Herkesin bozacak bir ezberi var
Kemal Kılıçdaroğlu, Menderes'in mezarını ziyaret edip çelenk koyarken, bir soru üzerine "ezber bozduğunu" söylemiş. Bu açıdan siyasilerin tutumlarına baktığımda hepsinin ezber bozması gereken tutumları olması gerektiğini düşündüm. Ama toplumun "yaratıcı ve geliştirici ortak akla" ulaşması için ezber bozması gerekenler sadece siyasiler değil, toplumun bütün kesimlerinde "ezber bozucu" tutumlara ihtiyacımız var. Hepimiz kendi aynamıza bakıp, kendi ezberlerimizi bozmalıyız...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Menderes'in ölüm yıldönümünde, mezarına çelenk koymasının ardından bir soru üzerine, "Biz bu ülkeye huzuru getirmek için elimizden gelen her türlü katkıyı vermeye hazırız. Eğer Türkiye'nin barışa ihtiyacı varsa ve bu bir ezberi bozmakla gerçekleşecekse, evet ben buraya bir ezberi bozmaya geldim" yanıtını veriyor. Kılıçdaroğlu'nun bu tavrını alkışlayanlar da oldu, eleştirenler de. Ama tavrının tartışılmayacak yanı "Ezber bozmak"tı...
Ve hiç şüphe yok ki, siyasette de, siyaset dışında birçok alanda da bu dönemde bizim "ezber bozmalara" ihtiyacımız var.
Yine Kılıçdaroğlu'ndan devam edelim. Meclis'teki salı günkü Grup Toplantılarındaki, "bağırıp çağırmalı, Başbakan'a kızgınlıklarını ortaya koyan konuşmalarını" terk ederek, orada toplanan partililerin ve dinleyenlerin sadece "Fanatik olanlarına" yönelik konuşmalardan vazgeçerek Grup Toplantısında da ezber bozmalıdır. Grup toplantılarını sadece kendi konuştuğu monolog modelinden çıkarıp, partinin muhalifler dahil bütün seslerinin yer aldığı 'Geliştirici ve yaratıcı" bir modele dönüştürmeye çalışmalıdır. Bu alanda da ezber bozmaya öncü olmalıdır...
Ayrı şekilde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Grup Toplantılarını "Bindirilmiş alkış grupları önünde" muhalefete her türlü eleştiriyi yüksek sesle yapıp, alkışlarla çoştuğu, eleştiri dozlarını artırdığı toplantılar olmaktan çıkarıp ezber bozmalıdır. Başbakan ayrıca, ülkede her alanda, yazan, konuşan, farklı görüşler, eleştiriler ortaya koyan gazetecileri, işadamlarını, bilim adamlarını zaman zaman "Hainlik" nitelemesine varan susturma tavrını terk edip ezber bozmalıdır. Ancak, o farklı görüşlerden "Müdavele-i efkardan barikayı hakikatin" doğmasına, toplumun "ortak aklına" ulaşılmasına imkan veren bir ezber bozmaya ulaşmamızı sağlamalıdır.
MHP sözcüleri, başta Devlet Bahçeli olmak üzere ülkenin en önemli sorunu olan "terör" konusunda 30 yıldır tekrarladıkları "PKK'lıları öldürmek ve yok etmek" söylemlerini değiştirerek, bölge insanının ekonomik sorunlarının, sosyal ve kültürel haklarla ilgili yeni söylemle değiştirerek, ezber bozmalıdır.
Parlamentoda yer alma ve Doğu Güneydoğu'da belediye başkanlıklarını kazanma başarısını elde etmiş olan BDP, bu başarısının arkasında Öcalan ve PKK varmış izlenimini veren söyleminden kurtulup, bölgenin sorunlarını bir Türkiye partisi olarak ele alan sorun çözümleyici bir söylemle ezber bozmalıdır.
Doğaldır ki "ezber bozması" gerekenler sadece siyasiler değildir. Toplumun her kesiminde her alanda katı tutumlarıyla toplumda uzlaşma değil, çatışma kültürünün gelişmesine yol açan söyleme sahip olanlar, bu söylemlerini gözden geçirerek, sorun çözücü, geliştirici, ortak aklı inşa edici bir söyleme bağlı olarak "ezber bozma" zincirine yeni bir halka eklemelidir.
Barış söylemenin hakim olduğu yeni bir Türkiye yaratılmalıdır...