Hayali dağlarda düzlüğe inmez
BUZDAĞININ DİBİ
Herkesin dünyasını erişebildiğimiz coğrafyaların derinlikleri sınırlar.
Yaşadığımız coğrafyada birlikte oluşturduğumuzun değerleri ve araçları düşünce ufuklarımızın çeperleridir.O çeperleri kırıp aşabilenlerimizin sayısı hiç de çok değil.
İnsanlar öncelikle kendilerini geliştirmekten sorumludur. Kendini sorgulamadan, kendine yatırım yapmadan kendimizi aşmak ne mümkün!
İyi bir dünya inşa etmenin temelleri,birbirimizi anlamaktan geçer.
Başkalarını anlamanın gerek şartı da kendimizi anlamaktır.
Kendimizi anlamanın en iyi yolu, eli boş dönülmeyen tek yolculuk olan kendi içimize yolculuk yapmadır.
Kendi zihni modelini sorgulamasını beceremeyen insan, kendini sürekli haklı ilan eden, suçu başkalarında arama kolaycılığının tuzağından kurtulamaz.
Akıllı insan, insan doğasının bir yüzüne değil, bütün yüzlerine hatta ara kesitlerini iyi bakabilendir.
İnsan olarak doğamızın bir de şu yüzüne bakalım:
Yaz olunca sıcaklardan yakınır
Kış gelince 'dondum' diye söyler hep
İş bulunca çalışmaktan sıkılır
Bahane arayan bulur bir sebep
Başkasının tuzu kuru, o mağdur
Kusur arayanlar bir sebep bulur
Her işte mutlaka arar bir kusur
Bu nasıl terazi yanlış tartar hep
Kendine aynalar tutmayı bilmez
Buz tutmuş kalbi de kolay gevşemez
Hayali dağlarda düzlüğe inmez
Sadece özüne veriyor kıymet
Makamı ,mevkii sanır ebedi
Zihni çölleşmiş de şaşkın bedevi
Kimsenin olmamış ebedi evi
Başkasına değil, kendine hükmet
Gülağa der ,hayat bu olma rezil
Ne ez insanları, ne kendin ezil
Küçük hesap yapmamayı iyi bil
Tutkuyu gemle de, olana şükret…
Ne dersiniz? Söylenenler haklı mı, haksız mı?