Her bir proje devrim niteliğinde

Prof. Dr. Aykut GÜL
Prof. Dr. Aykut GÜL STRATEJİK DÜŞÜNCE [email protected]

Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı’yı, geçen hafta CNN Türk’te Hafta Sonu Programı’nda izledim. Su kıtlığından iklim değişimine, gıda enflasyonundan gıda güvenliğine birçok konuda doyurucu bilgiler verdi Sayın Yumaklı.

Daha önce Gübretaş Genel Müdürlüğü ve bir önceki dönem aynı bakanlıkta Bakan Yardımcılığı görevlerinde bulunan Yumaklı, konusuna hâkim, sakin ve siyasi sloganlardan uzak tam bir teknokrat izlenimi verdi.

Su konusu en öncelikli

Bakan Yumaklı, suyu, konuşmasının merkezine alarak iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkelerden biri olduğumuzu, bu nedenle kuraklıktan, sellere ve taşkınlara, düzensiz ve bölgesel yağışlara kadar hızlı bir değişimin olduğunu vurguladı.

‘Su Verimliliği Seferberliği Bilgilendirme Toplantısı’nda da Bakan Yumaklı, 2023 yılında ülkemiz kaynaklarında yüzde 20 azalma olacağı ve su kıtlığı çeken ülkeler sınıfına girebileceğimiz konusunda uyarılarda bulundu. Sadece uyarılarla yetinmeyen, icranın başındaki sorumlu bir kişi olarak yapılması gereken adımlar da ardından geliyordu.

Kentsel, tarımsal, endüstriyel ve bireysel kullanımlarla ilgili hedefleri, stratejileri ve eylemleri içeren ve gelecek 10 yılı kapsayan 'Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nın yayınlanması ülkemiz açısından son derece önemliydi.

Bu konuda atılan diğer adımlar hakkında da bilgi verdi Sayın Bakan: Belediye Su Kardeşliği Projesi, Yeşil Organize Sanayi Bölgeleri, Verimli sulama sistemleri yatırımlarına %50 hibe desteği, yağmur suyu hasadı, baraj, gölet ve yeraltı depolama tesisleri, Ulusal Su Kurulu’nun oluşturulması, Su Kanunu ve Taşkın Kanunu çalışması… Ayrıca, sanılanın aksine, son beş yılda Çiftçi Kayıt Sistemi’ndeki (ÇKS) üretici sayısının yüzde 8 oranında arttığını duymak da bir başka sevindirici gelişmeydi.

Önceliklendirme ve devamlılık Önceki Bakan Kirişçi döneminde başlatılan projelerin kendi döneminde de devam etmesi süreklilik ve enerji kaybı olmaması bakımından önemliydi. Sözleşmeli tarım, planlı üretim ve âtıl arazi kullanımı başta olmak üzere birçok alanda mevzuat çalışmaları tamamlandı ve uygulama aşamalarına geçildi. Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri de hızla ilerliyor.

Son olarak, 18 Kasım’da Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) Yönetmeliğinde yapılan önemli bir değişiklikle, ÇKS’ye kaydolmamış ancak tarımsal üretim yapan üreticilerin ve tarım alanlarının kayıt altına alınması imkânı sağlandı. Bu konu hem üretici açısından mağduriyetler yaşanmasına hem de Bakanlığın tarımsal üretim alan kayıtlarını tam bilememesine neden oluyordu.

Bundan böyle üzerinde tarımsal faaliyette bulunulan ancak mülkiyet ve mirasçılık sorunu nedeniyle kaydedilemeyen alanlar bir ‘Taahhütname’ belgesi sunularak kaydedilmiş olacak. ÇKS kapsamında tescil edilmemiş araziler için taahhütnameyle yapılan başvurulara itiraz gelmesi halinde ise mirasçılık belgesi istenecek.

(Bu arada, ÇKS başvurularını e-Devlet ya da il/ilçe müdürlüklerine 2 Ocak 2024’e kadar yapmaları gerektiğini hatırlatırım.) Bu şekilde mağdur olan üreticiler de tarımsal desteklerden faydalanabilecekler. Bu düzenleme, yeni hayata geçirilmekte olan üretim planlaması ve sözleşmeli üretimin sağlıklı işletilebilmesi bakımından gerekliydi.

Özellikle üretim planlaması bölgesel paydaş toplantılarında üretici örgütlerinin ve Bakanlık teknik elemanlarının en çok dile getirdikleri ve endişelerini ifade ettikleri konuydu. Hayata geçirilen her bir proje bir devrim niteliğinde… Bakanımız, demagoji yapmadan, tartışmalara girmeden, sessiz, sakin ama derinden büyük işler yapıyor. Özellikle de tarımın sorunları çok iyi önceliklendirilmiş ve birer birer üzerine gidiliyor. Şimdi tüm bu konuların kamuoyuna çok iyi anlatılması zamanı…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar