Hedge fonların yaratıcısı Soros'tan uyarı: Çok fazla özgürlük veril
Macaristan'ın Nazi işgali sırasında canlı kalmayı başardı. Daha sonra Stalin işgalinden kaçtı. Eğitimini İngiltere'de tamamladı ve 1956 yılında ABD'ye gelip, dünyanın en tanınmış finans spekülatörlerinden biri oldu. 1970 yılında kurduğu Quantum Fonu'nun değeri on yıl içinde yüzde 3000 oranında arttı. Yugoslavya, Ukrayna ve Doğu Avrupa ülkelerine yaptığı yardımların tutarı BM yardımlarını geride bırakıyor. Bazılarına göre büyük bir hayırsever, hatta bir filozof. Bazıları ise yaptığı bu yardımların siyasi amaçlı olduğunu söylüyor.
Sonuçta uluslararası piyasaları en iyi tanıyan isimlerden biri George Soros ve çok sayıda insan onun söylediklerine göre hareket ediyor.
"Piyasanın sihirbazı" olarak nitelenen Soros'un küresel finans krizi hakkında söyledikleri de bir hayli ilginç.
Öncelikle dikkat çekilmesi gereken nokta, "arz-talep dengesi teorisi yanlıştır" diyen Soros'un haklı çıkmış olması. "Ekonomi ve finans, bilimsel teorilere dayandırılamaz. İnsan faktörü burada çok önemli bir rol oynar ve her insan yanlış yapar. Bu yanlışlar, bu yanlış düşünceler piyasa fiyatlarını etkiler ve piyasa asla dengeye kavuşmaz" diyen Soros, yaşanan finans krizinin de yanlış politikalardan kaynaklandığını düşünüyor. Krizin temellerini 2000'li yıllara dayandıran Soros'a göre krizin asıl sorumlusu o dönemin FED Başkanı Greenspan ve serbest piyasa uygulamaları. Soros, bundan sonra piyasalardaki serbestliğin sona ermesi ve düzenleme mekanizmalarının sadece parayı değil, kredileri de kontrol altına alması gerektiğini söylüyor. Hedge fonlarının yaratıcısı olan bir isimden böylesi bir yorum duymak bir hayli ilginç aslında. Ama Soros'a göre başka çare yok, çünkü finans sistemi 1930'lu yıllardan bu yana ilk kez dağılma noktasına gelmiş durumda.
"The New Paradigm fort he Financial Markets" isimli kitabının Fransızca yayınlanmasının ardından, Fransız L'Express Dergisi'nde yer alan söyleşisinde, emlak balonunun oluşmasına yol açan serbestliğin tehlikeli olduğunu söylüyor ve daha fazla kontrol mekanizması gerektiğine dikkat çekiyor. Soros'un dikkat çektiği bir diğer konu da, son günlerde enerji, tarım ürünleri ve hammaddelerde de bazı balonların oluşmaya başlaması ve bankalara çok özgürlük tanındığı takdirde, bunların da bir süre sonra patlayabilecek olması.
İşte Soros'un çarpıcı açıklamalarından bazı satır araları:
· ABD, finans krizi şoku karşısında ayakta duruyormuş gibi görünüyor. Doların bahardan bu yana değer kaybetmiş olması, ABD'nin finansal krizi yavaş yavaş yaşamasına yol açtı. Oysa daha işin başındayız. En kötüsü henüz yaşanmadı.
. Durum çok daha kötüye gidebilir. Merkez bankaları her ne kadar nakit enjekte etseler de, finans kurumları arasındaki güvensizlik devam ediyor. Geleceğe yönelik bu güvensizlik kendi fonlarını oluşturmalarına yol açıyor. Finans sistemi tahminimden çok daha kötü etkilendi. 1930'lardan bu yana ilk kez dağılma noktasına gelindi.
· Bu krizin temelleri 2000'li yıllarda atıldı. Dönemin FED Başkanı Alan Greenspan bu krizin büyük ölçüde sorumluluğunu taşıyor. ABD'de faiz oranlarını ciddi bir şekilde düşürme kararı, emlak balonunun temellerini attı. Emlak balonunun patlaması gerçekten atom bombası etkisi yarattı ve uzun vadeli sonuçlar trendlere yol açtı: Bunlar kredinin genişlemesi, borsaların küreselleşmesi ve finans enstrümanlarının artması oldu. Tüm bu gelişmeler de finans piyasalarında kuralların esnemesine yol açtı. Tüm bu eğilimlerin ortak noktası, bankaların ve yatırımcıların piyasa mekanizmalarına inanılmaz güven duymasıydı.
· Finans piyasasının oyuncuları, piyasaların arz-talep dengesi doğrultusunda işlediğini ve bu dengeden sapmaların rastlantı sonucu olduğunu düşünüyorlar. Tüm değerlendirmelerini ve risk hesaplamalarını buna göre yapıyorlar. Oysa bu yanlış bir düşünce. Ekonomi ve finans, tamamen bir bilim olarak değerlendirilemez. İnsan faktörü burada çok önemli bir rol oynar ve insan doğal olarak hata yapabilir. Bu hatalar piyasa fiyatlarını etkiler ve piyasa dengeye ulaşamaz. Fiyatlar arttığında güven artar, düştüğünde ise tersi olur. Bu yüzden, bir balon oluştuğunda, bu balonun sakin bir şekilde sönmesi mümkün değildir. Mutlaka bir patlama olacaktır.
· Ne yazık ki finans sektörü henüz dersini almış değil. Enerji, tarım ürünleri ve hammadde alanlarında yeni balonlar oluştu. Finans piyasaları doğaları gereği eli bol davranıyorlar. Serbest kalmaya devam ettikleri takdirde, bu durum böyle devam edecek. Dolayısıyla kurallara ihtiyaçları var.
· İkinci Dünya Savaşı sonrasına benzer bir düzenlemeden bahsetmiyorum. Fakat finans sistemi o derece mantıksızlaştı ki, kontrol altına alınması gerekiyor. Tabii ki ekonomik aktiviteyi engellemeden. Bu sorumluluk merkez bankalarına düşüyor. Merkez bankaları para arzını kontrol ediyorlar, fakat subprime krizi bunun yeterli olmadığını gösterdi. Bundan sonra kredi arzını da kontrol etmeleri gerekecek.
· Şu anda her şeyin başındayız. Bankalar değer kaybediyor. Kredi tam anlamıyla kullandırılamadığı için şirketler küçülüyor. Finans sisteminin ciddi bir reforma ihtiyacı var. Bu reformun şeklini ve boyutunu yaşanan kaybın büyüklüğü belirleyecek.