Hayvancılık geleneksel bilgiyle yapılmamalı
Dr. Arpat Özgül Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisi'nin 17 Temmuz 2009 tarihinde yayınlanan 1165'ıncı sayısındaki söyleşide şu uyarıyı yapıyordu:
"…Son 20 senede bilim dünyası ekolojik ve evrimsel süreçlerin aynı zaman diliminde gözlemlenebileceğini fark etti.Yani ekolojiyi anlamadan evrimi, evrimi anlamadan ekolojiyi anlamanın kolay olmadığını gördük. Ekolojik etkileri kontrol altında tutabildiğimiz hayvan ve bitki yetiştiriciliğinde durum daha kolay! Modern yetiştiricilikte kullanılan matematiksel mikro evrim modelleri sayesinde istediğimiz özellikteki soyları -örneğin daha iyi süt veren inekleri- yapay seçilim yöntemleri kullanarak elde edebiliyoruz"
İster süt hayvancılığına soyunun, ister et üretimini hedefleyin; büyük ya da küçük baş hayvancılıktan hangisini yapacağınız da önemli değil. Önemli olan bilim ve teknolojinin ekolojik ve evrimsel süreçleri birlikte gözleyen başka insanların, toplukların, toplumların, ülkelerin hangi aşamaya ulaştıklarını bilmeden yatırım yapmamaktır.
Potansiyel rakipleri düşünün
Küresel gelişmelerin yaşadığımız dünyayı küçük bir köye dönüştürdüğünü kabul ediyorsak…
Telefon ya da başka bir elektronik araçla ulaştığımız her yerdeki üreticilerin "potansiyel rakip" tüketicilerin de "potansiyel müşteri" olduklarının farkında isek…
Ulaşabilirlik ve erişebilirlik olanaklarındaki artışın, "karşılıklı-bağımlılıkları sıkılaştırdığının" bilincine varmışsak…
Yakınlaşan insanlar arasında , "yarışmanın=rekabetin" de yaygınlaştığının, yoğunlaştığının ve derinleştiğinin ayırdına varmışsak, "….ABD'de, Brezilya'da Kore'de olan bize gelinceye kadar…" cümlesi ile irademizi ifade etmemeliyiz.
Sosyolog Nico Stehr'ın "…tarımda sektör çalışanlarının da yüksek düzeyde eğitim almış olması gerekiyor.Çünkü tarımda da üretim karmaşıklaşıyor; ileri teknoloji araçları devreye giriyor, o araçları kullanacak işgücü gereksinimi artıyor" uyarısını rehber edinmeliyiz.
Hektar başına 25 ton kaba yem
Yakın geçmişte, Deniz Gökçe Brezilya'da Afrika'dan "brachhiaria" adı verilein çimeni ülkesine getirip geliştiren bir büyük şirketten söz etti. Ülkede "braquiarinha" adıyla hektar başına 20-25 ton verime ulaşan kaba yem üretildiğini yazdı. Bu çimenin bileşenlerindeki maddelerin yonca ve mısır silajının bünyelerindeki maddelerle karşılaştırması elimizin altında değilse, hektar başına verimlilikte yaratacağı rekabet üstünlüğü konusunda bilgimiz ve fikrimiz yoksa o zaman yapacağımız yatırımın geleceğini nasıl güvence altına alabiliriz?
Süleyman Yaşar'ın İnfomag'da bilgilendirdiği Brezilya'nın son 10 yılda tarımsal üretimi yüzde 400 artırması ile nasıl başa çıkabiliriz?
Colorado Üniversitesi'nde geliştirilen "mor patatesin" potansiyellerini değerlendirmeden,tarımsal yatırımlarımızı nasıl uzun soluklu geleceğe taşıyabiliriz?
Bilim yeni gelişmeleri hızlandırıyor.Gelişme tarım ve hayvancılıkta da üretim anlayışını köklü biçimde değiştiriyor. O nedenle, hayvancılık alanında yatırım yapanlara, toplam yatırımlarının en az yüzde 4'ünü ,endüstri yatırımları için önerilenin 2 katını, ön araştırmalara, fizibilite çalışmalarına harcamalarını öneriyoruz..
"Akıllı düşünene kadar deli köprüyü geçer" diyen, risk üstlenen ama risk ölçmesini bilmeyen girişimcilik dönemi bitti .Çok düşünmenin, iyi gözlemenin, işletme döneminde maliyetleri, yatırım dönemi maliyetlerinden daha çok analiz ederek hareket etmenin zamanı…
Hayvancılık yatırımı yapacaksanız, önce zihninizdeki geleneksel bilgileri unutun… İşinize, gelişen dünyanın yeni pencerelerinden bakın!