Herhalde iktidar farkındadır ama emin olamıyorum
Hükümetimizin yolsuzluk ithamları karşısında izlediği yolu anlamakta, yorumlamakta bir hayli zorluk çekiyorum. Devlet memuriyetinde itham altında kalanların izledikleri tipik yol amirlerine bir dilekçe vererek haklarında tahkikat açılmasını talep etmektir. Kendisinin kusuru olmadığına inanan bir memurun aklanmak için olağan prosedürü işletmek dışında bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Siyasette yolsuzluk suçlamasıyla karşılaşanlar da, bulundukları göreve ilişkin prosedürleri işletmek yoluyla suçlamaların soruşturulmasını sağlamakla mükelleftirler. Bunun dışında yöntemlere başvurdukları zaman, kendilerine duyulan güven zayıfl ar, haklarında olumsuz değerlendirmeler yapılmaya başlanır.
Hükümetimiz 17 Aralık’ı izleyen süre içinde, haklarında muhtelif suçlamalar yapılan yüksek şahsiyetler ve ailelerinin bazı üyeleri hakkında işlemlerin yürümesine, böylelikle kendilerine yöneltilen suçlamaları cevaplamalarına fırsat vermek üzerinde durmadı. Hükümetin paralel devlet tarafından bir komployla karşı karşıya bırakıldığını, paralel devleti yıkmak gerektiğini ileri sürdü. Önceki bir yazımda da ifade etmiştim: devletin içinde, devletin kuralları dışına çıkmayı öngören yuvalanmalar olabilir. Bunlar hakkında işlem yapmak gerekebilir. Mevcut anayasal ve yasal düzende bu mümkündür. Suçluyu ve suçsuzu ayırarak ilerlemek gerektiğinden, süreç hükümetin arzuladığı hızda ilerlemeyebilir. Yine de sabırla sonuç elde edileceğinden tereddüt etmemelidir.
Hükümetimiz prosedürlerin titizlikle uygulanmasını sağlamak yerine, halka paralel devlet gösterip, çoğunluğuna dayanarak, parlamentodan demokrasimizin bazı temel unsurlarını zedeleyen yasaları, geçirmek yolunu tercih etmiştir. İktidar partisinin milletvekilleri, tasarıların tartışılmasına imkan vermemiş, muhalefeti etkisizleştirerek yasaları bir an önce parlamentodan çıkarmaya gayret göstermişlerdir. Başbakanına talimatlarını sorgusuz sualsiz yerine getirmeyi demokratik sürecin aksamadan işlemesine tercih etmişlerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız da, anayasaya aykırı unsurlar içerdiği konusunda kuşku duyduğunu belirttiği yasaları imzalayarak, gerekirse doğru kararı Anayasa Mahkemesi’nin vereceğini bildirmiş, anayasanın kendisine verdiği denetim- dengeleme görevi aşırı çekingenlikle ifa etmiştir.
Soruşturmalar üzerinde hiç durmayıp, internet denetimi sıkılaştırmak; yargıyı siyasetin denetimi altına almak ve iktidardakileri rahatsız edecek soruşturmalardan uzak tutmak; savcıların bağımsız soruşturma başlatmalarını engellemek, toplumdaki yolsuzluk konusundaki soru işaretlerini ortadan kaldırmıyor. Tamamen aksi yönde tesir icra ediyor. İktidarımız bunun farkında mı, emin olamıyorum.