HES yatırımlarının cazibesi kayboluyor…

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA [email protected]

Türkiye enerjisini siyasette kullanadursun, bu arada negatif enerji üretedursun. Biz de enerjimizi HES yatırımları üzerine yoğunlaştıralım.

Dünya şimdi alternatif enerji kaynakları peşinde. Katı yakıt ve petrol dışında özellikle yenilenebilir enerji kaynakları ön planda. Güneş, su, rüzgar gibi tabiat olaylarından ve varlıklarından enerji üretilmesine yönelik çalışmalar çok ilerlemiş durumda. 

Türkiye, klasik enerji kaynağı fakiri ama yenilenebilir enerji kaynakları konusunda da ciddi bir cazibe sergiliyor.  Bunlardan birisini de hidrolik kaynaklardan enerji üretimi oluşturuyor. Her ne kadar Türkiye’nin su kaynakları çok cazip olmasa da ciddi bir hidrolik enerji kaynağı var.  Nitekim Türkiye’de HES yatırımlarında son yıllarda önemli bir gelişme sağlanmış durumda. 

Geçtiğimiz Temmuz 2015 ayı sonu itibariyle Türkiye’nin kurulu güç kapasitesi 71.9 bin megavat. Bunun yüzde 35’i de hidrolik kaynaklara ait. Yani 87 biriktirmeli ve 447 de kanal tipi olmak üzere toplam 534 santral var.

Fakat bu santrallerin elektrik üretimi yıllara göre çok değişkenlik gösteriyor. Şöyle ki;
- 2001’de üretilen 122.7 milyar Kw/h enerjinin 24 milyar Kw/h (yüzde 19.6),
- 2004’de üretilen 150.7 milyar Kw/h enerjinin 40 milyar Kw/h (yüzde 30.6),
- 2010’da üretilen 210.1 milyar Kw/h enerjinin 52 milyar Kw/h (yüzde 24.7),
- 2014’de üretilen 240.4 milyar Kw/h enerjinin 40 milyar Kw/h (yüzde 16.1),
kısmı HES’lerden sağlanmış. Fakat rakamlar da gösteriyor ki; her yıl üretim artıyor, fakat HES’lerden elde edilen elektrik enerji miktarı çok değişiyor. 

Hidrolik kaynaklardan elde edilen enerjinin değişkenliği ve hatta azalma seyri çeşitli nedenlere dayanıyor. İşte bunlardan bir kaçı…

- Hızlı şehirleşme ve artan su ihtiyacı,
- Şehirlerdeki su ihtiyacını gidermeye yönelik içme suyu amaçlı baraj yapımı,
- Küresel ısınmaya bağlı su rejiminde yaşanan bozulma ve kuraklık,
- Sağlıksız verilere ve fizibilitelere dayalı ciddi olmayan projeler, 
- Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan terörün yarattığı yatırım ve üretim sorunları, 

Açıkça söylemek gerekirse birkaç yıl öncesine kadar projelerin uçuştuğu, fiyatların zirve yaptığı HES yatırımları şimdilerde yerinde sayıyor. Özellikle de yatırım sonrası üretim aşamasındaki ilave sorunlar da sıkıntıları daha çok derinleştiriyor.

HES yatırımları ve elektrik üretimine yönelik daha spesifik sorunlardan bir kaçını da şöyle sıralayabiliriz:

- Özellikle bizim yatırımcılarımızın dönemsel modaya uyarak yaptığı gibi birkaç yıl öncesi HES yatırımlarına aşırı iştah kabartması hüsranla sonuçlanmıştır. Yani bundan birkaç yıl önceki verimlilik hesaplarına göre 6-7 yılda dönen yatırımların şimdi 16-17 yılda bile dönemediği gerçeği ortaya çıkmıştır. 
- Açıkçası hem yatırımda ve hem de üretim ve yönetimde işin ehli olmayanların cesur tavırları ve piyasayı bozmaları ciddi travma yaratmıştır.
- Su rejimlerindeki hızlı değişmeler ve kuraklık nedeniyle yıllar itibariyle elektrik üretimi çok değişkenlik göstermiştir. Örneğin; 2014 yılında kuraklık nedeniyle elektrik üretilemez iken 2015 yılında da artan üretime rağmen düşen fiyatlar nedeniyle karlılık sağlanamamıştır.
- Enerji yatırımlarının en az yüzde 80’inin yabancı kaynaklarla finanse edilmesi zorunluluğu karşısında sağlıklı ve ucuz maliyetli finans bulunması imkanı daralmıştır. Bankaların her yatırımı ve özellikle de yatırımcıyı finanse etmediği görülmüştür. 
- Finans kaynaklarına ulaşma zorluğu yanında teminat sorunları da özellikle belli bölgelerde ve kimi firmalar için kabus halini almıştır.
Piyasalar oturmadan YEKDEM ve PMUM mekanizmaları ciddi fiyat makası ortaya çıkarmıştır. Aynı şekilde yatırımcı da sağlıklı analiz yapamadığı için piyasa seçiminde ciddi yanılmalarla karşılaşmıştır.
- HES yatırımcılarının en önemli sıkıntılarından birisini de hem yatırım döneminde ve hem de işletmeye geçişten sonra ortaya çıkan mali yükler oluşturmuştur. Örneğin; HES’lerde su yapılarının denetim zorunluluğu getirilerek yeni bir yatırım maliyeti yaratılmıştır. Aynı şekilde HES satış gelirleri üzerine yüzde 1.5 harç konularak çok ciddi bir ilave maliyet ortaya çıkarılmıştır.
- Gelelim 2015 yılına… 2015 yılı içinde ortaya çıkan kur farkları ve ayrıca yıllık faiz ödemeleri nedeniyle hidroelektrik santrallerinin karları yok olmuştur. 2014 yılı sonuna göre Ağustos 2015 sonu itibariyle yaklaşık yüzde 30’a ulaşan Türk Lirasının değer kaybına bağlı olarak ortaya çıkan kur farkları ciddi zararlar doğurmuştur. 

Sözün sonunda şunu söyleyebiliriz: 2015 yılı itibariyle özellikle HES yatırımlarından kar ve dolayısıyla ödenecek kurumlar vergisi beklemeyelim. Tam aksine düşük fiyatlar, kur farkları, yüksek faizler nedeniyle ciddi maliyet veya zararlar bekleyelim. 

Artık HES yatırımlarının cazibesi kaybolmuştur. Onun için de irili ufaklı çok sayıda HES tesisleri el değiştirmektedir. Açıkçası; Türkiye, her sektörde olduğu gibi enerji sektöründe de suyun görünen yüzünün altında çok ciddi fırtınalar yaşamaktadır. 

Dolayısıyla enerji sektörünün tüm alt kesimlerinde olduğu gibi HES yatırımlarında da ciddi sorunlar orta yerde durmakta ve hatta bunlara yenileri eklenmektedir. 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar