Hem turist sayısında azalma var, hem kişi başına harcamada
Turizmde işler bir türlü yoluna girmedi, doğrusu gireceğe de pek benzemiyor. Arada biraz umut verici gelişmeler olsa, bu kez de kendi bacağımıza kurşun sıkmaktan geri durmuyoruz. Antalya Valiliği’nin açıklaması gibi...
Kamuya açık alanlarda etrafı rahatsız edecek şekilde alkol alınmasının yasaklanması falan filan...
Bu yeni bir yasak mıdır, birincisi bu. İkincisi, bu konuda adeta durup dururken davullu zurnalı açıklama yapmanın alemi var mıdır; önlemini alırsın, birilerinin etrafı rahatsız etmesine meydan vermezsin. Kör topal ilerlemeye çalışan turizm sektörüne böylesine anlamsız ve zamanlaması tartışmasız yanlış bir açıklamayla algı darbesi indirmenin mantığı nasıl izah edilebilir ki...
Rahat batıyor, desek; rahat da değiliz ki şu ortamda. Turizmde işler zaten kötü gidiyor. İşte veriler:
Turist sayısı ve harcamada düşüş var
Turist sayısı geçen yıl 2015’in altında kalmıştı, çok açık ki bu yıl da geçen yılın altında kalınacak. İlk çeyreğin sayıları bunu gösteriyor. Sonraki dönemlerde eğilimin tersine dönmesini sağlayacak bir gelişme de pek beklenmiyor.
Kaldı ki turist sayısının ilk çeyrekte geçen yıla göre çok fazla gerilememiş görünmesini sağlayan iki ülke, öyle çok fazla turizm geliri bırakan ülkeler de değil. Bu ülkeler Gürcistan ve Bulgaristan.
İlk çeyrekte gelen turistlerin ülkelere dağılımında ikinci ve üçüncü sırada bulunan bu ülkelerin vatandaşları Türkiye’de 200 dolar civarında harcama yapıyorlar. Dolayısıyla bu ülke vatandaşları biraz da “kuru kalabalık”.
İlk çeyrek verileri, en çok turistin İran’dan geldiğini gösteriyor. Almanya dördüncü, Rusya ise beşinci sırada. Turist sayısında ilk sırada bulunan İranlıların kişi başına harcaması 1000 doları buluyor. Almanlar kişi başına 600-650 dolar, Ruslar ise 500-550 dolar arası harcama yapıyor.
Ortalama 637 dolar harcadılar
Yabancı turistler bu yılın ilk çeyreğinde ortalama 637 dolarlık harcama yaptılar. Bu, son yılların en düşük harcamasına işaret ediyor.
Yabancılar ilk çeyrekler itibariyle 2012’de 746 dolar, 2013’te 851 dolar, 2014’te 877 dolar, 2015’te 884 dolar, geçen yıl ise 717 dolar harcamışlardı.
Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının turizm harcamaları da yabancılar kadar olmasa da bir gerileme eğilimi içinde.
Fotoğraf çok net de, görmek isteyen yok!
Geçen yılın ilk çeyreğinde 2015’e göre yüzde 10 daha az turist gelmişti. Yılın tümündeki düşüş ise yüzde 30’u bulmuştu.
Yabancıların Türkiye’yi yılın ilk aylarında daha çok kültür turizmi için tercih ettikleri ortada. Ama Türkiye’nin turizm gelirini daha çok deniz-kumgüneş turizminden yaz aylarında elde ettiği de bir gerçek. Dolayısıyla biliyoruz ki Türkiye’nin asıl turizm potansiyeli yaz aylarında.
2016’nın tümündeki turizm gelirinin 18.7 milyar dolar olduğunu da hatırlatalım ve gelelim bu yıla... İlk çeyrekte gelenlerde geçen yıla göre yüzde 6 azalma var. Geçen yıl için ilk çeyrek-yılın tümü dengesinin yüzde 10-yüzde 30 olduğunu dikkate alırsak ve Türkiye’ye turist gelmemesine yol açan koşullarda bir iyileşme olmadığını göz önünde bulundurursak, bu yıl için de benzer bir dengenin oluşacağını söylemek mümkün. Dolayısıyla bu yılın tümünde geçen yıla göre turist sayısında yüzde 15-20 arasında bir azalma beklenmeli.
Bir yandan turist sayısı azalacak, bir yandan da gelenler daha az para harcayacak. Şu durumda, 2017 için öngördüğümüz 23.5 milyar dolarlık turizm gelirine erişmemiz mümkün mü?
Bir sihirli el değmezse, bu yılki turizm gelirimiz 14-15 milyar dolar arasında kalacağa benziyor. Bu da, öngördüğümüz 23.5 milyar dolara göre 8.5-9.5 milyar dolar arası bir eksik gerçekleşme demektir. Haydi iyimser bakalım; pek olacak gibi değil ya, turizm gelirimizin 17, hatta 18 milyarı bulduğunu varsayalım. Ödemeler dengesini oluştururken dikkate aldığımız turizm geliri büyüklüğü olan 23.5 milyar dolarla arada yine de en az 5-6 milyar dolar fark kalıyor. Bu farkın hangi yolla kapatılacağını bilen ya da daha önemlisi buna kafa yoran var mı?