Herkes Volkswagen alsa cari açık ne olur?

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

Bu soruya cevap vermeden önce biraz rakamlar üzerinden hesap yapalım. Daha doğrusu hesap yapmayalım da yapılmış hesapları buraya aktaralım, tahmin yapalım sonra da yorumlayalım.

Malumunuz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerli otomobil konusunda "Porsche'ye binmeyin, Volkswagen'e, Fiat'a binin" demişti.

Burada Porsche satışlarını irdelemek istemiyorum. Kaçmış, neymiş, ne olmuş beni çok ilgilendirmiyor. Zira, Türkiye'de 800 kadar 30 milyon dolar üzeri geliri olan kişinin yaşadığı resmi kayıtlarla mevcut. Dolayısıyla, bu kişiler bu araçları zaten ihtiyaç duyduklarında ya da daha doğrusu canları çektiğinde alacaktır.

Benim dikkat çekmek istediğim nokta ise eğer tüketicilerin önemli bir bölümü Başbakan Erdoğan'ın tavsiyelerine uyduğu zaman ortaya çıkması muhtemel tablo.

Önce resmi veriler:

Uludağ İhracatçılar Meclisi verilerine göre otomotiv sektörü yılın ilk 10 ayında 9.7 milyarı ana sanayiden olmak üzere 15.5 milyar dolar ihracat yaparak ekonominin lokomotifi olmuş. Bir ay geriden gelen Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ise ilk dokuz ayda 12.7 milyar dolarlık ithalat karşılık, 11.7 milyar dolarlık ihracat yapılmış. Bu alandaki açık ise 953 milyon dolar olmuş. Geçen yılın aynı döneminde söz konusu dengenin 1.4 milyar dolar olduğunu da yazalım.

Geçen bir yıl içinde ihracat yüzde 17 artarken, ithalat yüzde 48 artmış. Bu artışın dış ticaret açığına yansıması ise yüzde 164 oranında gerçekleşmiş.

Konuyu sadece otomobil olarak incelersek, aynı dönemde 4.8 milyar dolarlık ihracata karşılık, 6.09 milyar dolarlık ithalat yapılmış. Bunun sonucunda ise geçen yılın ilk dokuz ayında 562 milyon dolar fazla veren denge, bu yıl 1.2 milyar dolar eksiye dönmüş.

Yani çok net olarak, otomotiv sektörünün verdiği eksinin en büyük nedeni, otomobil ithalatı.

Fakat hemen bir parantez açalım ki, kamuoyu otomotivi günah keçisi yaptığımız düşünmesin. Zira, bence de yavaş yavaş bir tehlikeli limiti geçmeye başlayan toplam cari açık içinde otomotivden katkısı oldukça düşük. Bugün ilk dokuz ayda Türkiye'nin cari açığının yaklaşık 60-62 milyar dolar olduğunu varsaysak, otomobilin bunun içindeki payı yaklaşık yüzde 2 düzeyinde oluyor ki bu da kabul edilebilir bir oran olsa gerek.

Ya da başka bir açıdan yaklaşırsak, "Yüzde 2 için bu kadar fazla anti-lobi yapmaya gerek var mı?" Sorusu da sorulabilir.

Ama madem ki ithalatı azaltıp ihracatı/yerli kullanımını artıracağız o vakit o yukarıdaki yüzde 2 gibi görünen ama yüzde 102 gibi lanse edilen ufak hesabı yok sayalım.

Doğuş Otomotiv Holding'in 9 aylık sonuçlarına göre toplamda yaklaşık 83 bin araç satıp 3.4 milyon TL ciro elde ettiği görülüyor. Aynı dönemde pazarın yaklaşık 600 bin olduğundan hareketle Doğuş Otomotiv'in pazarın yaklaşık 13'ünü elinde tuttuğunu söyleyebiliriz. Benzer bir durumun bundan sonraki üç ay içinde de devam edeceğini düşünsek Doğuş'un toplam cirosunun yaklaşık 4 milyar TL, toplam satışlarının ise 110-120 bin düzeyinde olacağını düşünebiliriz. Doğuş Otomotiv'in finansal tablolarında çok derin bir analiz yapmadan sadece dört işlem üzerinden markanın ithalat tutarının 2-2.5 milyar dolar düzeyine olacağı tahmini yapabiliriz.

9 aylık rakamlardan yola çıkarak bir hesap yaptığımızda toplam ithalat rakamının yaklaşık 8.5 milyar dolara ulaşacağını görüyoruz. Dolayısıyla yıl sonunda sadece Doğuş Otomotiv

toplam araç ithalatının yaklaşık yüzde 30'unu tek başına gerçekleştirmiş olacak. Şimdi, hem Porsche'nin hem de Volkswagen'in Doğuş bünyesinde olduğunu da eklersek, Başbakan Erdoğan'ın tavsiyesinin -ki Fiat'ların da birçoğu ithaldir- yangına benzin dökmek olmasa da ateşi üflemek gibi olduğu çok net bir şekilde görülüyor.

Ancak, yine altını kalın bir şekilde çizmek istiyorum ki Türkiye'nin cari açık sorunu çok net bir şekilde otomobilden kaynaklanmamaktadır. Kaldı ki ana ihraç pazarlarında yaşanacak pozitif gelişmelerle birlikte (maalesef son gelişmeler ışığında eski ritmine kavuşması biraz zaman alacak gibi görünüyor) otomotiv sektörü mutlaka bu ithalata rağmen artıya geçecektir.

Yukarıda yangın dediysem toplam cari açık bir yangınsa, otomotiv bu ateşi destekleyen ufak bir kıvılcımdır.

Bugün pazarda tek bir yerli otomobil satılmayıp araçların tamamı yabancı olsa diğer tüm verilerin sabit kalması koşuluyla toplam ithalat yaklaşık 9 milyar dolar olacak, dış ticaret açığı da yine yaklaşık 5 milyar dolar olacaktı. Bu olasılık gerçekleştiğinde bile otomobilden kaynaklanan toplam açığın Türkiye'nin cari açığına oranı yüzde 8 düzeyinde kalacaktı.

Cari açığın asıl sorumlusu enerji girdilerinin ateşini düşürmeden otomotiv ile uğraşmak, veremli hastanın başına ıslak mendil koymak gibi oluyor. Göreceli bir ferahlık sağlasa ateş içten içe yanmaya devam eder. 

O yüzden başlıktaki soruya dönersek, yanıt basit.

Hiçbir şey olmaz... 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018