Harran'da Taban Suyu Sorunu

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

OLAYLARIN İÇİNDEN / Tevfik Güngör Harran'da tarım ile uğraşan bir okuyucum, Harran Ovası'nda taban suyu konusundaki tehlikeye işaret ediyor. Okuyucum diyor ki, "Harran bölgesinde yıllarca DSİ'nin sulama şube müdürlüğünü yaptım. Şimdilerde Ankara da mühendis olarak çalışıyorum. O zamanlarda sürekli vahşi sulama dediğiniz salma sulamaya karşı çıktım. Hatta sulamalar başlamadan önce yüksek lisans tezimde de aynı konuyu işledim ve dikkat çekmek istedim. Şube müdürü olduktan sonra da sulama birlikleri ile az su kullandırmaya yönelik gayretlerim nedeniyle kötü oldum. Ama yılmadan görevimden ayrılana kadar mücadele ettim. Hata yalnızca çiftçide miydi? Hayır. Sulama sisteminin dizaynındaki yanlışlığın ceremesini çiftçi ve topraklar çekiyordu. Çünkü tercih, açık kanal ve salma sulama üzerine kurulmuştu. Gerçi sonra yapılan projelerde borulu ve basınçlı sistemlere geçildi ama önce bitirilen tesisler açık sulamaya dayalıydı. Yine de yapılacak şeyler var diye seminerlerde, brifinglerde ve yazdığım her türlü raporda belirttim. Çiftçiyi biraz kredi ile destekleyerek, açık kanaletlerden alacağı suyu borulu hale getirebilir ve yağmurlama veya damlama sulama yapılabilirdi. Bunu yapan çiftçilerde oldu. Ancak ova genelinde çok az. Bir seferberlik havasıyla bu işe eğilmek gerekiyor. Böylece aşırı su kullanımının önüne geçilebilir. Topraklarda artmakta olan tuz içeriği azalır. Taban suyunun yükselme hızı azalır. Aslında ovada toprağın tuzlanması tabii ki var. Ancak çok fazla sorun değil (Bütün ovanın yüzde 2 civarı). Aslında asıl sorun taban suyunun yükselmesi (Bütün ovanın yüzde 20 leri). Bu iki konu birbiriyle karıştırılıyor. Taban suyu yükseldikçe bitkinin yetişmesi zorlaşıyor, yetişmiş olanı da hasat etmek mümkün olmuyor. Bu nedenle çok hızlı bir şekilde az su kullanan sistemlere yönelmek gerekiyor. Taban suyunun ne olduğu çok kimse tarafından bilinmez. Şahin Ergezer'e sordum. Bana geniş bilgi verdi. Okuyucumun anlatımına göre, Harran Ovası'nın altında değişik yerlerde 60 metre derinlikte ama genel olarak 20 metre derinlikte geçirimsiz bir katman vardır. Bu katman bazı yerlerde kaya, bazı yerlerde de kilin yoğun olmasından kaynaklanır. Çiftçinin yukarıdan verdiği su aşağı doğru sızar ve bir bölümü geçtiği her katmanda toprağı ıslatır, kalan su geçirimsiz katmana kadar iner. Geçirimsiz katmanın üzerinde birikmeye başlar. Yukarıdan gelen su devam ettikçe bu su yeraltında yükselmeye başlar. Bu yükseliş yüzeye kadar sürerse tehlike yaratmaya başlar. İdeal olan bitkinin kök bölgesi kadar ulaşmamasıdır. Yani taban suyunun pamuk için 1,2 m buğday için 0,9 m sebzeler için 0,6 m'nin altında olması çok sorun oluşturmaz ama kök suyun içinde kalırsa çürümeye başlar. Ayağınızı sürekli su dolu bir kovanın içinde tutun. Günlerce kalsın. Ayağınız çürümeye başlar. Bitki kökü de aynı şekilde çürümeye başlar. O nedenle taban suyunun yükselmesi istenmez. Eğer taban suyu yüzeye kadar ulaşırsa, yani toprağın içi tamamen ıslaksa iş makinelerini bırakın insanlar bile tarlanın içinde yürüyemez. İşte sıkıntı buradadır. Bu su aynı zamanda tuz da içerir. Taban suyu toprağın içinde seviye olarak inip çıktıkça tuzu da içerisinde yukarı çıkarır. Taban suyunun kök bölgesi uzağında tutmak gerek. Bunu sağlamak için tarla içi tahliye kanallarının yapılmış olması gerekmektedir. Eğer yapılmışsa yükselen taban suyu bu kanallar vasıtasıyla tarlalardan uzaklaştırılabilir. Harran Ovası gibi düze yakın hatta Suriye sınırına yaklaştıkça ters eğime sahip bir ovada taban suyunun yükselmesi düz arazilerde ve özellikle ters eğime sahip yerlerde birikir ve bataklık görüntüsü oluşturur. Bu yerlerde sıcak zamanlarda taban suyu biraz düştüğünde, bu sefer de bembeyaz tuz örtüsü bırakır. Bütün bunları önlemek için az su kullanan sistemleri tercih etmek gerekiyor. Böylece verilen su ancak bitkiye yeteceği için aşağı sızma azalacak ve taban suyu yükselmesi olmayacak veya çok az olacaktır. Olanı da tarla içi tahliye kanalları ile sistemden uzaklaştırmak mümkün olacaktır. Ana drenaj kanallarıyla tarla içi drenaj kanallarını birbiriyle karıştırmamak gerekir. Tarla içi tahliye kanalları 1 metre civarında bir derinliğe sahipken ana tahliye kanalları 4 m derinliğe kadar ulaşabilir. Harran Ovası'ndaki ana tahliye eski Cullap Deresi ile Suriye ye geçer. Bu tahliye ile akan suyun miktarının büyüklüğü ovadaki taban suyu miktarı hakkında fikir verir. Taban suyu bu nedenle Harran ovasında öncelikli halledilmesi gereken sorundur. Tuzlanmada buna bağlıdır." Okuyucumun anlattıkları çok önemli. Şimdi GAP Eylem Planı ile sulanabilir arazinin genişletilmesi sağlanacak. Sulamanın yarar yerine zarar getirmesini önlemeliyiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018