Her seçim bir vazgeçiştir
Merakla beklenen ve bir süreden beri zaman ayracı bir eşik değer olarak kabul gören mahalli seçimler geldi çattı. Hangi il hangi partide kaldı ya da yönetim değişti konusu, politika ile yakından ilgilenen analistler tarafından yakından izlenecektir şüphesiz.
Ancak benim takip etmeye ve sizlere aktarmaya çalıştığım ekonomiye ve piyasalara yansıması nasıl olur sorusunun cevabı tabii ki çok farklı. Öncelikle yabancı yatırımcının sürekli sorduğu mevcut ekonomi yönetimi sonuçlar ne olursa olsun devam eder mi konusunun yanıtı son günlerde gelen PPK faiz artırımı ve Cumhurbaşkanı’ndan gelen açıklamalar ile verilmiş oldu.
Seçimden hemen önce yapılan faiz artırımı, zam yapmaktan ziyade enflasyon sorununa atıfta bulunulması ve maliye politikalarına da el atılacağına dair mesajlar önemliydi. Ancak mevcut koşullar dahilinde sistemin arzu edildiği gibi sürdürülebilir olması için belirli miktarda yabancı yatırımcının makul bir tempoda likidite sağlaması şart.
Belki bu durumu artık bahar ayları ile beraber azalan doğalgaz faturası ve artan turizm geliri ile beraber çok hissetmeyeceğiz. Şu an yapılan projeksiyonda muhtemelen bu hesap ile beraber son çeyreğe kadar sorun yaşanmaz ve o arada da portföy yatırımları gelmeye başlayarak cari açık bir ödemeler dengesi sorunu yaratmaz ve TCMB rezervleri yeniden artışa geçer diye düşünülüyor.
Zira yılın başından bu yana sistemdeki arz talep dengesini tek başına tesis etmeye çalışan merkez bankasının swap ve tüm yükümlülükler düşülerek hesaplanan pozisyonunun 25 milyar dolar civarında azaldığını ve neredeyse mayıs 2023 seçimleri öncesine dönüldüğünü görmekteyiz. O yüzden gri listeden çıkmamız ve yeni not artırımları ve dışarıdaki swap piyasasının yeniden işlerlik kazanması gibi adımlar çok kritik öneme sahip.
Sermaye piyasalarında bir süreden beri geçerli olan tahvil faizlerinin yükselişi ve BIST 100 endeksinin de 8695-9452 bandında volatil bir seyir izlemesi de yine orta uzun vadeli olarak TL varlıklara denge getirecek bir vizyona sahip kurumsal yatırımcı profilinin olmaması kaynaklı. O yüzden sözün özü doğru politikaları uygulamaya devam ancak problemin çözümü sadece bizde değil.