HES’lerde fayda maliyet sorunu

Recep ŞENYURT
Recep ŞENYURT DÜNYANIN ENERJİSİ [email protected]

 

Enerji ihtiyacının yeni ve yenilenebilir kaynaklardan karşılanması için yoğun bir seferberlik başlatan ülkemizde tüm nehirlere, derelere hidroelektrik santrali kurma, güneşten ve rüzgârdan elektrik üretmek için hızlı bir yarış yaşanmış, hatta hızını alamayan bazı yatırımcılar ülke sınırlarını aşan alanlarda dahi santral kurmak için EPDK’ya lisans başvurusunda bulunmuşlardı.

Konu enerji için ithalata ödenen milyarlarca doların ülkemizde kalması olunca itirazlar karşılığını bulmakta zorlanmış, olur olmaz birçok yerde fizibilitesi iyi yapılmamış projeler geliştirilmişti.

Özellikle HES’lerde, fayda maliyet analizi iyi yapılmamış, projeler konusunda kamuoyunun beklenti ve istekleri ile yapılan işlerin uyuşması konusunda sorunlar yaşanmış, bazı projeler yetkili otorite tarafından çevre felaketlerine sebebiyet verme potansiyellerinden dolayı iptal edilmiş ya da mahkemelerden yürütmenin durdurulması kararlarıyla karşı karşıya kalmıştı.

Yöre halkının itirazları ve engelleme girişimlerinin, mahkemelerin vermiş olduğu yürütmenin durdurulması kararlarının sonrasında, kamu otoritesinin bu alanda neler olup bittiğine tekrar bakma ve değerlendirme gereği hissettiği anlaşılıyor. 

Bu noktada Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın, önümüzdeki dönemde bazı kaynağını aşmış olan nehir tipi HES’leri ayıklayacaklarını açıklayarak, “Çünkü o yöre halkının mağduriyetini dikkate almak zorundayız. Bunu hiçe sayamayız” şeklinde konuşması da bundan sonraki sürecin daha sağlıklı yürüyeceğini gösteriyor. 

Ancak bu açıklamalardan EPDK’nın her önüne gelen projeye hiçbir incelemeye tabi tutmadan lisans verdiği anlamı da çıkartılmamalı. EPDK verilerine göre şuana kadar EPDK tarafından sonlandırma, iptal, iade gibi değişik nedenlerle yürürlükten kaldırılan 15.000 MWe gücünde 273 adet santral projesi bulunduğunu hatırlatmakta fayda bulunmakta.

Enerji Bakanı’nın açıklamalarıyla başlayacağı anlaşılan ayıklama sürecinin, daha önce enerji komisyonlarında tartışılan ve bizim de dile getirdiğimiz küçük ölçekli HES projeleri başta olmak üzere projelerdeki işçilik sorunlarını, kalitesiz ve üstelik ithal malzeme kullanımını ve bu alandaki denetim yetersizliklerini tekrar gündeme getirmesini umuyoruz. 

Milyarlarca dolar enerji ithalatı yapmayalım diye kurulan bu santrallerin gerekli standartları sağlamayan işçilik ve ithal malzemeyle yapılması ülke kaynaklarının daha fazla yurt dışına transfer edilmesinden başka bir anlama gelmiyor. 

Esasında enerji için milyarlarca dolarlık ithalat yapmamak için yürütülen bu projelerde fayda maliyet analizinin iyi yapılmasından, çevreye dikkat ederek,  yöre insanını önceleyen bir yaklaşımdan sonra malzeme ve işçilikte gerekli standartların sağlanması esas alınmalı. 

Hatta bazı uzmanların ısrarla önerdikleri bu santrallerin gelirlerinden yöre halkına bir pay aktarılması santrallerin sahiplenilmesinin önün açacaktır. Santral sayesinde yöre halkı sürekli bir gelire sahip olacak; devlet, proje sahibi şirket ve yöre halkının birlikteliği de işleri hızlandıracak ve birçok sorunu kendiliğinden ortadan kaldıracaktır.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar