Hayvancılık desteklerinde yeni uygulamalar

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik göreve geldiği günden beri hayvancılık desteklerinde radikal değişiklikler yapılacağını söyledi.

Önce, destek kalemlerinde değişiklikler yapıldı.Anaç hayvan desteği kaldırıldı. Buzağı odaklı desteğe geçildi.Bunun gibi pek çok değişiklik yapıldı.

En önemli değişiklik ise, desteklerin ödeme biçiminde oldu.Daha önce üretici örgütlerinin hesabına yatırılan destek ödemeleri, üreticilerin hesabına doğrudan ödenmeye başlandı. Bu yeni uygulamadan yetiştiriciler son derece memnun. Birlik yöneticileri ise aynı derecede tepkili ve kızgın.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın internet sayfasında önceki gün (7 Haziran 2016) bir açıklama yayınlandı. Açıklama üreticilerle birlik yöneticilerini karşı karşıya getirdi. 

Bakan Faruk Çelik'in açıklaması özetle şöyle: "2016 yılı tarımsal destekleme ödemeleri kapsamında 30-31 Mayıs tarihlerinde 77 ilde olmak üzere 196 bin 252 yetiştiricimize 481 milyon TL anaç koyun keçi desteği ödemesi gerçekleştirildi.

Bu ödemelerin binde 1'i il birliklerinin, binde 1'i de merkez birliklerinin hesabına yatırıldı.Kalan kısmı yetiştiricilerimizin hesaplarına yatırıldı.

Bu ödemeler daha önceki dönemlerde birliklerin hesabına aktarılıp, kesintiler yapıldıktan sonra kalan kısım birlikler tarafından yetiştiricilerin hesabına aktarılmaktaydı. Fakat son ödemelerle, desteklemeler artık doğrudan yetiştiricilerimizin hesaplarına aktarılmaya başlandı.

Yetiştiricilerimizin hesaplarına aktarılan bu destek ödemeleri, yetiştiricilerimizin hakkıdır.

Birliklerin hesabına ise mevzuatta belirtilen binde 2 tutarındaki pay (960 bin TL) yatırıldı.

Bu yeni uygulamadaki amacımız, bu işi meslek haline getirmiş yöneticileri değil, üretimi ve üreticiyi desteklemektir.

Bundan sonra yetiştiricilerimiz, ne kadar destekleme aldığını hesabında görecektir.

Yetiştiricilerimizin birliklere herhangi bir ilave ödeme yapmalarına gerek yoktur.

Birliklerimizin mevzuattan kaynaklı kayıpları söz konusu ise bunu kendileriyle değerlendirip bir neticeye vardırırız.

Ancak desteklemelerin bundan böyle yetiştiricilerimizin hesaplarına yatırılması kesindir."

Bakan Faruk Çelik'in açıklamasındaki, "Yetiştiricilerimizin birliklere herhangi bir ilave ödeme yapmalarına gerek yoktur" uyarısı koyun ve keçi yetiştiricilerini kapsıyor. Uyarının perde arkasında bir kaç birlik yönetiminin üreticilere mesaj atarak "şu kadar para yatıracaksınız" demesinden kaynaklanıyor. 

Fakat, bu uyarıdan sonra koyun keçi birliklerinin yetiştiricilerden verdikleri hizmet karşılığındaki alacaklarını, aidat borçlarını tahsil etmeleri çok zor. Çünkü Bakan Çelik'in açıklaması "birliklere hiç bir ödeme yapmayın" şeklinde algılandı.

Bu arada Damızlık Sığır Yetiştiricilerine ödenen buzağı desteği yetiştiricilerin değil, birliklerin hesabına yatırıldı. Bakanlık birlikler arasında bir ayrımcılık yapması dikkat çekiyor.

Daha önce de yazdığımız gibi, bu uygulamaya geçilmesinin temel nedeni bazı birlik yöneticilerinin yetiştiricinin hakkı olan desteklerden haksız kesintiler yapması. Daha açık anlatımla, birlik yöneticiliğini bir meslek haline getiren ve kendisine rant yaratanlara karşı alınan bir önlem.

Konuya sadece bu yönüyle bakarsanız bakanlığın uygulaması ve aldığı önlem yetiştiricinin hakkını korumaya yönelik doğru bir adım.

Fakat, işin bir başka boyutu var. Yazının konusu olan Damızlık Koyun Keçi Yetiştirici Birlikleri açısından bakıldığında ülke genelinde örgütlenmiş, il bazında çok önemli hizmetler veren ve hayvancılığın gelişmesi için büyük çaba gösteren bir yapı var. Bu yapıdaki birliklerden 3-5 tanesinin yanlış uygulamasının faturasının düzgün çalışan bütün birliklere kesilmesi ne kadar doğru?

Sistemdeki çürük elmaları ayıklayıp, aksayan yönleri düzeltmek daha doğru olmaz mıydı?

İl birliklerine bakıldığında üreticiye hizmet vermek için hayvan hastanesi kuranlar var. Koyun ve keçi sütünü soğuk zincire sokarak üreticinin sütüne değer kazandıranlar var. Bu yatırımlar için ciddi paralar harcandı. Çok sayıda teknik personel istihdam ediliyor. Yeni uygulama ile bu birliklere verilen binde 2'lik kesinti ile çalışanların maaşları ödenemez. Bu hizmetlerini sürdürmeleri olanaksız hale gelir.Bu nedenle tüm birliklerde yetişmiş nitelikli elemanlar işten çıkarılıyor.

Edindiğimiz bilgilere göre damızlık birlikleri bankalardan pos cihazı alarak verdikleri hizmetleri artık peşin olarak tahsil etmeye başladı. Üreticiler her hizmeti peşin para ile alabilir mi? Birlikler devre dışı kaldığında üretici,sütünü, canlı hayvanını daha yüksek fiyata satabilir mi?

Özetle, Bakanlık, yetiştiricileri korumak ve kötü niyetli birlik yöneticilerini cezalandırmak konusunda önlem almak zorunda. Fakat, bu uygulamanın başarılı olması için birliklerin devre dışı bırakılması değil, hizmet kalitelerinin artırılarak daha güçlü olarak piyasada olmaları sağlanmalı. Kötü niyetli yöneticilerin ayıklanarak, yetiştiriciye destek ve hizmet veren birlikler desteklenmeli. Birlikler tamamen devre dışı kalırsa bundan en büyük zararı yetiştiriciler görür.

                  ******

İzninizle..

Önümüzdeki hafta Yeni Zelanda'da tarım ve özellikle hayvancılık konusunda birçok programa katılacağım için haftaya yazım olmayacak. Yeni Zelanda dönüşü öğrendiklerimizi, izlenimlerimizi paylaşacağız. Sağlıcakla kalın.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar