Havacılık sanayinin ekonomiye ne kadar katkısı var?
Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nde Sanayi Politikaları ve Teknoloji Yönetimi yüksek lisans programı şubat ayında başlatılıyor. Sanayi politikalarını geliştiren Türkiye değil ancak bunu bir yüksek lisans programı haline getiren ülke bu sayede Türkiye olmuş oluyor.
Sanayi politikaları Doğu Asya’da 1950’lerin sonlarından itibaren uygulanıyor. Doğu Asya’nın hızlı yükselişinin temelinde bu politikalar var. Ancak sanayi politikaları Doğu Asya ile sınırlı değil. Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere bir çok ülke de adı konmasa da uygulandı. Şimdi Hem Avrupa hem de ABD’nde sanayi politikalarının daha güçlü bir geri dönüşe geçmesini bekliyoruz. Zira her ikisinde de bu konuda görüş liderliği yapan kesimler var. Bazı iktisatçılar sanayi politikalarının ilk temellerini İngiltere’nin tekstil sanayini geliştirmesine kadar götürüyorlar.
Bu köşede daha evvel de yazıldı; sanayi politikaları sanayileşme politikaları demek değil. Her ülke sanayileşmek istiyor. Sanayi politikalarını uygulayan ülkeler sektörel stratejileri önemsiyorlar. Yani hangi sektörleri geliştirmelerinin ekonomiye daha “faydalı” olduğunun temeli üzerinden hareket ediyorlar.
Ne demek istediğimizi bir örnek üzerinden açıklayalım. Örneği, THK Üniversitesi’nde başlatılan Sanayi Politikaları ve Teknoloji Yönetimi yüksek lisans programının danışmanlarından İsveçli profesör Gunnar Eliasson’dan ödünç alalım.
Eliasson, İsveç firması olan Saab’ın son geliştirdiği başarılı bir savaş uçağı olan Gripen’ın ekonomiye sağladığı faydaları hesaplamış. Bu faydaların içinde istihdam etkisi yok. Hesapladığı “taşma katsayısı 2,6 olmuş.
Yani, İsveç hükümetinin Saab’ın Gripen’ı geliştirmesi için harcadığı paranın, fırsat maliyeti düşüldükten sonra dahi ekonomiye getirisi yatırım harcamasının yaklaşık üç katına ulaşmış. Bu hesapta ekonomik faydalar yapılan uçak üretimini, ihracatı ve Gripen etrafında oluşan yeni işletmeleri (start up) kapsıyor. “Genişletilmiş ekonomik faydalar” açısından bakarsak bu hesaba diğer bazı faydaların katılmadığı da aşikâr.
Yani, hava sanayine yatırdığınız bir lira ekonominize en az 3 olarak geri dönüyor Eliasson’un hesabına göre. Eliasson 1982 yılında Gripen projesi başlatıldığı zaman İsveç hükümetinin elinde üç alternatif olduğunun altını çiziyor: bir Saab’ın bir önceki savaş uçağı olan Viggen’ın geliştirilmesi, yabancı bir platformun satın alınıp İsveç’de geliştirilmesi ve yeni bir savaş uçağı geliştirilmesi. İsveç hükümeti üçüncü ve zor olanı seçti ancak harcadığı paranın ekonomisine getirisini maksimize etti.