Her yıl orta büyüklükte bir ilçeyi trafiğe kurban veriyoruz
Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı geçen yıla ilişkin karayolu trafik kaza istatistikleri, her yıl orta büyüklükte bir ilçeyi trafiğe kurban vermekte olduğumuz gerçeğinin bir türlü aşılamadığını gösteriyor. 2015 yılında 7 bin 530 kişiyi trafik kazalarında kaybetmiştik; geçen yıl da 7 bin 300 kişiyi yitirdik.
Aslında bu kadar insanın kaybına yol açan duruma genel olarak "trafik kazası" demek ne kadar doğru o da tartışılır. Çünkü bakıyoruz da böylesine büyük kayıpta en büyük etken insan unsuru...
Kötü araç kullanmaktan bir türlü kendimizi kurtaramıyoruz. Ya nasıl araç kullanmamız gerektiğini tam olarak kavrayamamışız ya da kuralları önemsemiyoruz.
Sonunda da aslında saçma sapan ihlaller 'kaza' adını alıyor ve binlerce insan kaybediyoruz.
TÜİK verilerine göre geçen yıl 1 milyon 182 bin kaza oldu. Bunların 185 bini ölümlü-yaralanmalı kaza, 997 bini ise maddi hasarlı kaza.
Geçen yıl ölümlü-yaralanmalı kaza sayısı 185 bin ama bu kazalara yol açan kusur sayısı 213 bin.
Ve tahmin edileceği gibi bu kusurlar içinde ilk sırayı 191 binle sürücü kusurları alıyor.
Temel sorunumuz, kural tanımazlık
TÜİK verilerinin ortaya koyduğu acı gerçek ölümlü yaralanmalı kazalara yol açan en başta gelen etkenin sürücü kusurları olması.
Yeri geliyor; ne ölmeyi umursuyoruz, ne öldürme durumunda kalmayı!
Sürücü kusurlarının ilk sırasında, yüzde 41 payla 'araç hızını yol, hava ve trafiğin gerektirdiği şartlara uydurmamak' geliyor.
Kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak, yüzde 13'lük bir kusur oranı oluşturuyor. Kavşaktaki geçiş önceliği ne kadar basittir oysa değil mi... Işık yanıyorsa zaten ona uymak gerekir; fasılalı ışık yanıyorsa bir tarafa sarı, diğer tarafa kırmızı yanıyordur. Hiç ışık yoksa bu kez de anayol konumundan gelene ya da eşit yolda sağdan gelene yol verilir. Biz bu kadar basit ve daha kötüsü aslında çoğumuzun bildiği kurala uymadığımız için binlerce kişinin yaşamını yitirmesine, çok daha fazlasının yaralanmasına, sakat kalmasına ve bir de ekonomik kayba yol açıyoruz.
Saatte 35 yaralı
Geçen yılki kazalarda 304 bin kişi yaralandı. Bu sayının ne kadar dehşet verici olduğunu daha iyi anlayabilmek için zaman dilimini küçültelim.
Geçen yıl trafik kazalarında günde 833, saatte ise 35 kişi yaralanmış. Bu, bir dakikada neredeyse iki kişinin yaralanması demek. Durum bu kadar vahim yani...
Bin araçtan 56'sı kazaya karıştı
TÜİK, trafik kazası istatistiklerini Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı verilerine dayandırarak açıklıyor. Buna göre, geçen yıl trafiğe kayıtlı her 1000 araçtan 56'sı trafik kazasına karıştı. Ancak bu oran, veri açıklanan 2007 yılından bu yana olan dönemin en düşük oranı.
2011 ve 2012 yıllarında her 1000 araçtan 76'sı kazaya karışmış, daha sonra oran belirgin bir şekilde azalmaya başlamıştı. Geçen yıl 56 olan 1000 araç başına düşen kaza sayısı 2015 yılında 66 düzeyinde bulunuyordu.
Oranın bir yıl içinde böylesine gerilemesinde geçen yıl hem araç sayısının artması, hem de kaza sayısının azalması etkili oldu.
Ölümlü yaralanmalı kazaya karışan araç sayısı ise yıldan yıla pek değişiklik göstermedi. 2007-2016 dönemi itibariyle 1000 araçtan ortalama olarak 8-9'u ölümlü yaralanmalı kazaya karışmış durumda.
Ekonomik boyutunu bilen yok
Trafik kazalarının yol açtığı ekonomik zararı ölçmek ise pek kolay değil. Oluşan doğrudan maddi zararlar bir yana, işgücü kayıpları, yaralıların tedavi masrafları derken fatura büyüdükçe büyüyor.
Ama her yıl bir ilçeyi adeta feda ettikten sonra, sorunun ekonomik boyutu doğrusu ikinci planda kalıyor.