Hedef kitle tereddütlü
Türkiye 12 Haziran 2011 Pazar günü, 24. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni oluşturacak milletvekillerini, siyasi iktidarı, ana muhalefet partisiyle birlikte "diğer" muhalefeti "seçmeye" hazırlanırken, başta AKP, CHP, MHP gibi "büyükler" olmak üzere, partilerin seçim beyannamelerini açıklamaları bekleniyor.
Seçim beyannamelerini kamuoyuna parti genel başkanlarının açıklaması "hiyerarşik" teamüldür. Ama bu teamül, isteyen partinin programının bazı parçalarını önceden tanıtmasına engel oluşturmaz. "Ana muhalefet partisi" CHP de seçim vaatlerinin en önemli bölümlerinden birini, geçenlerde açıkladı: "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Ekonomik Kalkınma ve Stratejik Hedefler Programı."
2012-2023 yıllarına kapsayan 50 sayfa hacmindeki program içerdiği amaç ve hedefler bakımından "iddialı" görünüyor. İddialı olan Türkiye ekonomisi için yılda ortalama yüzde 7 büyüme hedefi değil.
Çünkü, bu büyüme hızı, 50 milyar dolar sınırını da geçen cari açık pahasına da olsa, bugünden aşılmış bulunuyor. Gerçi, bu hız Türkiye şartlarında sürdürülebilir mi, yarın ne olur, kimsenin bildiğini sanmıyorum. Ortalama yüzde 7 büyüme, tutturulabilirlik ve sürdürme açısından belki daha güvenilir bir oran sayılabilir.
İddia yüzde 9,5'den başlıyor…
CHP'nin "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Ekonomik Kalkınma ve Stratejik Hedefler Programı"nı iddialı kılan verilerden birini, Türkiye ekonomisinin genelinde ortalama yüzde 7 öngörülen büyüme hedefini, bu bölgeler için yılda ortalama yüzde 9,5 mertebesine çıkarmak vaadi oluşturuyor.
Büyüme oranlarının, nasıl bir hesap temeline dayandığını bilmiyoruz. Programa uzman eli değdiği kesin de, bu hedef herhalde ve en azından güvenilir veriler güvenilir ekonometrik modellerle işlenerek bulunmuştur.
İkinci bir iddia, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kişi başına yıllık GSMH hedefi. Program, milli gelirden bu bölgelere aşamalı olarak yılda 23 bin dolarlık kişi başına gelir vaat ediyor.
Diğer hususlar bir tarafa, tek başına bu iki verinin gerçekleşebilirliği çok iyi tasarlanmış, her aşaması etkin uygulama aşamalarıyla bütünleştirilecek bir planlamanın varlığına bağlı görünüyor. Açıklanan program, yoğun içeriğine rağmen bu yönüyle net bir fikir vermediği için, CHP hitap etmek istediği bölgesel hedef kitleyi pek ikna edememiş görünüyor.
Program algısı zayıf
Kendince iddialı bir kalkınma programı hazırlayan CHP'nin bu bölgelerin yerel iş dünyası üzerinde yaratabildiği "algı" zayıftan da öte güçsüz; en azından şimdilik. İş dünyası liderlerinin çoğu böyle bir programdan habersiz. Bazıları "basından" okuduklarıyla yetinmek durumunda.
Hal böyle olunca, bölgesel kalkınma ve stratejik hedefler gibi, siyasi oluşundan daha fazla, iktisadi ve sosyal yönleriyle yaygın "cazibe" yaratabilecek bir program "havada" kalmasa bile "sağlam zemine" de oturmuyor. Bunun başlıca sebeplerinden biri, bölge iş dünyası liderlerinin haklı olarak vurguladıkları gibi, program hazırlayıcılarının büyük ölçüde "masa başı" verilerle "masa başında" çalışmış olmaları.
Programın "özünde" ve "ruhunda" sahanın hiçbir yansıması yok. Yerel iş liderleriyle ne konuşulmuş, ne önerileri sorulmuş, ne de hiç olmazsa temel sorunlar sahada belirlenmiş. Tabii, bir de CHP'nin bu bölgelerle ilgili siyasi tutumuna yönelik eleştiriler var; şimdiye kadar ciddi ve yakın ilgi göstermemek gibi. Bu da, programa ilişkin algı potansiyelini olumsuz etkiliyor.