Her iniş bir kalkıştır: Faiz-enflasyon patikası ve fiyatlaması

Bora Tamer YILMAZ
Bora Tamer YILMAZ Ekonoritmiks [email protected]

Yani, her iniş bir kalkıştır. Eğitim­de öğretmediler mi bunu sana?” Teğmen Matt Kowalski rolün­deki George Clooney, Dr. Ryan Stone’u can­landıran Sandra Bul­lock’a, uzay kapsülün­de böyle seslenmişti. 2013 yapımı ‘Gravity’, insanın hayata ge­ri dönme çabasını anlatan bir filmdir.

Clooney’nin bu sözle­ri fiziksel açıdan uzay mekik­lerinin hareket dinamiklerine karşılık gelse de felsefi anlam­da hayattaki her inişin yeni bir döneme zemin hazırladığını hatırlatır. Bu satır, uzayın son­suz boşluğunda yankılanırken dünyada da karşılığını bulur: Her zor an, yeni bir başlangı­cın habercisidir.

Küresel faizler iniş döngü­süne girdi. Sıra Türkiye’ye ge­lecek gibi görünüyor. Yüzde 50 seviyesindeki politika faizi muhtemelen ilk aşamada yüz­de 45’e çekilecektir. Bu hafta açıklanacak olan Eylül enflas­yonunu yüksek yüzde 40’lar­da göreceğiz; yılın başında ise yüzde 30’ların ortasına gerile­me ihtimali var.

Ciddi bir ayrışma söz konusu

Ancak enflasyon beklentilerinde ciddi bir ayrışma söz konusu. Hanehalkı yüzde 70 enflasyon beklerken, piyasa profesyonelleri yüzde 30’ları öngörüyor. Meseleye daha geniş bir perspektiften bakmak gerek: Piyasada işlem yaparak parasını riske atan yatırımcıların beklentileri esas belirleyici oluyor. Bu kesimin beklentilerini vadeli işlem eğrileri ve bazı matematiksel modellerle anlamak mümkün.

ABD ve Euro Bölgesi gibi gelişmiş ülkelerde ekonomistler, piyasa fiyatlamalarını yorumlamak için profesyonel terminallere başvururlar. Örneğin, Bloomberg terminalinde WIRP fonksiyonu ile Fed’in faiz beklentisinin nasıl fiyatlandığı görülebilir. Türkiye’nin gecelik swap faizlerini (OIS) ise FWCV fonksiyonu ile takip edebiliriz. OIS vadeli kotasyonları üzerinden piyasadaki faiz fiyatlamalarını ‘kabuğundan soyarak’ anlamak mümkündür.

Bloomberg, bu konuda analitik hizmet sunuyor. Ayrıca manuel olarak da Fisher ya da benzer matematiksel formüllerle hesaplama yapmak mümkün. Tahvil-bono verim eğrisi gibi diğer enstrümanların vade kırılımlarını analiz ederek fiyatlamaları yorumlayabiliriz.

Faizin %50 seviyesinde kalacağı öngörülüyor

 Piyasadaki fiyatlama şu anda Kasım başında faizin yüzde 50 seviyesinde kalacağını öngörüyor. Bu, piyasada işlem yapanların Kasım ayı öncesinde faiz indirimi beklemediğini gösteriyor. Yılsonu içinse OIS eğrisi yüzde 45 seviyesini işaret ediyor, yani Kasım-Aralık döneminde merkez bankasının faiz indirimlerine başlayacağı beklentisi mevcut. 8 Kasım günü gerçekleşecek enflasyon raporu sunumu merkez bankasının piyasa ile doğrudan iletişm kurarak yönü tayin edeceği an.

Beklenti, daha agresif indirim

2025 yılına dair beklentiler ise daha agresif faiz indirimleri yönünde. Yıl ortasında OIS eğrisi yüzde 30 seviyesini işaret ediyor. Yılın ikinci yarısında ise enflasyonun patikasına bağlı olarak yatay bir seyir bekleniyor.

Ocak enflasyonunun tarihi ortalamalara yaklaşması durumunda yılın ikinci yarısında enflasyonun yüzde 20 seviyesine doğru çekilmesi mümkün olabilir. Ancak, beklenmeyen gelişmeler yaşanırsa, enflasyon yüzde 25 civarında katılaşabilir. Piyasa şu an yüzde 20’nin altında bir enflasyon beklentisi fiyatlamıyor. OIS eğrisinin böyle bir fiyatlamaya geçmesi için gerçekleşmeleri görmesi gerekecek.

Geçtiğimiz Temmuz ve Ağustos aylarında enerji zamları gördük. Bu durum önümüzdeki yıl için pozitif bir baz etkisi yaratacak. Ancak piyasa bu bazı henüz fiyatlamış değil. Hollywood’un futuristik senaryolarından özdeyişlerimize dönersek: “Her çıkışın bir inişi vardır.” Patikanın şekli belli. Yılın ilk yarısında hızlı bir geri çekilme, ardından yatay bir trend bekleniyor. Trendin seviyesi ise mekiği kullanan astronotun atmosfere giriş ustalığına bağlı: yüzde 20 mi, yüzde 25 mi?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar