Hazır giyim ihracatçıları ABD’ye birlikte açılmaya hazırlanıyor
Tekstil İhracatçıları ve Çalışanları Derneği (TİHCAD) girişimleriyle hazır giyim üreten tekstilcilerden oluşan bir grup ABD pazarından aldıkları payı artırmak için harekete geçti. TİHCAD Başkanı Ergin Aydın’ın öncülüğünde kurulan B2B platformu “fashion2globe” ile ABD başta olmak üzere dünya pazarında ihracatlarını artırmayı hedefliyor.
Tekstilciler “birlikten güç doğar” diyerek ABD pazarından daha fazla pay almak için harekete geçti. Tekstil İhracatçıları ve Çalışanları Derneği (TİHCAD) Başkanı Ergin Aydın’ın girişimleriyle kurulan “fashion2globe” adındaki yapay zekâ tabanlı B2B platformunda tekstilciler ve hazır giyimciler büyük adetli stok satın alımlarını tercih eden ABD’li tekstil ithalatçıları aracılığıyla ellerindeki stokları eritmeyi hedefliyor.
Koleksiyon ve numuneleri sergilemek için Los Angeles’te Fashion Distcrict’de 210 metrekare bir alan kiralandı. TİHCAD Başkanı Ergin Aydın, Fashion2globe’u ekimde mağazayla birlikte faaliyete geçirmeyi hedeflediklerini, daha açılmadan ABD pazarının büyük oyuncularından talepler gelmeye başladığını belirtti. Açılacak showroom’da markalar ürünlerini alım heyetlerine sürekli sergileme imkanı bulacak.
VR gözlükle dijital tanıtım
Dokuma, örme, triko, denim ihracatçısı olan firmalar birbirini tamamlayan bir koleksiyon şeklinde mağaza konseptiyle ürünlerini sergileyecekler. Los Angeles showroomu’ndaki koleksiyonlar sezonlara göre yenilenecek. Ekim ayında tam anlamıyla faaliyete geçecek olan showroom’da son teknolojinin nimetlerinden de faydalanacak.
VR gözlüklerle hazırlanan dijital numuneler ve defileler ABD’li alım heyetlerine izletilebilecek. Bu sayede alım heyetleri 7-24 dijital koleksiyonları inceleme imkanına sahip olacaklar. Amerika’da stok talebi çok fazla diyen Ergin Aydın, tekstilcilerin depolarında bekleyen stokları bu sayede eritmeyi hedeflediklerini belirtti.
Amerika’dan sürekli stok talebi olduğunu kaydeden Aydın, ülkemizdeki ihracatçı firmaların elinde en az 5 milyon adet stok olduğunu “fashion2globe” platformuyla Türkiye’deki kumaştan, hazır giyime kadar bütün stokları satma imkanının yakalanacağını ifade etti. Aydın, “Satıcı ile alıcı B2B platformda buluşarak ürünlerini alıp satabilecekler.
Firmalar birbirlerinin rakipleri olsa da burada birlikten güç doğar sloganıyla hareket edeceğiz ve inanıyoruz ki ABD pazarının kabuğunu kıracağız. Amerika pazarını dernek üyelerimize ve ihracatçı firmalara açmış olacağız. Firmalar stoklarını istedikleri fiyata platforma yükleyebilecek. Başta TİHCAD üyeleri olmak üzere bu girişimle sektörümüzün Amerika’ya olan ihracatını artırmayı hedefliyoruz” dedi.
İlk aşamada hedef 300 milyon dolarlık ihracat
Projenin ilk aşamada ihracata 300 milyon dolarlık bir hareket getireceğini ifade eden Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizdeki ihracatçılar geçen yıl 21 milyar dolar civarında hazır giyim ihracatı gerçekleştirdi.
Hazır giyim ve kumaş üretimi yapan ihracatçı firmaların üretimlerinin yüzde 2’si stok olarak elinde kalır. Bunlar atıl olarak depolarda duruyor ve üreticiye aynı zamanda vergi yükü getiriyor. Bu girişim ilk etapta ülkemiz ihracatına en az 300 milyon dolar ek katkı sağlar. İlk etapta 300- 400 firmanın Fashion2globe oluşumuna katılmasını bekliyoruz. Orta vadede en az 1500 firmanın üye olacağını öngörüyoruz. Türkiye’de yaklaşık 47 bin hazır giyim üretici var. Herkes deposundaki stokunu satmak ister.
