüncü sıraya yerleştirmiş bizi. Yani, geçen yılın büyüme oranı dünya çapında bir büyümeye işaret ediyor. Bu senenin yavaşlama konjonktürünü böyle bir tempo ile karşılamışız anlayacağınız. Yüksek hızdan yavaşlamaya başlamanın bu yılın büyüme performansını etkileyeceğini düşünüyorum.


Öte yandan, yeni açıklanan verilerde  büyümeyi  yavaşlatıcı etkenlerin geçen yılın dördüncü çeyreğinde devreye girdiğini, yavaşlamanın o tarihte başlamış olduğunu gösteren işaretler de var.
Bu etkenlerden en önemlisi özel  harcamalardaki hatırı sayılır yavaşlama. Özel tüketim harcamaları 2011 in son çeyreğinde yüzde 3.4 büyümüş. Bir önceki çeyrekte bu sayı yüzde 7.8.  Yani, geçen yılın son aylarında iç talebin en büyük kalemi olan özel tüketim harcamalarında ciddi bir yavaşlama var. Bunun büyüme dostu bir gelişme olmadığı açık.


 Ancak, bu değerlendirme bağlamında iki noktayı gözden kaçırmamak gerekiyor. Özel tüketim harcamalarındaki fren yılın son üç ayına özgü bir durum değil. Yılın başından itibaren böyle bir eğilimin varlığı gözleniyor.  Bu bir. Yılın son aylarındaki tüketim harcaması yavaşlamasının o tarihteki iktisat politikası tercihinden, özellikle para otoritesinin kredilere getirdiği kısıtlardan etkilendiğini düşünmek doğru olur.  Bu da iki. İlk noktanın genel yavaşlama eğilimi ile uyumlu olduğunu düşünüyorum. Ancak ikinci etkenin arızi nitelikte olduğunu,  içinde bulunduğumuz  yıla taşınmayacağını da dikkate almak gerekir. 


Harcamalar bağlamında benzer ama daha sınırlı bir eğilim yatırım harcamalarında da görülüyor. Yılın ilk çeyreğinde  çok yüksek oranda (yüzde 49.5)  artan özel yatırım harcamalarının son çeyrekte yüzde 5.2 gibi bir hıza düşmüş olması benzer bir yavaşlatıcı etkinin  burada da geçerli olduğunu gösteriyor. Bu yavaşlamanın da kredi freni ile bağlantısını dikkate almak doğru olur diye düşünüyorum.


Zaten yavaşlamanın fiilen devreye girmiş olduğunu gösteren somut bir beri de var. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış hesaplar son çeyrekte ekonominin büyüme hızının ciddi şekilde istim kaybettiğini gösteriyor. 2011 yılının üçüncü çeyreğinde ekonomi bir önceki üç aya göre yüzde 1.3 hızında büyümüş. Son çeyrekte bu hızın yüzde 0.6 ya gerilemiş olması ekonominin yılı ciddi bir yavaşlama ivmesi ile tamamladığını söylüyor. Bu yavaşlamanın da  yukarıda işaret ettiğim arızi etkilerden nasibini aldığı söylenebilir tabii.


Geçen yıla hızlı başlamışız, yıl sonunda yavaşlamışız. Bu yıla görece yavaş başlayacağımız anlamına geliyor bu. Yeni açıklanan Mart ayı  enflasyon verileri Merkez Bankasını zorlayacak  nitelikte değil. Umarım böyle gider. Yavaş başladığımız yılı hızlı bitiririz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018