Hesapsızlıkların diyeti kapıyı çalıyor!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Üç ay öncesi ile bugünü mukayese ettiğimizde, Türkiye Ekonomisine ilişkin kırılganlık algısının önemli ölçüde güçlendiği dikkat çekiyor. Anılan dönemde döviz sepeti bazında Türk Lirasının değer kaybı yüzde 15 oranına yaklaşmış; mevduat ve sabit getirili mevduat faizleri belirgin bir şekilde artmış ve risk primimiz yükselmeye devam etmiş. Finansal piyasalarda fiyat oynaklığı hatırı sayılır ölçüde artarken, işlem hacimleri gerilemiş. Böyle olmaması için devreye sokulan eylem ve söylemler pek bir işe yaramamış: beklentilerin olumsuzlaşması ve güvensizliğin artması önlenememiş! 

Yukarıda özetlemeye çalıştığımız eğilimlerde, kusuru sadece olumsuz küresel koşulların üzerine yıkmak ise pek gerçekçi görünmüyor. Gelişen ekonomiler arasında ve anılan dönemde, ülkemiz kadar kötü performans gösteren ikinci bir ekonomiye rastlayamıyoruz! Son bir ay içinde gelişmekte olanların bir kısmının kayıplarını kısmen de olsa geri aldığını tanık oluyoruz, fakat benzer eğilimlerin semtimize uğrama niyetinde olamadığını da görüyoruz! Durum böyle olunca, bu ayrışmanın sebebini içeride ve yaşadığımız coğrafyadaki çok yönlü gelişmelerde aramak gerekiyor. 

Galiba zor koşullara karşı direnebilme olanaklarımız daraldıkça, geçmişte yapılan yanlış tercihler sebebiyle iyice ağırlaşan sorunlar algıları olumsuzlaştırıyor; Türkiye, yatırım yapılabilir bir ekonomi olma standardından hızlanan bir şekilde uzaklaşıyor. Sorunlardan herhangi birinin çözümü için gerekli özverinin diğerleri üzerindeki yıkıcı yan tesir riskleri hareket yeteneklerimizi önemli ölçüde daraltıyor. Genel Seçimler öncesinde her kafadan ayrı sesler çıkıyor, kimse bir diğerini dinlemiyor! 

Arka arkaya gelen olumsuzluklar bardağı taşırıyor ve olumlu düşünebilmeyi olanaksızlaştırıyor. Büyüyen iç pazar endişeleri, bir akaryakıt dağıtım şirketine ülkemizden çıkma kararı aldırıyor; ülke çıkarlarını gözetemeyen dış politika tercihleri nedeniyle, Mısır taşımacılık anlaşmasını yenilemiyor. Hava koşulları tarımsal üretimi vuruyor ve enfl asyon hesaplarını iyice bozuyor. Para otoritesinin yapabilecekleri, olumsuz etkilerin genele yayılmasını önleyemiyor ve güvensizliğin genele yayılmasını engelleyemiyor! Ekonomi cephesindeki büyüyen olumsuzlukların, sosyal ve siyasi gelişmeleri de aynı yönde etkilemesi olasılığı güçleniyor. Gerek bulunduğumuz coğrafyadaki jeopolitik sorunlar, gerek ise içerideki kutuplaşmalar enerji biriktirmeyi sürdürüyor. Bu aşamada sormak gerekiyor: durum böyle olmasa idi küresel koşullar yaşamakta olduğumuz oranda sıkıntı yaratabilir miydi? Hiç sanmıyoruz! 

Yaklaşık üç yıldır kademeli olarak durgunlaşan ekonomimiz, daralmaya doğru koşuyor; enfl asyon ve işsizliğin yükselmeye devam edebileceği endişesi daha belirleyici oluyor. Dış satım olanakları ve iç pazar daralıyor; satılamayacak ürünü üretmenin anlamı kalmıyor ve kapasite kullanımları geriledikçe verimliliklerin gerilemesi önlenemiyor. Yapısal reform söylemleri gidişatın yönünü değiştirmeye yetmiyor. Küresel ölçekte geçici de olsa durulan riskten kaçınma eğilimi, ülkemizi sarsmaya devam ediyor. Borç-alacak zinciri çatırdamayı sürdürüyor, güvensizlik artıyor ve paranın devir hızı düşüyor. Ekonomi değil ama sorunlu kredi hacmi büyüyor, bütçe gelirleri hedeflenenin çok gerisinde kalıyor. Bu koşullara rağmen, varlık değerlerini ve bilançolarını korumaya çalışmak, azalan enerjinin israfı dışında bir anlam taşımıyor. Tüm göstergeler alarm veriyor! Hal böyle olunca, yazının girişinde özetlemeye çalıştığımız ayrışmaya şaşmamak gerekiyor. Fiyatlamaktan ısrarla kaçınılan gerçekler peşimizi bırakmıyor! 

Galiba yeniden ağır hasta bir ülke olduk ve direncimiz azaldığı için itilip kakılıyoruz! Belki de hiç istemediğimiz şeyleri yapmaya zorlanıyoruz! Güçlü olamadığın sürece haklı olmak yetmiyor ve düşenin dostu kalmıyor! Çok bilenler çok yanılıyor, küresel koşullar ve bölgesel hesapları dikkate almadan ham hayaller peşinde koşma basiretsizliğinin diyeti ağırlaşıyor! Genel Seçimlerden çıkabilecek olası sonuçların, durumu değiştirebilmesi ise pek mümkün görünmüyor!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar