Hani fındık fiyatı artacaktı?
Fındıkta bir kez daha fiyat krizi yaşanıyor. Geçen sezon fındık fiyatı çok dalgalı bir seyir izledi. Kabuklu fındığın kilosu 20 liranın bile üzerine çıktı. Bugünlerde 10 liranın altında, 8-9 liraya kadar düştü. Yeni sezonun başladığı ağustostan bu yana fiyat neredeyse yarı yarıya düştü. Bugünlerde 7 lira olacağını iddia edenler var.
Oysa, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Temmuz başında 2016 rekoltesini açıkladığında fındığın Türkiye için stratejik bir ürün olduğunu vurguladıktan sonra şunları söylemişti: ”Arz fazlaysa fiyatlarda ister istemez bir düşüş oluyor. Böyle bir süreç yaşanmıştı. Ama 2016 itibarıyla da aksi bir durum olacağı görülüyor. Şimdi fiyatların çok yüksek olacağı izlenimi söz konusu. Geçen yıl fiyatlar inişli çıkışlı seyretti ama bu yıl biz böyle bir tablo beklemiyoruz. Üreticimiz çok yüksek oranda taleple karşı karşıya kalacak.”
Üretici haklı olarak soruyor: “Hani fındık fiyatı artacaktı?” Öyle görünüyor ki Bakan Çelik’in fındık hesabı tutmadı. Fiyatın artması bir yana hızla düşüyor. Nerede hata yapıldı?
1-Fındıkta en önemli sorunlardan birisi sağlıklı ve güvenilir rekolte (üretim) tahmininin yapılmaması. Sezon öncesinde ihracatçı birlikleri, ziraat odaları, Fındık Tanıtım Grubu, Ulusal Fındık Konseyi, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Uluslararası Sert Kabuklu Meyveler Konseyi (INC) olmak üzere çok farklı rekolte tahmini yapılır ve bunun üzerinden fiyat oluşturulmaya çalışılıyordu.
Bu yıl, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, bundan böyle rekoltenin tek elden,sadece bakanlık tarafından açıklanacağını söyledi. Rekoltenin tek elden açıklanması özünde doğru bir uygulama. Fakat, bugüne kadar tahminlerinde en çok yanılan Bakanlığın bu işle görevlendirilmesi, fındıkta hesapların sapmasına neden oldu. Daha açık anlatımla yanlış rekolte tahmini ile Bakan Çelik yanıltıldı. Temmuz ayında Bakan Faruk Çelik’in açıkladığı 468 bin tonluk fındık rekoltesinin gerçekçi olmadığı anlaşılıyor. Ayrıca geçen yıldan devreden stokun da hesaba katılmadığı anlaşılıyor. Fiyattaki düşüşün bir nedeni arzın beklenenden yüksek olması.
2-Sezon başında “fındık fiyatı yükselecek” açıklaması alıcıları diğer üretici ülkelere yönlendirdi. Türkiye, dünya fındık üretiminin ortalama yüzde 70’ini üretiyor. Fakat, yüzde 30’luk bir dilim daha var. Burada da en büyük üretici İtalya. İtalya’da 100 bin tonun üzerinde fındık üretiliyor. Ayrıca, Gürcistan ve Azerbaycan’da toplam da 100 bin tona yakın fındık üretimi var. Buradaki fındığın da İtalya üzerinden Avrupa’daki alıcılara gittiği biliniyor. Alıcılar ağustos, eylül ve ekim aylarında ağırlıklı olarak İtalya, Gürcistan ve Azerbaycan fındığı alarak Türkiye’de fiyatların düşmesini sağladı.
3- Geçen yıl Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve yerel odaların “fındığınızı satmayın fiyat yükselecek” diye beklentiye soktuğu çiftçinin, fındığa yatırım yapanların ve tüccarın elinde önemli miktarda fındık kaldı. Bu sezon öncesinde de Bakan Faruk Çelik’in “fındıkta fiyat artacak” açıklaması bu beklentiyi daha da güçlendirdi. Alıcıların fındık alımını yavaşlatması bu kesimde bir çözülme yaşattı. Fiyat yükselecek beklentisi ile fındık satmayanlar elindeki fındığı çıkarmaya başladı. Bu da fiyatın düşmesinde bir başka etken oldu.
4- Yaşanan ekonomik kriz, elinde fındığı olan ve fiyat yükselecek beklentisi olan üreticinin dayanma gücünü zayıflattı. Bankadan kredi almak yerine elindeki fındığı satmayı tercih etti. Böylece piyasaya fındık girdikçe fiyat aşağı doğru gitmeye başladı. Fiyatın düştüğünü gören üretici paniğe kapılarak daha çok fındık satmaya başladı. Sezon başında fındık alıcılarının da yapmak istediği buydu. Alıcıların hesabı tuttu. Bakanlığın tutmadı. Fiyat 8-9 liraya kadar düştü.
5-Fiskobirlik, Toprak Mahsulleri Ofisi gibi piyasaya müdahale edecek bir kurum olmaması nedeniyle, piyasa tamamen alıcıların yönlendirmesi ile şekilleniyor. Burada en büyük alıcı konumunda olan Ferrero. Türkiye’nin en büyük fındık alıcısı ve ihracatçısı olan Ferrero sadece kendi ihtiyacı olan fındığı almıyor. Aynı zamanda diğer alıcıları da Türkiye fındık piyasası konusunda yönlendiriyor. Yıllar önce yazdığımız gibi, fındıkta alıcı ,ihracatçı sayısında ciddi bir daralma olacak. Üretimden, ihracata her aşamada Ferrero’nun liderliğinde bir kaç firma kalacak. Üretimi de fiyatları da bu firmalar kontrol edecek.
6- Ne acıdır ki, Milli Tarım Politikasının konuşulduğu bugünlerde fındıkta gayri milli bir yapı oluşuyor. Devlet, üreticiye alan bazlı destek vererek görevini yaptığını sanıyor. Üretici destek aldığı için memnun görünüyor. Oysa, Türkiye elindeki altından daha değerli bir ürün olan fındıkta hakimiyetini kaybediyor.
7- Kabuklu fındık fiyatı düşüyor fakat, tüketiciye yansımıyor. Tüketici iç fındığın kilosunu 70- 80 liradan almaya devam ediyor. Bir kilo iç fındık 2 kilo kabuklu fındıktan elde edildiğine göre 16- 18 lira olan fındık tüketiciye 70- 80 liradan satılıyor. Devlet, bakanlık bunu da seyrediyor. Sonra da gıda fiyatları enflasyonu artırıyor diye şikayet ediliyor.
8- Uzmanlara göre ocak ayı itibariyle fındıkta bir toparlanma olabilir. Mayıs - Haziran aylarında ise kabuklu fındık fiyatının kilo başına 14-15 lirayı bulabileceği ifade ediliyor.
Özetle, fındıkta yine fiyat krizi var. Fiyattan daha büyük tehlike, devletin, hükümetin bunu seyretmekle yetinmesi.