Hedeflerden uzaklaşmak önlenemiyor!..

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Salt finansal piyasalardaki gelişmelere bakarak endişelenecek olumsuz bir durum olmadığını düşünmek, görünümü gerçek sanarak adımlar atmak orta vadede ciddi sıkıntılar yaratabilir. Küresel güçler ve öyle olma iddiasındakiler arasındaki fay hatlarının iyice kırılganlaşması ve bölgemizdeki jeopolitik gelişmelerde ani sıçramaların hacimleşmesi risk algılamalarını farklılaştırıyor. Belli ki yeni hikayeler üreterek sorunları ağırlaştırma pahasına günü kurtarma anlayışı ömrünü doldurmaya başlamış; küresel sorunlara uzlaşıya dayalı kapsamlı çözüm olasılığı ise kalmamış ve gerginlik seri bir şekilde tırmanışa geçmiş. Bu durumda Merkez Bankamızın kısa vadeli faizleri düşürmesi kırılganlık algılamasını azaltmamış; iç siyasetin artan etkisi, bölgesel ve küresel olumsuzlukların görmezden gelinmesi kafaları iyice karıştırmış… 

Geride bıraktığımız hafta içinde Merkez Bankası tarafından hazırlanıp açıklanan Uluslararası Yatırım Pozisyonu verileri ise geleceğe yönelik belirsizliği önemli ölçüde artırdı. Nisan ve mayıs aylarında net pozisyon açığımız 45 milyar dolar kadar artmış! Varlıklardaki artış 4 milyar dolar ile sınırlı kalırken, yükümlülüklerdeki sıçrama 49.5 milyar doları aşmış! Durum böyle olunca insan merak ediyor: ülkemize akın akın yabancı sermaye geliyor da neden kimse hissetmiyor ve buna rağmen neden rezervler artmıyor?.. Nisan ve mayıs ayında yurtiçi doğrudan yatırımlardaki artış 25 milyar dolar, portföy yatırımlarındaki yükseliş 19 milyar dolar oldu ise bu önemli ve büyük hareketler neden Ödemeler Dengesi açıklamalarına yansımamış?.. Görüntü ülkemize yönelik risk alma isteğinin görülmemiş bir şekilde arttığını söylüyor, Türk Lirasındaki değerlenme ile fiyatlardaki gerilemeyi destekliyor; fakat bu gerçeği yansıtmıyor… 

Elbette yukarıda ifade etmeye çalıştığımız anormalliğin bir açıklaması bulunabilir! Küresel ve bölgesel gelişmeler günü kurtarmak ve beklentileri yönlendirmek adına içeride yayılan hikayeleri kesinlikle desteklemiyor. Şişkin piyasa değerleri durumu olduğundan çok daha iyi gösterme çabalarını zorlaştırıyor, geri tepme ihtimalini güçlendiriyor. 

ABD’nin Rusya’ya karşı yaptırım çıtasını geride bıraktığımız hafta içinde yükseltmesi ile birlikte moral bozucu sarsıntılarda çok ciddi ve tehlikeli artış başladı. Finansal piyasaların bu durumu şimdilik görmezden gelmeye çalışıyor olması belki algılama körlüğü yaratabilir fakat sıkıntının büyümesini önlemiyor. Belki herkes Gazze ve Ukrayna’ya bakıyor ve küresel istikrarsızlığı artırdığını, çok kutupluluğa ve kırılganlık artışına koşulduğunu görmezden geliyor. Koşullar riskten kaçınma dalgasını tetiklemese de tersine izin vermiyor ve bu durum gelişmekte olan ekonomilerin ödeme sistemlerini öncelikle tehdit ediyor. Böylesi bir duruma karşı savunmayı para ve maliye politikalarının gevşetilmesi üzerine inşa etmeye çalışmak ise kesinlikle güven vermiyor… Sıkıntılarımız arttıkça moral bulmak ve vermek için hayal dünyasına kaçmak veya macera peşinde koşmak çözüm müdür?... 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar