Havada uçuşan şeyler var

Murat YILDIZ
Murat YILDIZ TEKNO STRATEJİ [email protected]

Çok ilginç bir zamanda yaşıyoruz. Tüm insanlık tarihi ile kıyaslandığında 100 yıl muhtemelen birkaç dakikalık bir serüvendir.

Ancak o son birkaç dakika içerisinde insanlar elektriği kullandı, radyoyu buldu, uzaya çıktı ve atomu parçaladı. 19 ve 20. yüzyıllar arasında yaşanan bu değişim tüm insanlık tarihi açısından nasıl birkaç dakikaya tekabül ediyorsa, son 5 yıl içerisinde yaşadığımız dönüşüm de birkaç milisaniyeye denk geliyordur. Ancak bu 5 yıl içerisinde tüm geçmiş yüzyılın birikimi tamamen değişmeye başlıyor.

Otomotiv, havacılık, iletişim, finans, gıda, sağlık, inşaat… Yani tüm sektörler artık bilişim teknolojileri ile elde ettikleri gücü kullanarak değişiyor, yepyeni ürünler pazara sunuyorlar.

Her şey akıllanıp ortak bir ağda buluşmaya başlıyor. Korkutucu mu? Evet. Hele benim gibi apokaliptik filmleri sıkça izleyen biri için makinaların ele geçirdiği ya da amansız bir hastalığın insan neslini tükettiği gelecek çok da yabancı değil. Ancak bu köşenin konusu bu değil. 

Nesnelerin interneti hızla gelişip tüm cihazlar da M2M sayesinde birbirleri ile konuşmaya başladıklarında bizi bambaşka bir dünya bekliyor. Kendi kendilerine hareket edebilen ve daha evvel programlanmış komutları yerine getiren nesneler kadar, hareket kabiliyetlerini kendi tasarruflarında kullanabilen cihazlar da geliyor. Özellikle Drone, yani insansız hava araçları endüstrisinde bunun ilk örneklerini görmeye başladık. 

İnsansız hava araçları daha önceden uzaktan kumandalı bir planör uçaktan farksızdı. Şimdi ise insan kontrolünün hiç olmadığı bambaşka kullanım alanları ile insanlığa veya ekonomiye katkı sağlıyorlar. Örneğin arazinin üzerinde rahatlıkla uçabilme yetileri sayesinde ağaç dikiminde kullanılmaya başlandılar.

Korumalı dart oku şeklindeki ağaç fidelerinin binlercesini, toprağın birkaç santim içine saplayabilecek aparata sahip olan bu araçlar, ağaçsız mekanları tespit edip otomatik olarak çalışabilecekler.

Dolayısıyla yakıt ve fide sağlandığı müddetçe otomatik olarak çıplak arazilerin ağaçlandırılması işlemini kendi analizleri ile karar verip yerine getirecekler. Sınır devriyeleri, meteoroloji ölçümleri, acil yardımlar, ilaç ulaştırma ve daha birçok iş uygulaması için özel araçların üretilmesine başlandı bile. 

Türkiye teknoloji devriminin birçok safhasını ıskalamayı başarmış bir ülke. Donanım, yazılım, internet, servis ve nihayet mobil teknolojiler tarafında da sıralamada çok çok gerideyiz. Geriden başlayıp ön sıradakileri geçmek çok zordur.

Ancak herkesin aynı anda başladığı bir yarışta sıkı bir depar atmak mümkün olabilir. Drone, yani insansız hava araçları teknolojileri, mühendislik kadar fikir üretmeyi de gerektiriyor. Dolayısıyla bu araçların başka hangi noktalarda kullanılabileceği, uygun aparatlar ve donanımsal güncellemeler yapmak mümkün. Özellikle üniversitelerimizin bu konuda proje geliştirmeleri, öğrencilerin önünü açacak girişim sermayeleri ile birlikte hareket etmeleri yepyeni oluşumların ortaya çıkmasını sağlayabilir. 

Teknoloji baş döndürücü bir hızla yaşadığımız çağı değiştirirken, ‘havada uçuşan bu şeyler de ne’ diye bakmaktansa, bunları biz yaptık diyebileceğimiz bir geleceğe doğru gitmemiz için halen geç değil. 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yerli ve milli teknoloji 25 Mayıs 2019