Ama burada firmaların platforma girmesinden ziyade en önemli unsur alıcıyı yani müşteriyi yakalamakta.” ABD’de müşteri tarafını oturtmak için çalıştıklarını dile getiren Aydın, “Müşteri tarafını oturtunca Fashion2globe’un Türkiye’nin porjesi olacağına inanıyoruz. Projeye yürekten inanıyoruz ve olması için var gücümüzle çalışıyoruz. Depolarda bekleyen 5-6 milyon adet hazır giyim, 32 ton kumaş stokunu eritip ihracata ivme kazandıracağız.
Sadece benim kurucu ortağı olduğum Blok Moda’nın deposunda bekleyen 30 bin adet stok ürün var. Stok eritmek platformun ilk adımı olacak. İkinci adımda tasarımcılarla üreticileri bir araya getireceğiz. Daha sonra 3D tasarımcılarla üreticileri buluşturmayı hedefliyoruz. Ayrıca firmalar sezonlarda kendi koleksiyonlarını da ekleyecek bu sayede koleksiyondan direkt sipariş alabilecekler” şeklinde konuştu.
"2023 yılı yüzde 30-35 düşüşle kapatılabilir"
Tüm dünyada yaşanan resesyon ve enflasyon gibi etkilerden dolayı hazır giyim ihracatında bu yıl düşüş olduğuna dikkat çeken Aydın, “2023 yılını yüzde 30-35 civarı bir kayıpla kapatacağımızı ön görüyoruz. Son çeyrekte ihracat rakamları beklenenin altında kalabilir.
Koleksiyonlarımızı hazırlarken kur farkı ve seçim sonrası kurdaki yükseliş nedeniyle fiyatları yakalayamadık. Maliyet hesaplarımızı ve fiyatları tutturamadık. İhracatçılar uzun bir süre gri bir alanda kaldı. O süreçte koleksiyonları kaçırdık. 2024 yaz koleksiyonundan kaçırdığımız işleri Bangladeş, Portekiz, Yunanistan’a kaptırdık. Bu da aralık-ocak gibi kaybımızın artacağına işaret ediyor” ifadelerini kullandı.
Rakamlarla ABD pazarı
-Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektörü 2022 yılını bir önceki yıla kıyasla yüzde 4,8 artışla 21,2 milyar dolar değerinde rekor ihracatla kapattı.
-ABD 2022 yılında 126,2 milyar dolar hazır giyim ithalatı gerçekleştirdi.
-Türkiye 2022 yılında ABD’ye 1,1 milyar dolar hazır giyim ihracatı yaptı.
-Türkiye , ABD’ye 2023’ün ilk 7 ayında 510.9 milyon dolar hazır giyim, 262.1 milyon dolar tekstil ihracatı gerçekleşti.
-ABD’nin alım gücü, nüfusu, potansiyeli hesaplandığında, Türkiye ile 10-12 milyar dolarlık hazır giyim ticareti yapabileceği öngörülüyor.
"2024 yılı tekstilci için iyi geçecek"
Ergin Aydın, alınan ekonomik tedbirlerle birlikte tablonun değişmeye başladığını dile getirdi. Aydın, “Fiyat rekabetinde yeniden güçlü hale geldik. Bangladeş gibi rakiplerimizde yaşadıkları enflasyon nedeniyle fiyatlarını artırdı. Şubat 2024 itibarıyla tekstil sektörü yeniden ivme kazanır. 2024’ün çok iyi geçeceğini düşünüyorum. O süreçte yönünü değiştiren Avrupalı tekrar rotasını Türkiye’ye çevirecek.
Türkiye, aslında Bangladeş gibi ülkelerin rakibi değil. Türkiye’nin inovasyon katacak, yeşil mutabakata uygun, teknolojiyi daha çok kullanan, markalaşmaya ağırlık veren bir üretim modeline geçmesi lazım. İşte o zaman şimdi rakibimiz gibi görünen bu ülkelerden pozitif olarak ayrılır başka bir ligin oyuncusu haline geliriz” dedi. Türkiye’nin en büyük sorununun markalaşmak olduğunu kaydeden Aydın, “Üretimde çok iyiyiz ancak marka oluşturmakta zayıfız. Üreticiler markalaşmaya kafa yormuyor” şeklinde konuştu.