Hisse ve kriptoda vergi tartışması

Ufuk KORCAN
Ufuk KORCAN PARANIN ROTASI ufuk.korcan@dunya.com

Hisse senedine yönelik vergi çalışması yapıldığı haberleri piyasalarda bomba etkisi yaptı. Bir habere göre hisse senedinde alım-satım kazancına diğer habere göre ise işlem vergisi üzerinde çalışılıyor.

Yetkili ağızlardan bir açıklama gelmezken, alım-satımlardan işlem vergisi alınmasının öne çıktığı ve onbinde 1-2 gibi bir oran olabileceği konuşuluyor Enflasyonla mücadele kapsamında para politikasında atılan sıkılaştırma adımlarının ardından gözler maliye tarafında çevrilmişti.

Önceki gün uluslararası bir haber ajansında yer alan hisse senedi ve kripto paralarda elde edilen gelirlere yönelik bir vergi çalışması yürütüldüğü haberi piyasalarda büyük yankı uyandırdı. Haberde adı yer almayan yetkililer, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in AK Parti’nin hafta sonunda Kızılcahamam’da gerçekleştirilen İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda bu konuyu gündeme getirdiğini ve görüşmede tüm finansal gelirlerin düzgün bir şekilde vergilendirilmesi gerektiğini vurguladığını aktardılar.

Kazanç değil, işlem vergisi

Dün de başka bir uluslararası ajansa bilgi veren ekonomi yetkilisi vergi çalışmasının alım-satım kazancı yerine alım-satım üzerinden bir işlem vergisi üzerine olduğunu söyledi. Ekonomi yetkilisi, “Hisse senetleri ve kripto varlıkların alım satımı üzerinden bir işlem vergisi alınması üzerinde çalışmalar nihai noktaya geldi” dedi.

Mevcut uygulamada hisse senedi alım satımı üzerinden alınan bir işlem vergisi bulunmuyor. Bu açıklamanın ardından alım-satımlara Banka Sigorta Muamele Vergisi (BSMV) gibi bir işlem vergisi olabileceği tahmin edildi. Söz konusu haberler yetkili isimler tarafından yalanmadığına göre böyle bir çalışma var ve haberle kamuoyu tepkisi ölçülmek istenmiş olabilirler. Ancak bu kadar bilgi kirliliği borsada sert fiyat hareketlerine ve tasarruf sahiplerinin tepkisine neden oluyor.

Kamuoyundan gelen ilk tepkiler

Konunun ayrıntılarına girmeden önce şunu hatırlatmakta yarar var. Kamu tarafında bu tür çalışmalar sürekli yapılır. Çalışma sonunda ortaya çıkan ‘getiri-götürü’ye göre siyasi otorite bir karar verir. Yani böyle bir çalışmanın yapılıyor olması kesin olarak hayata geçirileceği anlamı taşımıyor.

Hisse senedi kazancına vergi konusundaki çalışmanın gündeme düşmesinin ardından kamuoyunda özellikle zamanlama konusunda bazı eleştiriler yer aldı. Özellikle Türk Lirası varlıkların özendirilmesi gereken bir dönemde hisse senedi kazançlarına vergi getirilmesinin süreci olumsuz etkileyebileceği görüşleri öne çıktı. Sosyal medyada bireysel yatırımcılardan ise “Zaten çok sayıda hisse, endeksteki ve enflasyondaki artışın altında kaldı. Bir de vergi eksikti” eleştirileri geldi.

İşlem vergisi öne çıkıyor

 Yürütülen çalışmanın ayrıntıları netleşmeden ya da söz konusu çalışmanın hayata geçirilip geçirilmeyeceği belli değilken gelen ilk tepkiler çok da anlamlı değil. Peki olası bir vergi düzenlemesinin içeriği nasıl olabilir? Şimdi ortada iki haber var. Biri işlem vergisi, diğeri kazanç vergisi. İşlem vergisi ihtimalinin daha yüksek olduğu görüşü ağırlık kazanmaya başladı ve işlemlerden onbinde 1-2 gibi vergi alınabileceği söyleniyor. Hisse alım satımlarından kazanca yönelik nasıl bir vergi alınabileceği sorusunun cevabı da geçmiş uygulamalara bakılarak verilebilir.

Çünkü mevcut ekonomi yönetiminin tarzı, “şapkadan tavşan çıkarma” şeklinde değil. En son uygulamada hisse senedi alım-satım kazançlarında yabancı yatırımcılar için çifte vergilendirme olmaması için yüzde 0 stopaj uygulanırken yerli yatırımcılardan yüzde 15 stopaj kesiliyordu. Anayasa Mahkemesi eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle bu uygulamayı iptal etmişti. Ardından yerli yatırımcılardan alınan stopaj da sıfırlanmıştı.

Muafiyet ve enflasyon düzeltmesi

2005 yılında hisse senedi alım-satım kazançlarına yönelik uygulanan düzenlemede kazançların TÜFE endekslemesinden sonra belirlenen bir tutarın üzerinde kalan gelirlere stopaj uygulanıyordu.

Hatta bu uygulama borsada işlem gören hisse senetlerinde 3 aydan daha kısa sürede elde edilen alım-satım kazançlarını kapsıyordu. 3 aydan daha uzun süre elde tutulan hisselerden elde edilen kazançlar stopaja tabi değildi. Bence olası bir vergi düzenlemesi 2005’tekine benzer olabilir. Yani belli bir süreden uzun (3-6 ay) tutulan hisselerden sağlanan gelirler vergiden muaf olurken bu sürelerin altında kalan zaman dilimlerinde elde edilen kazançlar üzerinden de önce bir enflasyon düzeltmesi yapılır ardından belirlenen tutar üzerinde kalan meblağ stopaja tabi olur.

Bu oran mayıs ayı başında 6 aya kadar vadeli hesaplarda yüzde 7.5’e çıkarılan rakam olabilir. Ancak tüm bunlar şu aşamada sadece tahmin. En başta dediğim gibi vergi çalışmasının hayata geçirilip geçirilmeyeceği ya da hangi şartlarda uygulanacağı belli değil.

Kriptoda uygulamak daha zor

Hisse senedi kazançlarının vergilendirilmesinin hayata geçirilmesi halinde uygulama konusunda bazı soru işaretleri var. Tek bir kurumdan işlem yapan yatırımcıların stopaj kesintileri kolayca hesaplanabilir. Ancak farklı kurumlarda hesabı olan yatırımcıların karzarar mahsuplaşmasının nasıl yapılacağı konusu muamma.

Eğer böyle bir durum olursa kurumlardaki teknik altyapının da yeni düzenlemeye uyumlu hale gelmesi bir süre isteyecektir. Konunun bir diğer ayağı ise kripto paralar. Kripto varlıklardan elde edilen kazançların vergilendirilmesi ise hisse senetlerine göre çok daha zor. Çünkü kaydı olmayan bir piyasa ve takip edilmesi oldukça güç. Kripto borsaların dışında merkeziyetsiz (DEX) platformlar da var. Cüzdanlar arası transferlerin tek tek kontrolü, mahsuplaşma gibi konular şu aşamada imkansız gibi duruyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar