Hayvancılıkta başarılı model sahibi Kurmel'in önerileri…

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]


 

Türkiye'nin başarısız olduğu hayvancılık konusunda 35 bin başlık Saray çiftliğinde et ve süt hayvancılığında başarılı bir örnek sahibi olan Necati Kurmel, ülkenin bu alanda başarılı olması için ölçeğe dayalı, tarımla birlikte ele alınan ve mutlaka süt tüketimini artırmayı ele alan bir modele ihtiyaç olduğunu öneriyor. Parçalı arazi konusunun getirdiği olumsuzluğu aşmak için Hollanda modelinin benzeri çalışma yapılabileceğini de söylüyor.

Necati Kurmel, arkadaşımız Özlem Ermiş Beyhan'la yaptığı sohbette hayvancılık, tarım, madencilik konularında bir yandan yaptıklarını anlatıyor.  Bir yandan yapılması gerekenlerden söz ediyor.  Parçalı arazi yapısının yarattığı olumsuzluğu ortadan kaldıracak bir öneride de bulunuyor. "Şimdi herkes tarlaya indi" diyen Kurmel, deneyimine dayalı olarak ölçeğe dayalı olarak üretim yapılması gerektiğinin altını çiziyor. Küçük arazide olumlu sonuç almanın mümkün olmadığını açıklıyor.. Hayvancılıkta yemin çok önemli olduğunu belirterek, "Avrupa'da, kalkınmış ülkelerde olduğu gibi eğer insanın tarlası varsa hayvanı olmalı, hayvanı varsa tarlası olmalı. Tek başına hayvancılık ya da tarım yapılmaz" diyor. Kurmel, hayvancılığın gelişmesi için, "Türk insanının süt içmesi gerektiğini, sütü sevdirme çalışması yapılmasını" öneriyor.

Kurmel, Saray Çiftliği'nin 2 yılda 20 bin baştan 35 bin başa çıktığını, bunun 5 bininin süt hayvanı, geri kalanının et hayvanı olduğunu, arazi bulabilseler 50 hatta 100 bin başa kadar çıkabileceklerini anlatıyor. Kişi başına 3 kilo olan et tüketiminin şimdi 8 kiloya çıktığını ama Avrupa'da tüketimin kişi başına 80-90 kilo, Amerika'da 100 kilo olduğunu belirterek daha alınacak çok yol olduğunun altını çiziyor. "Arpa buğdayla beslenen az akıllı olur. Proteinle beslenen akıllı olur. Biz çocukken kolumuza vururlardı, iki ekmekten, bir yemekten derlerdi" diyerek et/süt tüketiminin önemine değiniyor.

Kurmel, tarım ve hayvancılığın ölçeğe dayalı ve özel bir model içinde yapılması gerektiğini belirterek önerilerde bulunuyor. Türkiye'de yeterli büyüklükte ölçeğe uygun tarımsal arazi bulunmadığını ve ölçeğe uygun arazi toplulaştırmak için alım yapmak istediğinde fiyatın birden 2-3 kat artığını deneyine dayanarak açıklıyor. O nedenle çözüm olarak Hollanda'da gördüğü bir modeli öneriyor: "Hollanda'da gezerken bizi bir çiftliğe götürdüler. 3 bin 500 dönümdü. Yarısı halkın, yarısı devletinmiş. Hem besi, hem süt inekleri var. Tarım da yapılıyor." Kurmel, hayvancılığın hem yemin içinde yer aldığı tarım alanıyla birlikte ele alınmasını, hem de süt tüketiminin artırılarak, hayvan kesiminin önüne geçilmesini öneriyor.

Gerçekten de iyi yapılan sağmal hayvancılıkta süt üretimi büyük artış gösteriyor. Dün gazetemizde yer alan Ata-Sancak Acıpayam işletmesiyle ilgili haberde 2014 yılında 4 bin 800 sağmaldan günde 170 ton süt elde edecekleri bilgisi yer alıyordu. 170 tonu 4 bin 800'e böldüğümde ortaya çıkan rakam hayvan başına günlük 36 kilo. Bu modern çitliklerde artan verim tüketim artışını da beraberinde getirirse verimli bir sonuç alınabilir. Bu modern çiftliklerin çevresinde onlardan veterinerlik ve bilgi hizmeti alarak üretimlerini bu çiftliklere satan köylülerin yer aldığı bir model geliştirilebilirse, o çiftliklerin ucuz yem üretimi de sisteme dahil edilebilirse hayvancılık köylülerin küçük yetiştiricilerin de içinde olduğu şekilde sağlıklı olarak gelişebilir. Et ve süt hayvancılığı dengesi kurulup, üretimin doğru ve dengeli pazarlaması sağlanabilir.           

Benim Kurmel'in anlattıklarından ve önerilerinden çıkardığım sonuç budur…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar