Havayolları ne durumda?

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Petrol fiyatlarında görülen gerileme bazı şirketler açısından önemli bir fırsat olarak değerlendiriliyor olabilir. Maliyetleri “hedge etmek” yani bugünden belli bir tarih aralığında sabitlemek (mutlaka sabitleme de gerekmiyor aslında) pek çok şirket açısından kar ve zarar arasındaki ince çizgiyi belirliyor. Kur riski, hammadde girdisi gibi belli başlı kalemler özellikle derinliği olan piyasalarda yoğun olarak hedge ediliyor. 

Bu konuda özellikle havayollarının çok aktif olduğunu/olması gerektiğini biliyoruz. Platts verilerine göre: United Airlines 2014 sonuna kadar yüzde 21 hedgeli, 2015’te yüzde 19 ve 2016 için yüzde 1 oranında fiyatları sabitlemiş. Hedge konusunda bir efsane olan havayolu şirketi (çünkü fiyatı değil marjlarını hedgeler) Southwest 2014 için yüzde 25 hedgeli. Sadece girdi maliyeti açısından bakarsak tam hedged olanlara oranla daha iyi performans göstermiş olacaklar. Zira bu yıl düşen petrol fiyatları jet yakıtına da aynı oranda yansıdı ise hedge etmemek daha karlı oldu. Yani fiyatları sabitlemek aslında bilançonuzda ön görülemez bir kalemi veya nakit akışını sabitlemenize yarıyor ancak riskten tamamen kurtulmanızı veya mutlaka kar etmenizi sağlamıyor. 

Ryanair 2015 Mart’ına kadar yüzde 90 hedgeli, EasyJet Eylül sonuna kadar yüzde 80 hedgeli. Daha büyüklerden Lufthansa 2014 için yüzde 78, Air France ise yüzde 65 görünüyor. 

Singapur Havayolları nisanda başlayan mali dönemde yıllık olarak yüzde 52 hedgelemiş durumda. Önceki yıl yüzde 57 olmuştu. HK Cathay Pacific ise 2017’ye kadar hedge işlemleri bağlamaya başladıklarını açıkladı. Japon ANA 2014 için yüzde 75, 2015 için yüzde 40 ve 2016 için yüzde 20 hedge. Thai Airways 2015 sonu için yüzde 63, Quantas 2015 ikinci yarı yıl için yüzde 94 Emirates, 2008’de ‘hedge’leyip perişan olduğu için, bir daha tövbe etmiş; oran yüzde sıfır. 

Elbette bu strateji sadece havayollarının uyguladığı bir şey değil. Ülkemizde de yıllardır metal sektörü Londra Metal Borsası üzerinden hedge işlemleri yapıyor. Tezgah üstü piyasaların yatırımcıya sunulması ile şirketlere özel çözümler sunan ürünlerin de ortaya çıkması söz konusu olacak. Bir borsa sadece spekülatif işlemler yapan yatırımcıların varlığı ile yeterli derinliğe ve düşük oynaklığa sahip olamaz. Mutlaka uzun vadeli hareket eden ve dönemsel olarak aynı işlemi yapacak kurumsal yatırımcılara da ihtiyaç duyacaktır. Bugün Amerika’da her cuma günü açıklanan CFTC verilerine baktığınızda ister petrol, ister dolar isterse ABD tahvilleri olsun spekülatif-hedge ve fon işlemleri ayrımı yapılarak pozisyonların raporlandığını görürüz. Ve bu büyüklükler arasında dönem dönem önemli farklar olsa da uzun vadede birbirine yakın bir trend olduğu görülebilir. Bundan sonra da pek çok beklenmeyen gelişme ve sert fiyatlamalar olacak. Yaratacakları belirsizlikleri kısmen de olsa azaltmak reel sektör ve aracı kurumların elinde.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019