Havalar ısınırken iyimserlik sürek mi?
UZMAN GÖRÜŞÜ / Şevket Keresteci / Finansinvest
Küresel toparlanma beklentilerinin test edildiği bir haftalar geçirmekteyiz. Bu hafta boyunca ABD, Avrupa ve Çin'de açıklanan ekonomik verilerde önceki dengelenme ve
toparlanma sinyallerinin devam edip etmediği yakından izledik ve izlemeyede devam edecegiz.Geride bıraktığımız üç ay boyunca piyasaları sürükleyen olumlu momentumun ve iyimserliğin, kısa vadede yerini bir miktar kar satışlarına bıraktığını görebilirsiniz. Yurtiçi piyasalarımızın da dış gelişmelere ve fiyat hareketlerine odaklı seyri devam ediyor.Hisse
senetlerinin ve Lira'nın değeri ağırlıklı olarak yurtdışı gelişmelere göre şekillenirken faizlerde son dönemde farklı dinamiklerin devreye girdiğini görüyoruz. Özellikle enflasyon ve bütçe gerçekleşmelerine ilişkin endişeler tahvil faizlerini yukarı çekiyor.
Geçen hafta açıklanan Mayıs ayı TÜFE verileri beklentilerin üzerinde gelerek yıllık %5,24
seviyesinde açıklandı. Temmuz 2008'de %12,06 ile son 6 yılın zirvesini gören TÜFE'nin, Mayıs 2009'da uzun bir süre için görebileceği en düşük seviyeye gelmiş olabileceğini düşünüyorum. Geçen yılın Haziran ve Temmuz aylarında görülen -%0,24 ve -%0,73'lük TÜFE verileri dikkate
alındığında baz etkisinin bu yılın yaz aylarında zayıflayacağını düşünmekteyim.Ayrıca Şubat ayından bu yana emtia fiyatlarının artması, KDV-ÖTV indirimlerinin bitmek üzere olması, büyümeye ilişkin verilerin talepte kısmen de olsa toparlanmaya işaret etmesi gibi nedenlerle, yıllık TÜFE rakamının Haziran'dan itibaren yukarı yönlü bir eğilim göstereceğini düşünebilirsiniz.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun (PPK) 16 Haziran Salı günü gerçekleştireceği toplantısından son bir indirim beklentisi halen varlığını koruyor. Ancak, geçtiğimiz dönemde açıklanan makro verilerin toparlanmaya işaret etmesi, emtia fiyatlarının yukarı yönlü eğilimini koruması, enflasyona ilişkin yukarıda paylaştığımız öngörüler, teşvik paketlerinin bütçe baskısını artırması ve IMF sürecinin uzaması nedeniyle PPK'dan faizlerin değişmemesi yönünde de bir karar çıkabilirmi onu görecegiz.
Üç aydır İMKB'de kendisini hissettiren ve endeksin 23 bin seviyelerinden 35 bin'e gelmesine neden olan olumlu momentum son dönemde açıklanan karışık makro veriler nedeniyle zayıflıyor. ABD ve Avrupa kaynaklı haber akışının da desteklediği kar satışlarının bir süre daha devam etme olasılığı yüksek. Bir kaç yazımda paylaştığım gibi riskler ve kar satışlarına karşı İMKB'nin kırılganlığı açısından bu hafta kritik bir test dönemi geçireceğiz. Hafta boyunca açıklanan veriler, piyasalardaki zayıflamanın boyutu açısından önemli olacak.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu hafta içinde açıklanan makro veriler üç aylık olumlu momentumun ve iyimserliğin ne derece zayıfladığının test edilmesi açısından önemli olacaktır. İMKB'nin küresel finans ve hisse senedi piyasalarından belirgin bir ayrışma göstermesini beklemiyorum.Ancak, IMF ile ilgili sıkıntıların artması ve mali dengeler açısından Türkiye
ekonomisinin halen sorunlu günler yaşaması nedeniyle İMKB'nin gelişmekte olan ülkelere ilişkin risklere karşı hassasiyeti artmış durumda. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarının yakından takip edilmesi gerekiR. İMKB'deki son geri çekilmelere rağmen, aşağı yönde daha gevşeme alanı olduğunu görebilirsiniz.Geri çekilmelerin devamı halinde gelecek haftalarda sınırlı oranda da olsa hisse senetlerinde yeni maliyetler oluşturulabilecek buralardaki maliyetlere dikkat etmek lazım diyorum.Havalar ısınırken iyimserliğin devamını bir bakıma izleyerek görecegiz.