Hem dolu, hem boş

Levent AKBAY
Levent AKBAY AÇI KARŞI AÇI [email protected]

Önümüzdeki günlerde yeni bir istikrar programı açıklanacak. Programda yer alan hedeflerin gerçekleşmesi için elbirliği ile mücadele edilmesi, çeşitli kesimler olarak özveride bulunulması gerekecek.

Ekonomik karar alıcıların birbirlerine inanmalarını temsil eden ‘ekonomik güven’ derin bir inançsızlıkla kırılırsa uygulanacak politikaların başarı şansının düşeceği ortada. Uygulanacak önlemlere inanılmazsa, beklentilerin programa göre şekillenmesi başarılamazsa sonuç çaresiz ‘sil baştan’ olacak.

TÜİK ve Merkez Bankası tarafından her ayın ilk iki haftasının sonuçlarına göre ölçülen ‘tüketici eğilim anketi’ tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimlerini yansıtıyor. Bugüne kadar genel olarak 100’ün altında kalan endeks aslında genel olarak kötümser beklentiler taşındığını gösteriyor. Çünkü, 0-200 aralığında değer alabilen tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu gösteriyor.

Biz genel olarak 100’ün altında, yani kötümserken endeksin biraz yükselmesi ile iyimserlik dozunu artırma şansına sahip oluyoruz. (Bu arada tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma şansının artması bile ankette ‘iyimser’ bir sonuç olarak değerlendiriliyor.) 2007 ile ile 2022 arasında güven endeksindeki en büyük kırılma 2019’daki salgın sırasında yaşanmış. Güvenin en fazla olduğu dönem 112,8 endeks ile Ocak 2011’de gerçekleşmiş. En büyük güven kaybı ise 57 ile Nisan 2020’de gözlenmiş. 2012 sonrasına baktığımızda dip noktanın Haziran 2022 olduğunu görüyoruz.

Aralık 2021’deki kur şokunun fiyatlara yansımasının şekillendiği nisan ve mayısta 67’lerde olan endeks, haziranda 63,4 ile dip yapmış. Endeks ve güven Haziran 2022’den Ocak 2023’e kadar 13 puan civarında, Ocak-Mayıs 2023 arasında ise 15 puan civarında artışla Mayıs 2023’te 91,1’e kadar çıkmış.

Sonra hızlı bir düşüş ile haziranda 85,1, temmuzda 80,1 olmuş ve ağustosta 68’e gerilemiş. 3 ayda 21,1 puan düşüşle 2012 sonrasının en kötü dördüncü sırası… Eylülün ilk iki haftası sonrasında bu eğilim devam ederse beklentilerdeki bozulma COVID- 19 dönemi düzeyine inmiş olacak. TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre ağustosta hanenin mevcut gelir durumunda temmuza göre 12,9, gelecek 12 ay gelir beklentisinde yüzde 19,6 bozulma var.

Geçmiş 12 aya göre genel ekonomik durum beklentisindeki bozulma yüzde 20,5, gelecek 12 ay beklentisindeki bozulma yüzde 23,2. Gelecek 3 ayda yarı dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi yüzde 7,2, mevcut dönemde dayanıklı tüketim malı alma düşüncesi yüzde 12,6, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim malı alma düşüncesi yüzde 5,7 düşmüş. Mevcut dönemin tasarruf etmek için uygunluğu yüzde 5,1, gelecek 12 ayda tasarruf etme ihtimali yüzde 17,5, gelecek 3 ayda tüketimin finansmanı için borç kullanma ihtimali yüzde 1,8 gerilemiş.

Geçen 12 ayda tüketici fiyatlarındaki değişime ilişkin beklenti yüzde 18,3, gelecek 12 ayda tüketici fiyatlarındaki değişime ilişkin beklenti yüzde 13,5 gerilemiş.

(Gerileme fiyatlar artacak anlamına geliyor) Gelecek 12 aylık dönemde ücret değişimine ilişkin beklentiler yüzde 4,4 gerilemiş. Gelecek 12 ayda otomobil alma ihtimali yüzde 16,6, konut tamiratına para harcama ihtimali yüzde 8 düşerken, konut alma ya da inşa etme ihtimali yüzde 25,4 daha gerilemiş. Ayrı ayrı beklentilere ilişkin eğilimlerdeki bozulma böyle.

Ancak bir detay daha var. Beklentileri olumludan olumsuza doğru sıralarsak bozulmasına rağmen en olumlu beklenti 117’lik endeks sayısı ile gelecek 12 aylık dönemde ücretlerin artması beklentisi. En olumsuz, en hayal olan beklenti ise 13 endeks sayısı ile otomobil ve 7,1 ile konut alma beklentisi. Bir soru ile bitirelim: İç talep bastırılacak kadar canlıyken, tüketim malları ithalatı patlamışken, kimi mallarda kuyruklar oluşuyorken, Avm’ler ve yollar filan da doluyken, genel olarak beklentiler, hem de bu kadar nasıl bozuluyor?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Planlamaya geri dönüş 18 Eylül 2023
17. Madde 15 Eylül 2023
Asıl fren 2024’te… 13 Eylül 2023
Enflasyon birikirse!.. 06 Eylül 2023
Enflasyonda atalet 04 Eylül 2023
Kepenkler kapanmasın… 01 Eylül 2023