Hayvancılıkta yeni ithalat politikası

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik göreve geldiği günden beri hayvancılıkta ithalatın çözüm olmadığını savunuyor. Hayvan varlığı artırılmadan et krizinin çözülemeyeceğini anlatıyor. Yerli üretimin, üreticinin destekleneceğini söylüyor.

Bakan Çelik'in söylediklerine bakılırsa, sektör dışından gelmesine rağmen kısa zamanda iyi analiz yapmış ve doğru teşhis koymuş diyebiliriz. Fakat uygulamada tersi yapılıyor. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan ithalatı için Bakanlar Kurulu Kararı önceki gün Resmi Gazete'de yayımlandı.

Hayvancılıkta çıkış yine ithalatta aranıyor. Fakat, ithalat politikasında önemli bir değişiklik var. Yeni ithalat politikasının ayrıntıları şöyle.

1- Resmi Gazete'nin 3 Mayıs 2016 tarihli sayısında yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile canlı hayvan ithalatı için iki kurum yetkilendirildi. Bunlardan birisi üreticinin etini,sütünü değerlendirilmesini sağlayarak hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyarak piyasayı düzenlemekle görevlendirilen Et ve Süt Kurumu. Diğeri ise, ülkenin damızlık hayvan ihtiyacını karşılamakla görevlendirilen Tarımsal İşletmeler Genel Müdürlüğü. Yıllardan beri kurumlar görevlerini doğru yapmadığı için yerli üretimle değil ithalatla sorunlara çözüm aranıyor.Yapılan yanlış ve eksiklikler elbette kurumların sorumluluğunda değil. Onları yöneten, politika belirleyen ve uygulayan siyasi iradenin hatasıdır bu.

2- Bakanlar Kurulu kararı ile, Et ve Süt Kurumu'na 400 bin baş besilik dana ithalat yetkisi verilirken, Tarımsal İşletmeler Genel Müdürlüğü'ne 150 bin baş damızlık düve ithalat yetkisi tanındı. Burada dikkat çekici olan 20 bin baş koyun keçinin de gümrüksüz ithal edilmesi için yetki verilmesi. Bu yetki neden verildi? Küçükbaş hayvan varlığında bir eksiklik mi var? İthal edilecek koyun ve keçiler damızlık mı, kesimlik mi olacak?

3-Alınan kararla ithalat adeta devlet tekeline alındı. Et ve Süt Kurumu besilik canlı hayvanda, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ise damızlık canlı hayvan ithalatında tek yetkili.Yatırım yapan bir işletme kendi başına gidip hayvan alması elbette yasak değil, ancak ödeyeceği gümrük vergisi nedeniyle pahalıya gelecek.

4- Hükümetin 2010 yılından bu yana uyguladığı ithalat politikası ile ithal hayvana dayalı bir besicilik sektörü oluştu. Bunlardan bazıları 50-100 baş kapasiteli, bazıları çok daha büyük. Bu işletmeler ihtiyaç duydukları besilik hayvanları Et ve Süt Kurumu'ndan alacaklar. 

5-Süt sığırcılığı yapmak isteyen yetiştiriciler ise kendi başlarına gidip dışarıdan hayvan temin edip ithal etmek yerine Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nden alacaklar.

6- Hayvan ithalatı için Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın onay vermesi ve hayvan seçimi için veteriner hekim görevlendirmesi gerekiyor. Bir süreden beri bakanlık bir çok yetiştiricinin talebini görevlendirme yapmayarak geri çeviriyor.Daha önce onay alanlar ise ithalat yapabilecek.

7- Et ve Süt Kurumu ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün canlı hayvan ithalatını hangi koşullarda yapacağı, ithal edilen hayvanların yetiştiricilere nasıl ve ne koşullarla verileceği, fiyatının ne olacağı henüz belli değil. Bakanlar Kurulu Kararı'na ilişkin uygulama tebliği yayınlandığında bu koşullar belli olacak.

8- Hayvancılıkta yeni ithalat politikasının temel amacı ithalatın kontrollü yapılması. İsteyen istediği yerden ve istediği kadar hayvan getirmesini engellemek. Böylece içerdeki üreticiyi ithalata ezdirmeden üretimin devam etmesi hedefleniyor. Bu hedef kağıt üzerinde doğru kabul edilebilir. Fakat, uygulamada nasıl olacağını ithalat yapıldığında göreceğiz.

9- Bakanlar Kurulu Kararı ile Et ve Süt Kurumu'na 400 bin baş besilik dana ithal,Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne ise 150 bin baş damızlık sığır ithalat yetkisi verildi. Ayrıca 20 bin baş koyun ve keçi ithalatı yetkisi verildi. Bu yetkinin tamamı kullanılmayabilir. Daha az ithalat yapılabilir. Yetkinin kullanılması için belirlenen son tarih ise 31 Aralık 2016.

10- Bu ithalat yetkisinin kullanılması ile kısa vadede et ve süt fiyatlarına büyük bir yansıma olmayacaktır. Çünkü, besilik danalar ithal edildikten sonra  en az 8 aylık besi süresinden sonra et olarak piyasaya girecek. Dolayısıyla bu kararın yansıması daha çok 2017 yılında görülecek.

Özetle, hayvancılıkta devletin neredeyse tek ithalatçı olduğu yeni bir ithalat politikası uygulanacak.Bu kapsamda yıl sonuna kadar 550 bin baş büyükbaş, 20 bin küçükbaş canlı hayvan ithalatı yapılabilecek. İster devlet yapsın, isterse özel sektör, yapılan her ithalat yerli üretime ve üreticiye zarar verir. Yapılan her ithalat yerli üreticiyi üretimden koparır. Sektörün dışına iter. Bu nedenle zorunlu durumlarda elbette ithalat yapılabilir. Fakat bunun geçici bir uygulama olduğu, asıl hedefin üretimi artırarak ihracat yapmak olduğu bilinmesi gerekir. Türkiye'nin bunu yapacak gücü ve potansiyeli var. Yeter ki doğru politikalar uygulansın.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar