Hazine borcu 4 yılda 5’e katlandı
Toplam borçta 2023’deki büyümenin yaklaşık 2 trilyonu, yeni ekonomi yönetiminin iş başında olduğu son yedi ayda gerçekleşti.
Yaklaşık 2 trilyon liralık bölümü yeni ekonomi yönetiminin görevde olduğu son yedi ayda olmak üzere 2023 yılının tümünde 2,7 trilyon liralık rekor artışla 7 trilyona yaklaşan merkezi yönetim borç stoku, pandemi öncesi 2019 sonundaki düzeyinin ise tam beş katı bir büyüklüğe ulaştı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre merkezi yönetim borç stoku, Ocak-Aralık 2023 döneminde yüzde 66,6 oranında net 2 trilyon 688,3 milyar lira artarak 6 trilyon 722,5 milyar lira ile tarihi en yüksek düzeye ulaştı. Bu dönemde iç borç stoku yüzde 68,4 oranında 1 trilyon 304 milyar liralık net artışla 3 trilyon 209,3 milyar liraya, dış borç stokunun TL karşılığı da net yüzde 65 oranında net 1 trilyon 384,3 milyar liralık artışla 3 trilyon 513,2 milyar liraya yükseldi.
Artışın 2 trilyonu yeni dönemde
Haziran başında göreve gelen yeni ekonomi yönetiminin küresel finans merkezlerinde dış kaynak arayış turları sürerken, Hazine borcunun haziran başı-aralık sonu arasındaki yedi aylık dönemde, ilk beş aydaki artışın yaklaşık üç katı büyüdüğü belirlendi. Merkezi yönetim borcunda yılın tümünde kaydedilen büyümenin 701,8 milyarı ilk beş ayda, 1 trilyon 986,5 milyarı ise yeni ekonomi yönetiminin görevi devraldığı haziran başından bu yana geçen son yedi ayda gerçekleşti.
TL cinsi iç borç stoku ilk beş ayda net 382,1 milyar, izleyen yedi ayda 634,5 milyar lira büyürken, ilk beş ayda sadece 60,7 milyar lira artan dövize dayalı iç borçlar son yedi ayda 226,7 milyar lira arttı. Böylece ilk beş ayda 442,8 milyar lira artan toplam iç borç stokunda, son yedi ayda 861,2 milyar liralık bir büyüme yaşandı.
İlk beş ayda 259 milyar liralık bir artış kaydeden dış borçların ise son yedi ayda 1 trilyon 125,3 milyar lira arttığı belirlendi. Haziran, temmuz, ağustos aylarında yaşanan kur şoklarının dış borçlar ile iç borcun döviz cinsinden olan kısmına bindirdiği kur farkı yükü de borç stokunda bu yılki büyümeye önemli oranda etki yaptı.
Stok, dört yıl öncekinin 5 katı
2023 sonu itibarıyla merkezi yönetim toplam borç stokunun, dört yıl önceki düzeyinin beş katına ulaştığı belirlendi. Merkezi yönetimin toplam borcu 2019 sonunda 1 trilyon 329,1 milyar lira düzeyinde bulunuyordu.
Pandeminin ilk yılı olan 2020’de yüzde 36,4 artışla 1 trilyon 812,8 milyar liraya yükselen stok, salgının tüm yaşamı ve ekonomik süreçleri en ağır şekilde etkilediği 2021 yılında yüzde 51,6 büyüyerek 2 trilyon 747,8 milyar lira oldu. Stok, 2022 yılında da yüzde 46,8 büyüyerek 4 milyar 34,2 milyar liraya çıktı. 2023 sonunda 6 trilyon 722,5 milyar liraya ulaşan stok, bu dönemde en hızlı artışını yüzde 66,6 ile geçen yıl kaydetti.
Buna göre 2019-2023 döneminde 5 trilyon 393 milyar lira net büyüme kaydeden merkezi yönetim borç stokunda kümülatif oransal artış yüzde 405,8’e geldi. Başka deyişle 2023 sonu itibarıyla stok, 2019 sonundakinin tam beş katı düzeyine çıktı. Bu dönemde TL cinsi borçlar yüzde 260,3 büyürken, döviz cinsi borçlardaki artış yüzde 553,1’e ulaştı.
Pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı ve benzeri jeopolitik riskler ve küresel olumsuzlukların damgasını vurduğu, Türkiye’nin risk priminde (CDS) aşırı yükselme, dış finansman imkanlarında daralma paralelinde dış borçlanma maliyetinde aşırı yükselişin yaşandığı son dört yılda, kurlardaki aşırı yükseliş sürecinde dövize dayalı borçlarda ortaya çıkan ağır kur farkı yükleri de stoku TL cinsinden aşırı büyüttü.
Her 100 TL’lik borcun 64’ü döviz cinsi
Aralık 2023 sonu itibarıyla iç borcun 800,6 milyar liralık bölümü, döviz cinsi kamu borçlanma kâğıdı ihracı kaynaklı borçlardan meydana geliyor. Aynı tarihteki dış borçlarla birlikte toplam dövizli borç stoku 4 trilyon 313,8 milyar liraya ulaşıyor. Dövize dayalı borçlar, toplam merkezi yönetim borç stokunun yüzde 64,2’sini oluşturuyor.
Buna göre Hazine’nin geri ödemekle yükümlü olduğu her 100 liralık borcun yaklaşık 64 lirası döviz cinsinden. Borçtaki yüksek “dolarizasyon” oranı, özellikle küresel ekonomide devam eden sorunlar ve yakın coğrafyadaki çatışma noktalarında yaşanan siyasi gerilimler ve savaş tehditleri ile bölgesel istikrarsızlığın giderek artış eğiliminde olduğu bu dönemde Hazine açısından yüksek kur riski anlamına geliyor.
Vadeye kalan ortalama süre 5,3 yıl
Merkezi yönetim borç stokunun Aralık 2022 sonunda 5,4 yıl olan vadeye kalan ortalama süresi, Aralık 2023 sonunda 5,3 yıla indi. Bir yıl önceye iç borç stokunda vadeye kalan ortalama süre 3,6 yıldan 3,8 yıla yükselirken, dış borçlarda ise 7,1 yıldan 6,6 yıla geriledi.
Dış borçlarda söz konusu sürenin 9,9 yıl olduğu 2017’den bu yana sürekli azaldığı, başka deyişle dış borçlanmada vadelerin giderek kısaldığı dikkati çekiyor. İç borçlarda eylülde 4 yıl, ekim ve kasımda 3,9 yıl olan vadeye kalan ortalama süre, aralıkta 3,8 yıla geriledi. 2014 ve 2015 yılında söz konusu sürenin 4,6 yıl olduğu dikkate alındığında, son yıllarda önemli oranda düşmüş olduğu görülüyor.
Her 100 TL’lik borcun 64’ü döviz cinsi
Aralık 2023 sonu itibarıyla iç borcun 800,6 milyar liralık bölümü, döviz cinsi kamu borçlanma kâğıdı ihracı kaynaklı borçlardan meydana geliyor. Aynı tarihteki dış borçlarla birlikte toplam dövizli borç stoku 4 trilyon 313,8 milyar liraya ulaşıyor. Dövize dayalı borçlar, toplam merkezi yönetim borç stokunun yüzde 64,2’sini oluşturuyor.
Buna göre Hazine’nin geri ödemekle yükümlü olduğu her 100 liralık borcun yaklaşık 64 lirası döviz cinsinden. Borçtaki yüksek “dolarizasyon” oranı, özellikle küresel ekonomide devam eden sorunlar ve yakın coğrafyadaki çatışma noktalarında yaşanan siyasi gerilimler ve savaş tehditleri ile bölgesel istikrarsızlığın giderek artış eğiliminde olduğu bu dönemde Hazine açısından yüksek kur riski anlamına geliyor.
Döviz/TL dengesi on yılda tersine döndü
Borç stokunda döviz/TL dengesi, on yıl önceye kıyasla ise tam tersine döndü. Kamunun artan borçlanma ihtiyacı paralelinde büyüyen merkezi yönetim borç stokunda bu denge 2013- 2023 döneminde dramatik biçimde değişti. Dövize dayalı iç borçlanmanın olmadığı 2013 yılında toplam borç stokunun yüzde 31,3’ü, sadece dış borç olmak üzere döviz cinsi borçlardan oluşuyordu.
Bu denge 2016’ya kadar fazla değişmeden devam etti. Hazine’nin, 2017’den itibaren küçük miktarlarda olmak üzere yeniden dövize dayalı iç borçlanmaya başlaması ile yükselişe geçen stokta dövizin payı, pandeminin damgasını vurduğu 2021’de yüzde 66’ya kadar çıktı. 2022 yılında da yüzde 65,5, 2023 sonu itibarıyla da yüzde 64,2 oldu.