Hareketli bir sonbahara

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Şevket Keresteci / Finansinvest

Zorlu geçen bir Ağustos ayını geride bıraktık. Ancak, finansal piyasalar ve küresel ekonomiler için yoğun günler henüz sona ermedi. Kısa vadede yüksek volatilitenin sürmesi ,bir yandan  uzun vadeli planların dahi güven içinde oluşturulmasını zorlaştıracak boyutta kritik ajanda var.

Çarşamba günü Almanya'da muhalif partilerin Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları itiraz reddeldi ve Yardımların anayasaya aykırı olmadığı kararı alınınca ortalık biraz rahatladı.Hatırlanacağı gibi bu itiraz, Almanya'nın kaynaklarının bütçe ve kamu maliyesi konusunda yeterli disiplini göstermeyen Avrupa ülkelerinin desteklenmesi için kullanılmasından doğan rahatsızlık nedeniyle yapılmıştı. Almanya Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda açıklayacadı karar EFSF kısa adıyla bilinen "Avrupa Finansal İstikrar Fonu"nun devam açısından olumlu olarak algılanmalıdır.Perşembe günü ( bu yazının yazıldığı gündür.) oldukça yoğun geçecek. Gündüz Avrupa MB'nın açıklamalarında faiz artırımlarına son verilip verilmeyeceği konusunda mesajlar izlenecek. Akşam saatlerinde ise ABD Başkanı B. Obama'nın istihdamın iyileştirilmesi konusunda yapılacak çalışmalara ilişkin açıklamaları ve yine ABD'de FED Başkanı B. Bernanke'nin olası bir parasal gevşeme konusunda vereceği ipuçları takip edilecek.

Bu yazının size ulaştığı  Cuma günü G7 toplantısı ve Türkiye'de Temmuz ayı sanayi üretim rakamı açıklanacak.

Önümüzdeki hafta başında Pazartesi Türkiye'de 2. çeyrek GSYİH büyüme rakamı ve Temmuz ayı cari açık rakamı açıklanıyor. Son dönemde Türkiye'de GSYİH'nın sert şekilde frene basmış olabileceği yorumlandığından büyüme verisi kritik. Cari açık rakamı ise, hem TCMB'nin Kasım 2010'dan beri aldığı kararların sonuçlarının ölçülmesi hem de açığın ne derece hız kestiğinin ölçülmesi açısından takip edilmeli. Birkaç ay önce 10 milyar dolara yaklaşan açığın Temmuz ayında 5 - 6 milyar dolar aralığına gevşediği tahmin ediliyor.

Yine önümüzdeki haftanın genelinde yurtdışında ise Avrupa'da ortak tahvil konusunda nasıl ilerleneceği tartışılacak. Ancak bu konuda çok sayıda belirsizlik hala varlığını koruyor. Özellikle, bu tür bir ortak tahvil uygulamasına gidilirse bu tahvillerin kredi notunun bölgede notu en düşük ülkelere göre belirleneceği konusunda son yapılan açıklamalar süreci zora sokmakta.

Temmuz ayı toplantısında 25 baz puanlık faiz artırımının ardından "bekle-gör" politikası uygulayan Avrupa MB'nin Eylül ayında değişikliğe gitmesi beklemiyorum. Özellikle Temmuz ayı enflasyon rakamındaki geri çekilmeyle piyasanın 2011 yılı faiz artırımı beklentileri azalmış durumda.

IMKB  durgun ve aşağıya bir yönle yazı geçirdikten sonra eylül ayı ile beraber piyasalarda işlem hacminde bir artma bekliyorum.Yurt dışı desteğini de arkasına alması durumunda hareketli ve kazançlı bir sonbahar bizi bekliyor olabilir.Bu dönemde özellikle mali sektör kağıtlarına öncelikle de banka hisselerine dikkat çekiyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017