Hibride destek zor

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP gultekin.kara@dunya.com

Söz, elektrikli otomobilden açılınca söz herkes farklı bir açıklama yapıyor. Lakin bu hesapların sonucunda ise 2 kere 2 kimine göre 3, kimine göre 5, kimine göre de 3,4, ya da beş çıkıyor. Bazıları ise bu işlemin gereksizliğini öne sürüyor.

Kuşkusuz herkesin kendi doğruları ve bu doğrular üzerinden yaptığı tahminler ve talepler var. Bu tartışmalar, haftaiçinde elektrikli otomobillerin tanımını belirleyen taslağın basında yer almasıyla daha da alevlendi.

Toyota tarafı "Hibridi unutmuşlar" derken, elektrikli otomobili savunanlar "Bu daha tanım. Şimdi sıra teşvikte" yorumunu yaptı.

Var olan rakamlar üzerinden fiyat spekülasyonları bile yapıldı. Son olarak Maliye Bakanı, "Yazılan rakamların hepsi farazi" açıklamasını yaptı.

Madem bu kadar yorum yapıyoruz, gelin biz de Amerika'yı yeniden keşfetmeyelim ve Sam Amca neler yapmış, ona bakalım.

Sam Amca'nın enerji bakanlığının bir sitesi var. " www.fueleconomy.gov" adlı bu site bakanlığın yakıt ekonomisi üzerine hazırladığı resmi yayın organı. Bu sitede tüm otomobil ve hafif ticari araçların karşılaştırmalı verileri, kullanıcıya yönelik ekonomik sürüş tüyoları ve birçok yararlı bilgi bulunuyor.

Bununla birlikte araçlara yönelik verilen teşvikler de bir tablo haline bulunuyor. Adamlar, teşvikleri vermeden önce tüm araçları Dizel, Hybrid, Plug-in Hybrid, Alternatif yakıt ve Elektrik olmak üzere beşe ayırmış. Daha sonra da bu sınıflar içinde araçların durumlarına göre teşviği açıklamış.

Elektrik ağırlıklı modeller daha yüksek teşvik alırken, diğerlerinde teşvik miktarı azalıyor.

ABD'nin bu sistemi bize uygulanabilir mi?

Bence hayır. Türkiye'de bence yapılacak olan ki bu saatten sonra neredeyse kesin gibi elektrikli otomobillere bir teşvik verilmesidir.

Hibrid ve diğer araçlar en azından bir süre daha teşvik alamayacaktır. Bu kadar kesin konuşmamın sebebi ise, yine Türkiye'nin kendine özgü şartlarıdır.

Bir yanda çevre için teşvik verilmeli diyen sanayi bakanlığında diğer yanda daha yüksek çevreci normlara geçişi sağlayan kuralın ertelenmesi yönünde araştırma/çalışma yapılmaktadır. 

Kaldı ki tüm Avrupa ve ABD'de açıklanan emisyon oranları, otomobillerde tam anlamıyla tutarken, Türkiye'de gerek araçların kullanım alışkanlıkları gerekse yakıt nedeniyle bu homojenlik yakalanamamaktadır.

Bugün rakamlar ve hafızam beni yanıltmıyorsa elektrikten sonraki en çevreci(emisyon anlamında) otomobil Toyota Prius'tur. Prius'un açıklanan karbondioksit salımı değeri 89 g/km. VW'nin bluemotion versiyonlarında ise 119. Mercedes ise elektrik-içten yanmalı motorlu S Serisi'nde iki yüzlü rakamlara ulaşmış durumda. Şimdi siz bu üç otomobili sırf karbon salımı üzerinden değerlendirdiğinizde verginin ana unsuru olması gereken adaleti sağlayabilir misiniz?

Zira, bu araçların yeşillerini tercih edenler, diğerlerine göre çok daha oransal anlamda temiz bir seçeneğe yönelmiş oluyor.

Toyota, kendince "ben hibridim az kirletiyorum. Beni ödüllendirin" demek de sonuna kadar haklıdır. Ama, o zaman Volkswagen de "Ben de dizeller arasında en az kirletiyorum ödül benim de hakkım" diyebilir

O yüzden bence bu işi yapmanın sadece bir yolu var. Aracın ne ile çalıştığına bakmadan, saldığı gaz üzerinden değerlendirmek.

Durum böyle olunca da Maliye'nin neredeyse her araca yönelik ayrı bir vergi çıkarması gerekir ki bu pek olası değil.

Dolayısıyla ya Sam Amca gibi yapacağız yani motor tipine göre vergi alacağız/teşvik vereceğiz ya da beş altı-farklı seviye belirleyip karbon salımına göre yeni bir liste hazırlayacağız.

Ama çok gerçekçi yaklaşırsak, bu iki ihtimal de Türkiye'nin yakın geleceğinde zor görünüyor. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018