Hızlı büyümede çalışanların payına ne düştü?

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Hızlı büyümede madalyonun öteki yüzü olan artan ekonomik kırılganlıklara geçen yazımızda değinmiştik. Bugün de hızlı büyümenin ücretli, maaşlı ve yevmiyeli çalışanlara nasıl yansıdığı açısından durumu değerlendireceğiz.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) gelire göre GSYİH verilerini yayınlamaya başlamasıyla, GSYİH’da emeğin ve sermaye karı ve rantın aldığı paydaki gelişmeleri de izleme imkanı ortaya çıktı.

Bu pencereden 2017 yılı gelişmelerine bakarsak ortaya çıkan resim şöyle:

* 2017’de işgücü ödemeleri cari fiyatlarla yüzde 12.86 artarken, sermaye kazancı ve rant gelirlerindeki artış brüt olarak yüzde 23.60, net olarak yüzde 26.25 arttı. Yani kar ve rantın geliri işgücü ödemelerinin 2 katı bir hızla arttı.

* Bunun sonucunda emeğin milli gelirden aldığı pay 1.67 puan azalarak yüzde 30.54’e geriledi.

* Ücret, maaş ve yevmiye ile çalışanların sayısını dikkate alarak çalışan başına işgücü ödemelerindeki gelişmelere bakarsak, durum emek açısından daha da kötüye gidiyor.

* Ücret, maaş ve yevmiye ile çalışan başına işgücü ödemesi miktarındaki yıllık artış yüzde 9.39’a düşüyor. Bu hem TÜFE’ye göre 12 aylık ortalama enflasyonun, hem de sektörlerin büyüme hızı hesabına esas olan deflatörün altında bir artış.

* Bu durum, ekonomi yüzde 7.42 gibi yüksek bir hızla büyürken bile çalışan başına işgücü ödemelerinin reel olarak küçüldüğünü gösteriyor. Çalışan başına işgücü ödemesi TÜFE’ye göre hesaplandığında yüzde 1.58 azaldı. Aynı hesabı, yüzde 10.95 olan sektörlerin ortalama deflatörü ile yaparsak de çalışan başına işgücü ödemelerinin reel olarak yüzde 1.41 küçüldüğü görülüyor.

* Sektörler içinde çalışan başına işgücü ödemesinin en fazla düştüğü sektörün, gayrımenkul faaliyetleri olması dikkat çekici. Bu sektörde çalışan başına işgücü ödemeleri cari fiyatlarla bile yüzde 5.34 küçüldü. Reel kayıp ise sektör deflatörüne göre yüzde 12.16, TÜFE”ye göre yüzde 14.84’ü buluyor.

* En fazla ücretli istihdamına sahip hizmetlerde (ticaret, ulaştırma, lojistik, konaklama, lokantacılık) hem deflatöre hem TÜFE’ye göre kayıp var. İstihdamda ikinci sırada olan sanayide de deflatöre göre yüzde 1.73’lük reel kayıp var.

Bu veriler, 2017 yılında emek kesiminin hızlı büyümeden payını almak bir yana gelir kaybıyla yüzyüze kaldığını gösteriyor. Toplumun geniş kesimleri yüksek büyümeye rağmen refah artışı yerine kayıplarla karşı karşıya kalmış gözüküyor. Sonuç olarak zaten bozuk olan gelir dağılımı, hızlı büyümeye rağmen daha da bozuluyor.

Kar ve rant tarafında zenginlik artışı gerçekleşirken emek cephesinde hızlı büyümeye rağmen reel yoksullaşma ortaya çıkması, ekonomik ve sosyal dengeler açısından bir diğer önemli kırılganlık noktası oluşturuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar