Hayal tacirleri şimdilik pes etmiyor!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Son haftalarda yaşanan piyasa eğilimleri kafaları epeyce karıştırmış gibi görünüyor. Küresel düzeydeki sorunları çözemeyen ve ağırlaşmasını önleyemeyen etkili ve yetkili kesimlerin, risk taşıyanları sakinleştirmeye yönelik tasarrufları bu sonuçta etkili oluyor. Korkuyu daha yoğun bir şekilde yaşamak zorunda kalanların, eylem ve söylemleri ile gerçekleri inkar eden yaklaşımları kısa vadeden öteye pek bir işe yaramayabilir! 

Yatırım bankacılığı veya fon kökenli yorumcular ile riskten kaçınma eğiliminin güçlenmesinden çok rahatsız olanlar, sene başından bu yana gelişen ekonomilerde belirleyici olan olumsuz eğilimlerin değişeceğini iddia ediyor! Durum böyle olunca sormak gerekiyor! Söz konusu kesimler üzerlerindeki çok yönlü olumsuz baskıları bir süreliğine hafifletmek amacı ile mi, yoksa gerçekten işlerin düzeleceğine inandıkları ve herkese para kazandırmak istedikleri için mi böyle konuşuyor? 

Orta vadeli eğilimler ve iyice ağırlaşmış sorunlar, beklentilerin kademeli olarak bozulmaya devam edeceğini söylüyor. Gelişen ekonomiler merkezli yeni bir kredi krizi endişesi büyümeye devam ediyor. Riskten kaçınma eğilimindeki güçlenmeye bağlı fiyat hareketleri ile jeopolitik konulardaki olumsuz gelişmeleri, bu sürecin türevi olarak görmek gerekiyor. Gereken bedellerin tümü ile ödendiğini ve yeni bir beyaz sayfa açma zamanının geldiğini söylemek pek mümkün olamıyor. 

Evet, son iki yıl genelinde ve tüm piyasalarda önemli fiyat hareketleri yaşandı; fakat dengesizlikler büyümeye ve sorunlar ağırlaşmaya devam etti. Herhangi bir sektör veya piyasada arz fazlası var ise fiyatların düşmesi normaldir, fiyatlardaki gerileme yeni bir dengenin yakalandığı anlamına gelmez. Arz fazlası devam ediyor ise sorun çözülmemiş demektir ve bu fazlalık bir şekilde tasfiye edilinceye kadar fiyatların düşmeyi sürdürmesi kaçınılmazdır. 

Yeni bir denge için arz fazlasını tasfiye edemiyor ve gereken bedeli ödemek istemiyorsanız, talebi kalıcı olabilecek şekilde artırmanın yollarını bulun; ortalama bireysel gelirlerin küresel düzeyde artmasını sağlayın! Bunu da yapamıyorsanız, masal anlatmayın! 

Son yirmi yılda, finansal kırılganlık artışını önlemek adına sürdürülebilir olmayan eğilimlere eyvallah dendi; günü kurtarmak adına, para politikaları bir daha hiç sıkılaştırılmayacakmış gibi hesapsızca gevşetildi. Sorunların giderek ağırlaşmasına, dengesizliklerin büyümesine ve rekabet koşullarının bozulmasına kayıtsız kalındı. Özetle söylemek gerekir ise ayakların baş olmasına izin verildi; tüm bunlar piyasa dostu eğilimler söyleminin arkasına saklanılarak yapıldı. Bu devir geri dönmemek üzere kapandı ve hesaplaşma dönemi kapıyı çalmaya başladı; aksini iddia edenler bataklıkta çırpınmaktan ve yalan söylemekten başka bir şey yapmıyor! 

Durum hemen yukarıda özetlemeye çalıştığımız gibi olduğu için, gelişen ekonomiler yaklaşık dört yıldır kademeli olarak durgunlaşıyor, buna paralel olarak riskten kaçınma eğilimi güçleniyor. Söz konusu bölgelerin riskini alan yabancılar çıkamıyor, taze giriş yetersiz kaldığı için güvensizlik ve kırılganlık artıyor; kaçınılmaz olarak sert fiyat hareketleri yaşanıyor ve finansal piyasalar sığlaşıyor. Hormonlu bir şekilde şişirilen iş kolları bunalıyor! Yatırım bankacılığı ve fonlar renk vermemeye çalışsalar da, kısa vadede bu olumsuzlukları daha yoğun bir şekilde yaşamak zorunda kalıyor!  

Para bolluğunda hesapsızca risk alınırken ortaya çıkan eğilimler, durum taksi yönde değiştiğinde varlığını koruyamaz ve yön değiştirmek durumunda kalır. Dolar faizindeki olası yükseliş veya Çin’deki durgunlaşma endişesi ile yatıp kalkanlar, bu karabasanın etkisinden sıyrılamıyor ve gözünü karartarak kendini kurtarmanın yollarını zorluyor! 

Haberiniz olsun! Bir yıl öncesine göre sorunlar daha ağır, dengesizlikler daha büyük ve kırılganlık düzeyi çok daha fazla! Piyasaların görünmez elini kendi çıkarları doğrultusunda yönlendiren etkili ve yetkili kesimler, artık işe yaramayacağını bile bile eski alışkanlıklarını tekrarlıyor!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar