Hindistan ikinci serbestleşme dalgasından umutlu

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Perakende sektöründe başarısız olan serbestleşme dalgasının ardından kaybettiği yabancı yatırımcıyı geri çekmeyi hedefleyen Hindistan, borsasını açarak ikinci bir adım attı. "Bu sembolik bir karar" diyen piyasa uzmanlarına göre, hükümetin hedefi reformlarda kararlı olduğunu göstermek.

Hindistan 15 Ocak'ta yabancı yatırımcıların hisse piyasasından doğrudan varlık satın almalarına izin veren bir karar aldı. Hint hükümeti bu kararla, ülkeye giren sermayeyi artırmayı ve hisse senedi piyasasındaki volatiliteyi azaltmayı hedefliyor. Bireysel yatırımcılar, Hindistan'da bugüne kadar sadece "katılımlı tahvil"ler vasıtasıyla Hint varlıkları satın alabiliyordu.

Bundan 20 yıl önce dönemin Ekonomi Bakanı, bugünün Başbakanı Manmohan Singh tarafından başlatılan serbestleşme hareketi kapsamında ülke kurumsal yatırımlara kapısını açmıştı. Bu karar Hindistan'ın büyüme yoluna girmesine neden oldu. Hindistan ekonomisi bu tarihten itibaren son derece başarılı bir büyüme tablosu ortaya koydu.

Serbestleşme yolundaki bu ikinci dalga aynı başarıyı getirecek mi? Ekonomistler bu konuda çok emin değiller.

2011 yılında Hindistan ekonomisinde izlenen yavaşlama, yatırımcılarda soru işaretlerine yol açtı. Hatta yabancı yatırımcılardan önce, Hintli yatırımcılar bile ülke dışına yatırım yapmayı tercih ettiler. Bunun nedeni ise siyasette yaşanan hareketsizlik ve ülkede hızla yükselen yolsuzluk oldu.

Ekonomistlere göre, Hindistan'ın en büyük sorunu ekonomik büyümesindeki yavaşlama değil, fakat ekonomisindeki dengesizlik. Hizmet sektöründe yaşanan dinamizm, tarım ve sanayi sektöründe izlenmiyor. Dengesiz büyüme, kırsal ve kentsel sektörlerin gelir düzeyleri arasındaki farkın açılmasına neden oluyor. Bu da, kamu finansmanında bozulmaya yol açıyor.

2011'de 500 milyon dolar ülkeyi terk etti

Yeni serbestleşme dalgasının temel hedefi de, 2011 yılında Hindistan'ı terk eden yabancı yatırımı geri çekebilmek aslında. Tabi ki herkes bunun kolay bir hedef olmadığının farkında. Bombay Borsası'nın temel göstergesi olan Sensex Endeksi bir yıl içinde yüzde 25 oranında düşüş kaydetti. 2010 yılında Hindistan'a giren fonlar 29.4 milyar dolar ile rekor kırarken, 2011'de yabancı yatırımcılar 500 milyon dolarlık Hint varlığı sattı. Hintli borsa uzmanları hükümet tarafından alınan bu kararın iyi yönde atılmış bir adım olduğunu ve yabancı yatırımcılara yönelik yasalara netlik kazandıracağını ifade etseler de, Hindistan hisselerini satın alacak özel yatırımcı sayısının çok fazla olmayacağını düşünüyorlar. Bunun nedeni ise, Hint piyasasına ilgi duyan yatırımcıların, offshore fonlar sayesinde zaten Hindistan'a yatırım yapmış olmaları.

Sembolik bir karar

Piyasa uzmanları ise borsanın yabancılara açılma kararının sembolik bir karar olduğunu düşünüyorlar. Aralık ayında perakende sektöründe gerçekleştirilen serbestleşme hareketinin başarısız olmasının ardından, Hintli otoriteler reform konusundaki kararlılıklarını ortaya koymak istemiş olabilirler. 

Hindistan kabinesi geçtiğimiz kasım ayında son yılların en büyük ekonomik reform önerilerinden birini onaylamış ve perakende sektörünü yabancı süpermarketlere açmaya yeşil ışık yakmıştı. Bu karar sayesinde, 450 milyar dolarlık dev perakende pazarının kapıları WalMart, Tesco, Carrefour gibi dünyanın en büyük market zincirlerine açılacaktı. Fakat daha sonrasında, güçlü bir muhalefetle karşılaşan bu karar askıya alındı.

Hindistan'da perakende sektörün yaklaşık yüzde 90'ını geleneksel pazarlar ve bakkal dükkanları oluşturuyor. Hükümet kararına karşı çıkanlar, büyük perakende şirketlerinin ülkeye girmesinin Hindistan'ın yerel perakende sektöründe milyonlarca kişinin işsiz kalması anlamına geleceğini ifade ediyor.

Lüks markalar bekleniyor

Borsanın yabancı yatırımcılara açılma kararı ise şu ana kadar herhangi bir tepki almış değil. Öte yandan büyük markalar, süpermarketler gibi toplumun genelini ilgilendiren hassas segmentler yerine, Vuitton, Dior, Nokia, Adidas, İkea gibi markalarla ilgilenen kitleye yöneliyorlar. Bu arada Başbakan Singh, Hindistan dışında yaşayan Hintlileri de ülkelerine yatırım yapmaya davet ediyor. Hatta onlara son derece çekici emeklilik fırsatları sunmayı da ihmal etmiyor.

Tüm gelişmelerin arka planındaki gerçek şu ki, Hindistan'ın amacı hem yerel hem de yabancı yatırımcılarda yeniden güven oluşturmak.

Bombay elmas borsasının hedefi dünya lideri olmak

Bombay elmas borsası Bharat Diamond Bourse'un hedefi dünya elmas ticaretinde bir numara olmak. Ülkenin tüm elmas endüstrisini aynı bölgede toplamayı hedefleyen elmas borsası kapılarını geçen sene açtı. Borsanın hedeflerine ulaşmasının önündeki en büyük engeller arasında rupinin dolar karşısında değer kaybetmesi; yüksek enflasyon; makroekonomik göstergelerdeki belirsizlikler ve euro bölgesinde yaşanan kriz geliyor. Hindistan'ın en büyük müşterisi şu anda krizde olan batı ülkeleri. Dolayısıyla satışlar ciddi ölçüde gerilemiş durumda. 

Değerli Taş ve Mücevher İhracatını Destekleme Konseyi (GJEPC) Bölge Başkanı Chandrakant Sanghvi, "ABD küresel elmas pazarının yüzde 50'sini temsil ediyor. 2015 yılına kadar bu oranın yüzde 35'e inmesi gerekiyor. Avrupa pazarının ise yüzde 30'dan yüzde 15'e inmesi gerekli" yorumlarında bulunurken, Hindistan'da gözler yavaş yavaş komşu Çin'e dönüyor. Çin'deki fırsatların fazlasıyla farkında olan Hintli yetkililerin hedefi iki ülke arasındaki yakınlaşmanın hızlanması.

Dünya genelindeki elmasların yüzde 90'ı Hindistan'da parlıyor. Çin'in talebi ise yılda yüzde 20 oranında artış gösteriyor. Uzmanlara göre bir kaç sene içinde iki devin toplam talebi dünya piyasasının yüzde 50'sine ulaşabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar