Hedefi vurmak başarmak mı?
2017 içeride dışarıda, her yerde kasvetliydi. Oportünizm ve popülizmin kol gezdiği, seviyesi düşük, motivasyonu olmayan bir yıldı… Sevgisi az, hoyratlığı çoktu. Azınlık olumsuzluktan beslendi, çoğunluk pozitif düşünceye yine aç kaldı. Bilginin teknoloji marifetiyle çoğaldığı, cehaletin ise gururla kol gezdiği bir yıl oldu.
Yılın sonunda başardıklarınızı sayar mısınız bilmem; bu yıl kaç kitap okudum, kaç kişiyle tanıştım, neler başardım… Bu yıl her yıldan daha az hevesim var saymaya! Daha az yaptığımdan değil, daha çok yapsam da daha az sayıldıkları için. Bireysel iyilik haliniz topyekun kötülük içinde yok oluyor…
2017 yılında Türkiye’de neler oldu diye ay ay inceledim. Kayda değer hiçbir başarıya rastlamadım. Başta Ampute Milli Takımımız olmak üzere engelli sporcularımızın dışında hafızam hiçbir başarıyı kaydetmemiş. Saçma sapan gerilimler yaşamış, tartışma diye kavgaya tutuşmuşuz. Sevgisizlik ve nefret tavan yapmış. İnsan kaynağımız dökülüyor. Özetle biz bu yıl bir arpa boyu yol kat etmemişiz.
Dünyada da durum parlak değildi… Dünya Bankası’nın 2017 Raporu durumu özetliyor. Dünya halinin 12 olumsuz kriterle özetlendiği araştırmada 12’de 12 yapmışız. Gönül isterdi ki, hedefi farklı kriterlerde vuralım.
Gelecek yılı satın almak için bugünden çalışmaya başlamak yetmez. Kayıplar geometrik, kazançlar aritmetik artıyor.
1- Milyonlar aç
Bu yıl 45 ülkede 83 milyon insan, acil gıda yardımına ihtiyaç duydu. 2018’de 76 milyon acil gıda yardımına ihtiyaç duyacak. Çünkü; doğal kaynakları kirlettik ve iklim değişikliğini önleyemiyoruz, büyük çapta göç ve çatışma aç bırakıyor. Gıda ihtiyacının önümüzdeki 15 yıl boyunca küresel olarak en az yüzde 20 oranında artması öngörülüyor. Unutmayalım, biz de “artık” kendi kendini besleyemeyen bir ülkeyiz.
2- İnsanlık tarihinin en yüksek karbon miktarı
Sera etkisi yaratan gazlar 800 bin yıldır hiç görülmemiş bir seviyeye ulaştı. CO2 emisyonu 1990-2017 yılları arasında yüzde 60 arttı. ABD, Paris İklim Anlaşması’ndan çekileceğini duyurdu.
3- Doğal felaketler, haberleri esir aldı
Rekor kıran kasırgalar, muson sağanakları, ölümlere neden olan sel baskınları can ve mal kayıplarına neden oldu. 50 yıl öncesine göre 4 kat daha fazla doğal felaket görülüyor. Rapor edilen yıllık küresel afet olaylarının toplam sayısı, 1900’de 6 adet, 2000’de 526 adet… Araştırmaya kuraklık, sel, salgın hastalıklar, aşırı hava kirliliği, aşırı sıcaklık, toprak kaymaları, karasal kütle hareketleri, dünya dışı etkiler, orman yangınları, volkanik aktivite ve depremler dahil edilmiş.
4- Küresel servetin üçte ikisi beşeri sermaye
İnsan sermayesi ve yetenekleri, deneyim ve çaba; dünyanın en büyük varlığı olarak kabul ediliyor. İnsan, küresel servetin yüzde 65’ini oluşturuyor. Düşük gelirli ülkelerde servetin yalnızca yüzde 41'i beşeri sermaye. Ülkeler büyüdükçe insan sermayesinin payı artıyor.
5- Öğrenme krizi
Dünya Bankası, “öğrenmede bir sorun var” diyor. 2018 Dünya Kalkınma Raporu’na göre eğitimin niteliği ve niceliği ülkeler arasında büyük farklılıklar gösteriyor. En yoksul ülkelerde 5 ilkokul çocuğundan 1’den azı; matematik ve okumada iyi. Dünya çapında yüz milyonlarca çocuk, en temel yaşam becerilerini kazanamadan büyüyor. Kırılgan bazı ekonomilerde, 1980’lerde doğan ve bugün yetişkin olanların yüzde 12’si ebeveynlerine göre daha eğitimli.
6- Yetersiz beslenme öğrenmeyi olumsuz etkiliyor
Beyin; insan yaşamı boyunca gösterdiği en hızlı gelişimi, 6 yaşa kadar sürdürüyor. Yetersiz beslenme; çocuğun öğrenme yeteneğinde, sağlığında ve yetişkinlik döneminde, yaşam boyu derin etkiler bırakıyor.
7- Yılda 15 milyon çocuk gelin
Her gün 41.000 kız çocuğu, 18 yaşından önce evlendiriliyor. Bu yılda 15 milyon çocuk demek. Çocuk gelin orta öğrenimini bitirme olasılığı az, 18 yaşından önce doğum yapma olasılığı yüksek, aile içi şiddet açısından risk altında, kendi geleceğini kazanma ihtimali düşük küçük kadın demek.
18 yaşından önce evlenmiş olan her yaş grubundaki kadınların payı.
Sola bakan oklar, çocuk evlilik oranlarının düştüğü anlamına geliyor.
8- Gençler işsiz
Dünya genelinde 15-24 yaş arası gençlerin yüzde 60’ı işsiz. Dünyadaki genç nüfusun değişimi…
9- Biyolojik çeşitlilik yok oluyor
Dünya çapında 1 milyardan fazla insanın geçim kaynağı, yıllık 600 milyar dolardan fazla değer taşıyan ormanlar. İklim değişikliği, yasak ve/veya aşırı avlanma, çevre kirliliği gibi olumsuz olaylar; orman ve doğal alanların zarar görmesine neden oluyor. Habitat savunmasız. Yeryüzündeki memeli türlerinin dörtte biri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
10- Seçimlerin yarısı özgür ve adil
Dünya genelinde “demokrasi”yle yönetilen ülkelerin sayısı çoğunlukta. Seçimler demokrasinin temel mekanizmalarından biri. Yönetimi seçmek için en yaygın sistem seçim olsa da gittikçe daha haksız bir uygulama olarak algılanıyor. 1940’lardan beri seçmen sayısı azalıyor, normal vatandaş da marjinal gruplar da kendilerini temsil edecek parti bulamıyor. Küresel olarak siyasi partiler en az güvenilen kurum.
Küresel bazda, seçimlerin dürüstlük ve seçmen katılımı reddi karşılaştırması.
11- İş kurmak kolaylaşıyor
Son 15 yılda iş kurmak için gereken süre yarıya indi. Küçük ve orta ölçekli bir işletme kurmak için harcanan süre, dünya çapında 2003 yılında 52 gün iken bugün ortalama 20 gün.
12- Yenilenebilir enerjinin etkisi artıyor
Yeni yatırımlar ve kapasite artırımlarıyla yenilenebilir enerji, küresel elektrik sistemini dönüştürüyor. 2016’da yaklaşık 297 milyarlık küresel yatırımla 160 gigawatt’ın üzerinde güneş, rüzgar, hidroelektrik, jeotermal ve biyokütle santrali inşa edildi. Dünyanın enerjisinin yaklaşık beşte biri yenilenebilir kaynaklardan geliyor.
Verilere yorum yapmaya gerek var mı, sanmam. Çocuk gelin ararsanız bizde çok, işsiz genç çok, açlık çok, doğru beslenememe çok, doğayı tahrip etme çok, biyolojik çeşitliliği öldürmek, eğitimde dibe vurmak bizde de var… Doğal felaketler bizi de esir aldı, karbon salınımı konusu fantezi… Beşeri sermaye konusuna gelince, hadi canım o da ne?
Zengin daha zengin
Dünya Bankası Raporu’na 13’üncü kriteri de ben eklemek istedim. Bloomberg, küresel zenginlerin 2017’de 1 trilyon dolar daha zenginleştiğini duyurdu. “500 En Zengin”in barometresi kabul edilen Bloomberg Milyarder Endeksi yüzde 23 büyümüş. En dikkat çeken zenginlik Çin’de. 38 Çinli milyarder endekste temsil edilen 49 ülke içinde en yüksek sıçramayı kaydetti (yüzde 65-177 milyar USD). ABD endeksteki en kalabalık zengine sahip ülke: 159 milyarder. Onlar da servetlerine 315 milyar USD ilave ederek yüzde 18 büyümüşler. 27 Rus milyarder 29 milyar USD zenginleşmiş.
Sektörlere bakınca teknoloji üretenlerin önde olduğu görülüyor. 57 teknoloji milyarderi zenginliğini yüzde 35 artırmış. Bloomberg 67 gizli zengin keşfetmiş. Aralarında “cripto-currency” olarak bilinen, yeni spekülasyon aracı dijital para simsarları dikkat çekiyor.
Zenginlik artarken para daha az şey alabiliyor. Ev fiyatları 300 milyon USD, boşanma maliyeti 1 milyar USD, dünyanın en pahalı tablosu (Leonardo da Vinci’nin eseri) 450,3 milyon USD’yi gördü!