Her yol Merkez'e çıkıyor...

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Euro bölgesinde yüksek kamu borçları nedeniyle uygulanacak daraltıcı maliye politikalarının küresel büyümeyi aşağı çekeceği korkusu piyasaları dalgalandırmaya devam ediyor. Buna karşı açıklanan veriler Türkiye'de büyümenin hız keseceğine yönelik bir sinyal vermiyor. Beklenti anketlerindeki hafif bozulmaya karşı sanayi üretimi ve dış ticaret rakamları büyüyor, hane halkı harcamaya devam ediyor. Ekonominin önümüzdeki dönemdeki seyrinde Merkez Bankası'nın uygulayacağı politikalar büyük önem taşıyacak.

Geçen hafta yayınlanan üretim verileri sanayinin Nisan ayında geçen senenin aynı dönemine göre %17 büyüdüğünü gösterdi. 2009 yılı Nisanı başlatılan teşvikler nedeniyle önceki döneme göre çok daha güçlü bir aydı. Buna rağmen 2010 Nisan'ında ara malından, dayanıklı tüketim mallarına ve sermaye mallarına kadar uzanan genele yaygın bir canlanma görüldü.

Mayıs ayına ait kapasite kullanımı, reel sektör güven endeksi, tüketici güveni ve kredi verileri sanayi üretimindeki hızlı büyümenin önümüzdeki aylarda da süreceğini gösteriyor. Mayıs ayında, Ekim 2008'inden bu yana gördüğü en yüksek noktaya ulaşan kapasite kullanım oranı, önümüzdeki dönem için olumlu sinyaller veriyor. Kapasite kullanım oranı tutarlı bir gösterge olmadığı için büyümenin hızlanmasına temkinli yaklaşıyoruz. Ancak KKO'nun arka arkaya üç ay düzenli olarak artmasının güven verici olduğunu kabul ediyoruz.

Kredi cephesinden gelen sinyaller ekonomideki büyümeyi destekliyor. MB verilerine göre 2010 yılının ilk beş ayında banka kredileri bir önceki yılın aynı dönemine göre %20 artış sergiledi. Artışın büyük bir kısmı yılın ikinci çeyreğinden kaynaklandı. Miktardaki artışın yanı sıra küçük ve orta boy şirketlere verilen kredilerin artması bakmaların risk iştahının arttığını gösteren olumlu bir gelişme.

Avrupa ekonomisinde büyümenin ağır aksak kalacağının anlaşıldığı mevcut konjonktürde iç talebin güçlü olması sevindirici. Bütçe kısıtlarının devam ettiği bir ortamda hane halkının harcama iştahındaki artış borçlanma kanallarının açılmasından kaynaklanıyor. Kamunun finansman ihtiyacının sınırlı olması, hane halkının borcunun az olması ve bankacılık sektöründe mali kaldıracın küçüklüğü gibi nedenler banka kredilerindeki büyümenin uzun süre devam edebileceğini gösteriyor. Yeter ki tüketicinin harcama iştahı devam etsin ve faiz oranları düşük kalmaya devam etsin.

CNBC-E tarafından yayınlanan son anket tüketici güvenindeki hızlı yükselişin sonuna geldiğimizi gösteriyor. Tüketim harcamalarının hız kesmeden artmaya devam ettiği bir dönemde tüketici güveninin yatay seyretmesi hane halkının gelecekle ilgili endişelerinin artmaya başlamasından kaynaklanıyor. Bu hafta yayınlanacak olan Merkez Bankası tüketici güveni anketi bu konuda biraz daha fazla ipucu verecek.

Merkez Bankası'nın faiz artırımları konusunda eskisine göre daha az endişeliyiz. Avrupa ekonomisinde durgunluk riskinin arttığı bir konjonktürde Merkez Bankası'nın faiz artırımı konusunda daha az istekli olacağını düşünüyoruz. Hükümetin Mali Kural açıklaması, mayıs ayı enflasyonunun düşük gelmesi sonrası enflasyon beklentilerinin gerilemeye başlaması, petrol gibi emtia fiyatlarının düşmeye başlaması, ithalat tehdidi sonrasında et ve süt fiyatlarının gerilemeye başlaması gibi nedenler Merkez Bankası'nın faiz artırımlarına daha geç ve küçük adımlarla başlaması için imkan verecek. Son gelişmeler sonrasında Merkez Bankası'nın faiz artırımlarına bu yılın son çeyreğinde başlayacağını ve 2010 yılı faiz artırımlarının 100-125 baz puan ile sınırlı olmasını bekliyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019