Hem fren, hem gaz!
Seçim öncesi sanayiciler en büyük sorun olarak ‘finansmana erişim’i gösterdiler. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Temmuz 2022’den başlayarak sorunu çeşitli zamanlarda, çeşitli ortamlarda dile getirdi. Seçim sonrası durum değişti mi?
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz geçtiğimiz hafta iş dünyası ile üç buçuk saat süren bir toplantı yaptı. Aynı talepler yine geldi. Cevdet Yılmaz’ın birkaç ay sonra finansmana erişim konusunda müjdeler verebileceğini söylediği, iş dünyası temsilcileri tarafından açıklandı. Demek ki kredilerde iş dünyasının beklediği normalleşme için biraz daha beklemek gerekecek.
Merkez Bankası’nın sıkılaştırma adımları, seçici kredi uygulaması da aynı durumu doğruluyor. Merkez Bankası sıkılaştırma için ‘seçici kredi’ ve ‘miktarsal sıkılaştırma’ araçlarını kullanıyor. Nitekim KKM hesaplarına yüzde 15 zorunlu karşılık uygulaması miktarsal sıkılaştırmanın bir adımı olarak devrede.
Daha da alt düzeyde adımlar var. Kredi büyümesine göre menkul kıymet tesisi kapsamında yüzde 3 olan TL ticari krediler için aylık büyüme sınırı yüzde 2,5’e düşürüldü. İhracat, yatırım, tarım ve esnaf kredileri kapsamın dışında.
Ayrıca faiz oranına göre menkul kıymet tesisi uygulamasında ihracat ve yatırım kredileri hariç TL ticari kredilerde faiz sınırı tek kademe olarak uygulanacak. Taşıt kredilerinde yüzde 3 olan büyüme sınırı yüzde 2’ye düşürülecek, ihtiyaç kredilerinde yüzde 3 olan sınır korunacak. Kredi kartı nakit kullanımlarına ve mevduat hesaplarına uygulanan aylık azami faiz oranı yüzde 2,89’a çıkarılacak.
İhracat ve yatırım kredileri ile deprem bölgesine yönelik krediler Merkez Bankasının kredileri sınırlandırıcı tüm tedbirlerinin dışında tutulacak. Peki ‘seçici’ olan taraf neresi? Bu da ihracatçıların finansmana erişimi ile ilgili konu.
Reeskont kredileri günlü limiti, 5 kat artışla 1,5 milyar TL’ye çıkıyor. Bu kredilerde KOBİ payı artırılırken, kullanımda ihracat artış performansı dikkate alınıyor. Krediye erişim şartları kolaylaştırılırken, kullanımda yüzde 30 ilave ihracat bedeli satış koşulu kaldırılıyor.
Reeskont kredi vadesi boyunca verilen döviz almama taahhüdünden, ithalat ödemeleri kapsamındaki döviz alımları istisna tutuluyor. Merkez Bankası krediler yoluyla parasal genişlemeyi azaltmaya çalışırken reeskont kredileri yoluyla ortaya çıkacak parasal genişlemeyi ise yararlı buluyor!
Neden? Merkez Bankası reeskont kredisi kullandırımına 2008 yılı sonundan itibaren ağırlık verdi ve kredi kullanım limitleri yükseltildi. 2009 yılında kredi kullandırılabilecek firma kapsamı genişletildi, kullanımı teşvik eden limit artırımı, vade uzatımı gibi uygulama değişiklikleri yapıldı.
Hatta reeskont kredileri önceden sadece Türk Eximbank aracılığıyla kullandırılırken, 2013 yılından itibaren ticari bankalar aracılığıyla da kullandırım başladı. Bu süreçte reeskont kredilerinin artırılmak istenmesinin nedeni ‘yaşanan küresel krizin reel sektör üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak’ olarak açıklanmıştı. Bugün de benzer koşulların yaşandığını söylemek mümkün. Farklı olarak reeskonta kabul edilen senetler Merkez Bankası tarafından vadesinde döviz olarak tahsil ediliyor.
Dolayısıyla reeskont kredisi dönüşleri, rezerv artışı anlamına geliyor. Merkez Bankası bilançolarına baktığımızda reeskont kredilerinin döviz rezervlerine katkısını da görebiliyoruz. 2009 ve 2011 yılları arasında reeskont kredilerin döviz rezervlerine katkısı 1 ile 1,9 milyar dolar arasında değişmiş. 2012’de 8,2 milyar dolar olan rezerve katkı 2017’ye kadar artarak yıllık 15 milyar dolara kadar ulaşmış.
2017 ve 2018’de yerinde saymış, 2019’da sıçrayarak 22,6 milyar dolara, 2020’de 23 milyar dolarla tepe noktasına ulaşmış. 2021’de sonra tablo değişmiş, katkı 21 milyar dolarda kalmış. 2022’de ise 17,6 milyar dolara gerilemiş. Farklı olarak sonra da düşüş hızlanmış, 2023’ün ilk 5 ayında ise 2,3 milyar dolarla dibe vurmuş. 2022’nin ilk 5 ayında katkının 10,4 milyar dolar olduğunu dikkate aldığımızda düşüşün büyüklüğü ortaya çıkıyor.
Aylık rakamlar incelendiğinde bu düşüşün 2022’nin haziran ayında başladığını görülebiliyor. Sonuçta Merkez Bankası bir yandan genel kredi genişlemesini durdurarak enflasyonist parasal genişlemeyi önlemeye çalışırken, bir yandan da reeskont krediler aracılığıyla le rezerv birikimini tekrar artırmaya çalışıyor.