Hisse devirlerinin vergisel boyutu
Pay veya hisse kavramının tanımına vergi kanunlarında yer verilmemekle birlikte, bu kavramın Türk Ticaret Kanunu’nda da tanımlanmadığını görüyoruz.
Genel anlamıyla sermaye paylarını ifade eden pay veya hisse kavramı, bunun kıymetli evrak haline dönüştürülmesi ve sermayeyi temsil etmesi neticesinde pay senedi veya hisse senedi olarak ifade ediliyor.
Türk Ticaret Kanunu’nun 135. Maddesi kavramlar başlığını taşımakta olup, “ortaklık payı”, şahıs şirketlerindeki ortaklık payını, anonim şirketteki payı, limited şirketteki esas sermaye payını, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketteki ortaklık payını ifade eder şeklinde düzenlenmiştir.
Şirket ortaklarından biri veya birkaçının kendisine ait hisse paylarını şirket ortaklarından birine veya dışardan birine devretmesi işlemi hisse devri olarak adlandırılabilir. Şirketler zaman zaman gerek rekabet gücünü, gerekse sermaye gücünü artırmak gerekse pazarlama ve satış stratejileri gereği hisselerinin tamamını veya bir kısmını devredebilirler.
Gelir vergisi kanununun mükerrer 80’inci maddesi ile ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancı olarak vergilendirileceği hüküm altına alınmış.
Limited şirket hisse devirlerinin vergilemesi
Türk Ticaret Kanunu düzenlemelerine göre limited şirketler tarafından hisse senedi ya da ilmühaber çıkartılamıyor. Limited şirketlerde sermaye payı ortaklık payı olarak ifade edilerek, hisse senedine bağlanamıyor.
Bu durumda da limited şirket hisseleri ne zaman satılırsa satılsın, bundan doğan kazançlar “değer artışı kazancı” olarak gelir vergisine tabi tutuluyor. Gelir vergisi düzenlemesine göre gerçek kişilerin ivazsız olarak iktisap ettikleri menkul kıymetlerin devrinden elde ettikleri kazançlar ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süre ile elde tuttukları hisse senetlerinin devrinden sağladıkları kazançları gelir vergisine tabi değildir.
Ayrıca Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 67’nci maddesine göre; tam mükellef kurumlara ait olup, Borsa İstanbul (BIST)’da işlem gören ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler için yıllık beyanname verilmez.
KDV Kanununun 17/4-g maddesinde “döviz, para, damga pulu, değerli kağıtlar, hisse senedi” teslimleri katma değer vergisinden istisna edilmiş. Buradaki düzenleme KDV’nin konusuna giren ticari ve zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyeti kapsamındaki teslimlerdir.
Gerçek kişilerin ticari amaç taşımayan hisse senedi alım- satımları ise KDV’nin konusuna girmediğinden hiçbir süreye bağlı olmaksızın katma değer vergisine tabi değildir. Limited şirketin anonim şirkete dönüşmesi halinde, anonim şirket ortaklarının elde etmiş oldukları hisse senetlerinin iktisap tarihi öteden beri mükellefler ile mali idare arasında ihtilafa yol açıyor.
Bu ihtilaflar ve farklı bakış açıları iki yıllık sürenin hesabında farklılıklara ve de vergilemeye ya da vergilememeye yol açıyor. Mali İdare Limited şirketin nev’i değiştirerek anonim şirkete dönüşmesi halinde anonim şirket hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak, anonim şirket hisse senetlerinin basım tarihinin esas alınması yönünde görüş değişikliği yapmış.
Konuyu Mali İdarenin özelgelere de yansımış olduğu görüşleri çerçevesinde ele aldığımızda limited şirketlerin nev’i değişikliği sonrasında anonim şirkete dönüşmeleri halinde hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak hisse senetlerinin basım tarihinin esas alındığı, bundan dolayı nev’i değişikliği sonrasında şirketlerin bir an önce hisse senedi bastırmaları gerektiğini unutmamaları hisse senetlerinin devri halinde vergilemenin önüne geçebilecek.