Hatay’da damaklar da dimağlar da şenlendi

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

Akdeniz Ülkeleri Mutfak Günleri etkinliklerine katılmak için bulunduğumuz Hatay’da hem damaklarımız, hem dimağlarımız şenlendi. Çünkü, 4 gün boyunca Hatay’ın yanı sıra 17 konuk Akdeniz ülkesinin yemekleri, alanlarında uzman şefl er tarafından icra edildi. Bu kapsamda Ottoman ve Savon otellerinde Türk, yine Savon’da İspanya, Anemon’da Cezayir ve Tunus, İskenderun Yalı Restoran’da İtalyan, Şehir Kulübü’nde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, tarihi Payas Külliyesi’nde sunulan Osmanlı 16. asır yemeklerinden örnekler, Hıdırbey’de ve Toma Çiftliği’nde yöresel ürünlerle hazırlanan kahvaltılar, bizleri lezzet yolculuklarına çıkardı. “

Hatay İpekleri ile İpekyolu Defilesi”, Antakya Medeniyetler Korosu konseri, Samandağ’ın Hıdırbey Mahallesi’ndeki Defne Yolu’nda gerçekleşen “Defne Definedir” yürüyüşü, buradaki 2 bin yıllık tarihi Musa Ağacı, Vakıflı Köyü, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi, “Akdeniz Ülkelerinde Coğrafi İşaretleme” paneli, henüz açılmamış olan, ancak Vali M. Celalettin Lekesiz’in izniyle gezdiğimiz Yeni Arkeoloji Müzesi bu kez dimağlarımızda unutulmayacak tatlar bıraktı. 

Hatay’a çeşitli nedenlerle birçok kez gidip gelmiştim. Ama bu yolculuğum, kentteki büyük değişime ve gelişime de tanık olmam nedeniyle bir başka anlam daha kazandı. Vali Celalettin Lekesiz’in, Hatay’da görev yaptığı son 4,5 yıl içinde neredeyse bir mucize yarattığını gözlerimle gördüm ve çok mutlu oldum. Etkinlik süresince Vali beyle sohbetlerimizin de çok bilgilendirici ve yararlı geçtiğini hemen söylemeliyim. Bu arada, son yıllarda Valilik yayınlarının önemli bir külliyata ulaştığını, bu etkinliğin de kitabının hazırlanacağını belirteyim. 

Yeni Hatay Arkeoloji Müzesi gezimiz, bu arkeoloji tutkununu (Bir Arkeoloji Detektifinin Maceraları, Oğlak Yayınları) çok etkiledi, çünkü çağdaş müzeciliğin koşullarının oluştuğu bir mekân yaratılmıştı. Müze, tamamlandığında dünyanın en büyük mozaik sergileme alanına sahip olacaktı. Bugüne kadar yer darlığı sebebiyle depoda bekletilen ve toprak altında bulunan mozaikler de sergilenecekti, ki bunların müzeye taşınması ve yerleştirilmesi hâlen sürüyor. 

Dünyanın tek parça en uzun mozaiği de (850 metrekare) Hatay’da, inşaatı halen süren Antakya Hilton Müze Otel’in altında, bulunduğu yerde yapılan müzede sergilenecek. Müze tamamlandıktan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilecek. 

Uzun Çarşı’yı gezmeden Hatay’a gitmiş sayılmazsınız. Geçmişi, neredeyse kentinki kadar eski. Ritüellerimi bozmadım ve Pöç Kasabı’nda yine 250 gr. koyun etinden kâğıt kebabımı yedim. Burada hazırlanan kebap, hemen karşıdaki fırına yollanıyor ve orada pişen et, bizlere sunuluyor. 

Etkinlikler arasında Latife Hanım Anaokulu’nda Özyeğin Üniversitesi bünyesinde bulunan Mutfak Sanatları okulu Le Cordon Bleu’nün Hataylı miniklerle gerçekleştirdiği beslenme ve lezzet semineri ile pastacılık atölyesi de vardı. Le Cordon Bleu şefleri, 19. yüzyılda kilise ve misyoner evi olarak yapılmış, 2013’te Hatay Valiliği tarafından restore edilerek anaokulu olarak hizmete açılan bu tarihi binada, 40 anaokulu öğrencisine iki günlük bir eğitim verdi. 

Akdeniz Ülkeleri Mutfak Günleri’nde aralarında Michelin yıldızlı şefl erin de bulunduğu katılımcılar mutfakta sınırları kaldırdı, ortak değerlerin altını çizdi, dostlukları pekiştirdiler. Umarım Hatay’ın bu öncü rolü diğer Akdeniz şehirlerine ve Türkiye kentlerine de ilham verir…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar